CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, TV366’da İrfan Salcı’nın konuğu oldu. Yaklaşık bir saat süren programda gündemi değerlendiren Erbilgin, Kastamonu Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu ile AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü’nün kendilerine yönelik eleştirilerine cevap verdi, karşı eleştirilerde bulundu, öneriler getirdi.
Zaman zaman mizahi bir dil kullanan Erbilgin, Vidinlioğlu’yla aralarında süren polemiğin tartışma değil fikir münazarası olarak değerlendirilmesini isterken, Belediye Meclisi’nde işin yapısına aykırı ön kesen bir anlayış olduğunu, Belediye Başkanı’nın sınıf başkanı gibi davrandığını söyledi.
Temsil ve tanıtma giderleri konusunu gündeme getirdiklerinde “Özel Kalem bütçesi” diye bir ifadelerinin hiç olmadığını belirten Erbilgin, “10 milyon 527 bin 977 TL harcanmıştır’ diye ben söylemiyorum. Ben faaliyet raporunu kamuoyuna duyuruyorum” dedi.
Belediye’yi ilgilendiren TÜRGEV’e arsa tahsisi konusunda Ünlü’nün cevap vermesini “TÜRGEV ve TÜGVA’nın AKP’nin arka bahçesi olarak kullanıldığının işareti” olarak değerlendiren Erbilgin, CHP’nin hedef alındığı HES konusunda Ünlü ailesine ait gazetenin ‘HES patladı ilçe sular altında kaldı’ başlıklı haberini paylaştı.
CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, TV366’da İrfan Salcı’nın konuğu oldu. Yaklaşık bir saat süren programda gündeme dair önemli mesajlar veren Erbilgin, Kastamonu Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu ile AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü’nüneleştirilerine cevap verdi, karşı eleştirilerde bulundu.
Erbilgin, şunları söyledi:
“M. KEMAL’İN FİKİRLERİNE DÖRT ELLE SARILMA ZAMANI”
“Kurduğu Cumhuriyet iki yıl sonra ikinci yüzyılına başlayacak. Dünya yeni dönüşümlerin eşiğinde. Yeniden Mustafa Kemal’in fikirlerine dört elle sarılma zamanı. O nedenle 10 Kasım’larda elbette bir iç çekiş yaşıyoruz, ancak takip edeceğimiz fikri de biliyoruz. O nedenle 10 Kasım’lar bizler için çok kıymetli. Yeniden ruhu şâd olsun.”
“TARTIŞMA DEĞİL FİKİR MÜNAZARASI”
“Tartışma olumsuzluğu çağrıştırdığı için, Sayın Vidinlioğlu ile aramızda yürüyen polemiğe tartışma yerine fikir münazarası demek daha doğru olur. TV366’daki programı 1 saat 52 dakika sürdü. Öncelikle buradan Sayın Vidinlioğlu’nu tebrik ediyorum. Fıkra anlatmadan 1 saat 52 dakikayı tamamladı. Her ne kadar 1 saat 52 dakikanın tamamı bir masal olsa da, en azından fıkra meselesini Kastamonu’dan kurtardık. Bu yönüyle Sayın Vidinlioğlu’nu tebrik ediyorum! Yine Sayın Vidinlioğlu Kastamonu’daki gençlere ilham veriyor. Bunu çok önemsiyorum. Caddede yolda gördüğüm gençler, ‘Sayın Vidinlioğlu belediye başkanlığı yapabiliyorsa bizde yapabiliriz’ diyorlar. Cesaretleniyorlar. Bu yönüyle de Sayın Vidinlioğlu’nu bir kez daha tebrik ediyorum.
“BELEDİYE MECLİSİ’NDE ÖN KESEN BİR ANLAYIŞ VAR”
“Belediye meclislerinin çalışma usulleri var. Türkiye’de meclislerin çalışma usulleri kanun ve yönetmeliklerle belirlenir. Belirlenir ki, orada başkan kafasına göre bir şey yapmasın. Bu tüm meclislerde böyledir. Seçildikleri günden bu tarafa da seçilen tüm isimler millet iradesini temsil eder. Önerge ne anlama gelir, bilmeme rağmen buraya gelmeden önce Türk Dil Kurumu’ndan bir kez daha baktım. ‘Meclis, kurultay gibi düzenli toplantılarda bir konu görüşülürken, herhangi bir öneride bulunmak isteyen üyenin yada üyelerin hazırlayıp başkanlığa verdiği, oya konularak karar verilmesi istenen yazılı kağıt.’ Peki bizim demokrasi geleneğimiz ne? Verilen önerge üzerine, önergeyi veren lehte bir konuşma yapar. Neden bu önergeyi veriyor, anlatır. Çünkü karşısında ikna etmesi gereken diğer meclis üyeleri vardır. Belki ortaya koyduğu teori doğru, meclis üyeleri sahip çıkacak ve oylanacak. Meclis üyelerinin neye oy kullandıklarını bilmeleri için lehte bir konuşmaya ihtiyaç var. Bu ne demek?Bizim meclis üyelerimizin verdikleri her önergede lehte konuşma hakları var. Dolayısıyla ‘Ben sana söz vermiyorum, sen sus’ denilmez. Demokrasinin temel kuralıdır bu. Aleyhte de söz alınabilir. Başkan en son bu önergeyi oylamaya sunar. Dönüp bakalım… Galip Bey meclis üyelerimizi o kadar konuşturmamak istiyor ki, önergeyi bile kendisi okuyor. Hiçbir şey yapmıyorsan katip üyene okut, o da görevini yapsın. Hızlı hızlı ne olduğu anlaşılmıyor. Ne gibi? Tıpkı Encümene yetki verdiği parsel gibi… Kendi meclis üyelerinin bile bilgisi yok. Kastamonu’nun en kıymetli parselini satışa çıkartıyorsun, oldubittiyegetiriyorsun. Öyleyse bizim önerge ve söz hakkımız kısıtlanamaz. Demokrasi geleneği olan bu ülkede kör topal ilerlese de meclis üyelerine söz hakkı verilmesi gerekir. Bu aslında Galip Bey’i de rahatlatan bir şey. Ön kesen bir anlayış var, bu da doğru bir yaklaşım değil. Milletimiz bunu not eder, her birisini bir kenara koyar.
“SINIF BAŞKANI GİBİ DAVRANIYOR”
“Şöyle bir hatırlatayım; 2018 ve 2019 seçimlerine baktım. Gördüğüm tablo şu: Galip beyyüzde 49,55 oy almış. Yani bu Kastamonu’da yaşayan seçmenlerden, her partinin tabanından oy almış. Galip Bey’in şu anki tavrı tamamen MHP tavrı. Artık seçildin, herkesin belediye başkanısın. Doğru yerden yaklaşmak lazım. Sürekli seçmeni inciten, CHP seçmenlerini inciten tavırdan artık kurtulup bir belediye başkanı gibi davranması gerekiyor. Galip Bey daha çok bir sınıf başkanı gibi davranıyor.”
- 5 MİLYON TL POLEMİĞİ
“Burada önce bir trajediden söz etmemiz gerekiyor. Trajedi şu:Belediye Meclisi’nin başkanısınız, Belediye Meclisi’nin altına imza attığınız rapordan haberiniz yok. ‘Kimden aldın? Nereden aldın?’ diyorsunuz. Gayrimeşruluk ifade eden bir refleks gösteriyorsunuz. Daha sonra CHP İlBaşkanı olarak, Kastamonu Belediyesi’nin faaliyet raporlarından açıklamamı yapıyorum. Bunun öncesinde de kim aklına düşürdü bilmiyorum. Bizim,‘Özel Kalem Bütçesi’ diye hiç böyle bir açıklamamız yok. Yerel basınımızda kayıtlar vardır. Sürekli olarak ifademiz şu oldu: Temsil ve tanıtma giderleri… ‘Raporu da sadece biz yayınlıyoruz’ diyor, bu yasal bir zorunluluktur. Bütün büyük belediyelerin internet sitelerinde vardır. İnternet sitesi kurmakta zorlanan belediyeler ise askı marifetiyle bunları duyurmak zorundadır. Bu maharet değildir, zorunluluktur. Demişiz ki 2019 yılında 7 Milyon 409 bin 525 TL… Sonra da 2020 yılını paylaşmışız. Dolayısıyla bu iddia olmaktan çıkmıştır artık. Galip Bey yanlış biliyor. Bu konuda, yıllarını belediyeciliğe vermiş insanların Galip Bey’i bilgilendirmesi gerekiyor. ‘10 milyon 527 bin 977 TL harcanmıştır’ diye ben söylemiyorum.Ben faaliyet raporunu kamuoyuna duyuruyorum. CHP İl Başkanı, insanına yalan söylemez, böyle bir kültür yok. Keşke, ‘rakamlar yalan’ deseydi.Diyemezdi. Arsa satışlarıyla ilgili, ‘yalan söylüyorsun’ diyor da bunu somutlandırması gerekiyor. Ben somut örneklerle ortaya koyuyorum.
SİTEM
“Bir de şunu paylaşmadan geçemeyeceğim. 81 vilayet içinde bir belediye başkanının temsil ve tanıtma giderlerinden haberi yok.Belediye Meclisi’nde bir açıklama yapmış. Anamuhalefet partisi il başkanı da bunu resmi belgeler üzerinden açıklamış. Yerel basında çalışan ve emek verenleri dışta tutarak söylüyorum. Geleneği ile övündüğümüz yerel basın hak ettiği kadar buna yer vermedi. Hatta bir iki gazete görmemezlikten geldi. Ta ki Galip Bey bu programa çıkıp, o habere ekleme yapmak zorunda kalana kadar. Açıksöz görmemezlikten geldi, Kastamonu Sözcü Gazetesi öyle. Sözcü Gazetesi, Ünlüler ailesinin Sözcü Gazetesidir. Bunlar da görmemezlikten geldi. Doğrusöz görmemezlikten geldi. Galip Bey bir açıklama yapınca bunun bir haber değeri olduğu görüldü. O nedenle bu sitemimi de ifade etmiş olayım.
“DOĞAN BEY MHP’NİN İL VE İLÇE BAŞKANLIĞINA SOYUNMUŞ!”
“Millet Bahçesi ile ilgili açıklamalar yapıyoruz. Millet Bahçesi ile ilgili Sayın Galip Vidinlioğlu cevap veriyor. Halbuki Millet Bahçesi TOKİ tarafından yapılacak; merkezi iktidarı ilgilendiren bir olgu. Orada diyoruz ki, buranın maliyeti 41 milyon TL.Şayet değişmemişse Kastamonu Belediyesi’nin borcunun yarısı kadar. Belediye ile ilgili alan sadece bu kadar. Eleştiriler merkezi iktidara yönelik. Burada belediyenin bir rolü yok. Belediye’nin bir rolü olmadığı yerde dönüp Galip Bey cevap veriyor. TÜRGEV’e tahsis edilen binayı konuşuyoruz. Tahsis eden kim? Kastamonu Belediyesi… Devlette devamlılık esas. Tahsin Bey döneminde Kastamonu Belediyesi 3 parsel tahsis etmiş. Bunlarla ilgili açıklama yapıyoruz, görev belediyenin, karar belediye meclis üyelerinin. Açıklamayı kim yapıyor? Doğan Ünlü yapıyor. TÜRGEV binası ile ilgili bir cevap verilecekse arsa belediyenin, Sayın Doğan Ünlü’ye düşmez. TÜRGEV bir vakıf, AKP ile ilişkisi yoksa, orası bir ideolojik alan değilse Doğan Ünlü neden cevap veriyor? Vakfın yöneticileri var. Ben buradan şunu anlıyorum. Bizim açıklamalarımızı da doğruluyor. TÜRGEV ve TÜGVA’nın AKP’nin arka bahçesi olarak kullanıldığının işaretidir. Doğan Ünlü bu refleksle cevap veriyor. Emin Bey cevap verse anlarım, MHP Merkez İlçe Başkanı cevap verse anlarım. Galip Bey de cevap verse anlarım. 1 saat 52 dakikada Galip Bey bu tahsislerle ilgili tek bir şey söylemiyor. Tamamen belediyenin ilgi alanıdır. Bu toplumun vicdanına sorulan bir sorudur. Cumhur ittifakı bu kadar iç içe geçmiş. Doğan Bey MHP’nin il ve ilçe başkanlığına soyunmuş. Olacak iş değil.”
“YALANI SAKIZ YAPMIŞLAR”
“Konuşmak ve tartışmak istiyorlarsa TV366 burada, ben buradayım. Doğan Bey gelsin buradaki koltuğa otursun, Emin Bey gelsin buyursun, Galip Bey oturmak ister mi?Sadece ben değil İYİ Parti ve MHP İl başkanları da burada olsun. Bunların hiçbirinde yoklar. Oradan ahkam kesiyorlar, toplumu geriyorlar, kutuplaştırıyorlar. Doğan Bey yanıma oturmaktan çekiniyor. O kadar nefret etmiş ki, yanıma oturmaktan çekiniyor. Buradan bir şey çıkmaz. Yalanı ağızlarında sakız yapmışlar, bir türlü tükürmüyorlar. Aynı sakızı çiğneyip duruyorlar. 380 bin nüfuslu Kastamonu’nun bu iktidar kafasıyla ilerleme şansı yok. Yeni bir iktidar anlayışına ihtiyaç var. Bu anlayış da Kastamonu’da inşa olmaya başlıyor, ondan dolayı rahatsızlar. Onun için huzursuzlar.”
“NE YAPACAKSIN, DÖVECEK MİSİN?”
“Dönelim Galip Bey’e…Sağduyulu tüm Kastamonuluları üzecek bir şey… ‘Siz burada iki kişisiniz’ diyor. Ne yapacaksın, dövecek misin? Biz daha kalabalığız. Millet o kadar takdir etmiş, o kadar seçilmiş. ‘Siz burada 2 kişisiniz’i bir hatırlatma, ‘sizi boğarız’ manasında söylüyorsa vah ki vah. Sonra ‘Burası Kastamonu ha’ hatırlatması yapıyor. Ben de Kastamonu evladıyım. Ne yapacaksın?Böyle olmaz. Konuşma kültürünü doğru bir şekilde adabıyla inşa etmek gerekiyor. Diyor ki, ‘Hakaret ettiniz’… Bir tane hakaretimi göstersinler, hakaretimi ortaya koysunlar bakalım. Bizim kültürümüzde böyle bir şey yok. Kimseye illet-zillet demeyiz, kimseye hain demeyiz.
YURTLA İLGİLİ ÖNERİ
“Sayın Vidinlioğlu, -Hikmet sıvasını yapsın- demişti. Sayın Vidinlioğlu’nun sözünde durmasını bekliyoruz. 7 kişilik bir heyetle Sayın Vidinlioğlu’nu ziyaret ettik. Kendilerine birinci önerimiz; sadece sıvasını yapmak değil, binanın inşaat anlamında tamamlanması, kullanılabilir hale gelmesi hususunda büyükşehir belediyelerimizden birisiyle, iki belediye arasında protokol önerdik. Buna istinaden, inşaat tamamlandıktan sonra yine Kastamonu Belediyesi’ne tahsis edilerek bir kız yurdu olarak işletilmesini önerdik. Şu an güçlendirmesi devam eden bir başka yurdun tamamlanmasıyla kız yurdu ihtiyacına ihtiyacın azalacağını beyan edince Sayın Başkan, biz de 20 ilçemizden taşımalı eğitim marifetiyle Kastamonu’ya gelen ve yatılı kalan kız çocuklarımız var bizim. Bunların hizmetine verilmesi gerektiğini, yurtların 1980’den bu yana devam eden anlayışla cemaatlerin elinden çıkarılması gerektiğini kendisine önerdik. Çünkü acı bir deneyim yaşadık. Sayın Doğan Ünlü, bu noktada ‘Diyanet’in bir öyküsü var’ dedi. Belediye’nin mülkleri üzerinde karar vericinin Doğan Ünlü olması ayrı bir tartışma. Sayın Vidinlioğlu otursun bunu düşünsün. Toplumla ilişkiler anlamında nezaketsizliği düşünsün. Bırak belediye ile ilgili bir tasarrufu Vidinlioğlu açıklasın. Şayet Diyanet ile ilgili bir protokol yapılacaksa bunu kamuoyuna Belediye Başkanı açıklasın. Nedir böyle Doğan Ünlü?Koş koş koş açıklıyorsun. MHP seçmeni bundan incinmiyorsa ben başka bir şey bilmiyorum. Belediye’yi yöneten bir parti değilsin, Diyanet ile ilgili açıklama yapıyorsun, sana mı kaldı bu Doğan Ünlü? Bu önerebilirsin anlarım, ‘Diyanet’e devredilmesini öneriyorum’ bunu konuşuruz, bu ayrı bir şey. Ancak Sayın Vidinlioğlu adına açıklama yapmak Vidinlioğlu’nu küçülten bir şeydir.
KUZEYKENT’TE SATIŞA ÇIKARTILAN ARSA
“Diğer yandan satışa konulan arsa, bununla ilgili her türlü öneriye açığız. Kastamonu Belediyesi, belediyecilik anlamında bizden hangi belediyemizden, -İstanbul, Ankara, İzmir- yardım istiyorsa biz bunlara katkı sunmaya hazırız. Çünkü bu memleket bizim. Bu caddelerle birlikte yürüyoruz. Şu anda Kastamonu Belediyesi’ne ait Kuzeykent’te satışa konulmuş olan 17 dönümlük parsel, öncesi Alparslan Türkeş Botanik Parkı, sonra kültürel tesis alanı, sonra da konut ve ticaret alanına çevrilmiş olan bu parselle ilgili CHP’li belediyelerin üzerine düşen bir görev var ise Kastamonu Belediyesi ile imzalanacak protokolle bunu gündeme taşımaya hazırız. Çok net. Eğip bükmeden söylüyorum.”
VİDİNLİOĞLU’NUN FETÖ ÇIKIŞI
“FETÖ meselesi Türkiye’de sulandırılmış bir mesele. Bu sulandırma Cumhur İttifakı tarafından bilerek yapılıyor. TBMM’de önergeler verildi. FETÖ araştırılsın, siyasi ayağı ortaya çıksın diye. AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Daha da söyleyecek bir şey yok. Sayın Vidinlioğlu, güya toplumla beni karşı karşıya getirmeye çalışıyor. İşte,‘nikahını kıydıkların derken herkesi zan altında bıraktın’ diyor. Belediye orada. Belediye önündeki otoparka bakan pencereye bir yanaşsın Sayın Vidinlioğlu, eline kahvesini de alsın, pencereden dışarıya doğru baksın, tam karşısında yeni açılan bir dükkan var. Aynı ismiyle açıldı. FETÖ’den tutuklandı, yargılandı ve geldi nam olsun diye tam karşısına açtı. Sayın Vidinlioğlu daha neyi konuşuyor ki? Meseleyi sulandırmak, bir yerlere gel gel yapmak doğru olmaz. Kamu görevi yapan insanlar, eğer söyleyeceklerini kamuoyuna karşı söylüyorlarsa net ve köşeli söyler. Kamuoyuna karşı söylemesin; bu devletin savcısı var, Valisi var, kurum yetkilileri var. Onlara not göndereyim diyorsa da onlara not göndersin. Her meselede yargı yolunu gösteren insanlar yargı orada. Belediye’de maaş ödediğiniz avukatlar var, yazdır iki satır bir dilekçe. Yerel basın arşivi diye bir şey var, bir baksınlar. Zamanın il başkanı ‘Belediye’de FETÖ’cü barındırmayacağım’ dedi, o zamanın bir belediye başkan yardımcısı istifa etti. İmalar yaptı. Bunu ben söylemedim ki. O dönemin MHP İlBaşkanı söyledi. Sonra o il başkanına ‘görevden alınacağınız söyleniyor’ diye sorulduğunda, ‘Benim görevden alınacağım nereden çıktı?Bu FETÖ oyunudur’ dedi. Bir gün sonra görevden alındı. İnsanda iki kulak var bir ağız var. İki dinlesin, bir konuşsun diye. Herkes konuştuğunu tartmak zorunda. Kastamonu’da MHP ile ilgili açıklamayı Doğan Ünlü yapıyor. AKP ile ilgili açıklamayı Galip Vidinlioğlu yapıyor. Karikatür gibi oldu Kastamonu’da Cumhur İttifakı. AKP ve MHP kadroları Kastamonu’da karikatüre dönüşmüş durumda. Ocak,şubat gibi Galip Bey’in bu FETÖ ile ilgili açıklamalarının nerelere gönderme olduğunu göreceğiz.”
29 EKİM’DEKİ POSTER KONUSU
“Doğan Ünlü’nün herhangi bir ülke gündemiyle ilgili kendi kişisel fikrini söyleme kabiliyeti yok. Çünkü AKP’nin kurgusu böyle. Yorum yapamazlar. Genel merkez notları nasıl gelecekse onun üzerinden açıklama yaparlar. 29 Ekim’deki poster olayına gelecek olursak. Akıl ve düşünme insanın işini kolaylaştırır. Türkiye 81 vilayet. 80 vilayette bu mesele yaşanmamış, tüm kutlamalar Mustafa Kemal Atatürk ve Türk bayrağı açılmasıyla sonuçlanmış, istisna olarak bir ilde yani Kastamonu’da farklı bir uygulama yapılmış. Doğan Ünlü şimdi çıkıp ‘80 il yanlış yaptı, Kastamonu doğru yaptı’ diyebilir mi? Diyemez. Ortaya çıkan trajediyi savunma adına bunu söylemek zorunda hissediyor kendisini. ‘Toplumu kutuplaştırıyor’ diyor bana. Cumhurbaşkanı toplumun tamamını kucaklamalı. Tamamını kucaklayamadığı için toplumu kutuplaştırıyoruz. Mesele ‘Neden Hikmet’e, neden Hasan’a cevap vermiyorsun’a döndü. Çünkü gündemi belirleyen bir CHP var artık Kastamonu’da. Genel gündemi de belirleyen CHP kadroları var Kastamonu’da. O nedenle bu konuyla ilgili Doğan Ünlü’nün hiçbir açıklamasını ciddiye almıyorum. Dönsün bir 80 vilayete baksın. Bunu da çok içten ve samimi söylüyorum.
“HES İDDİALARI… GÜLE GÜLE SAYIN ÜNLÜ”
“Yalanı essah gibi konuşuyorlar. Bozkurt’taki o büyük felakette, günlerce ‘HES meselesini Baltacı söyledi, HES’i CHP söyledi’ dediler. Ünlüler ailesinin gazetesi var. Necmi Ünlü’nün imtiyaz sahibi olduğu Sözcü gazetesi. Tüm haber kurgularında Sayın Doğan Ünlü’nün borazanlığını yapıyor. Başka bir şey yok. Sel felaketi 11 Ağustos’ta yaşandı. 12 Ağustos’taki Kastamonu Sözcü gazetesi ‘Sele teslim doluk. HES patladı ilçe sular altında kaldı’ haberi var. Kim demiş Sayın Doğan Ünlü?Senin gazeten söylemiş. Eski milletvekili Murat Demir video çekti, silmek zorunda kaldı. Çünkü o silinebilen bir şey. Kaldırıyorsun bitiyor. Bu gazeteyi nereye saklayacaksın Doğan Ünlü? Metin Çelik’in eline bunu tutuşturmak lazım. ‘Bak, kim demiş kardeşim’ diye. Ünlüler ailesinin gazetesi söylemiş, HES patladı diye. Bir kamuoyu vicdanı lazım bu konuda. AKP yöneticilerinde bir vicdan olmadığını biliyoruz biz. Bu gazete benim değil. Künyesinde Erbilgin yazmıyor. Bu kadar. Güle güle Sayın Ünlü…
“TEZKEREYE HAYIR DENİLDİĞİ İÇİN BENİM İÇİM ÇOK RAHAT”
“Tezkere konusunda bizi kim eleştirdi? AKP eleştirdi. Ne diye eleştirdi? Vatan millet sevgisi gerekçesiyle eleştirdi. Dediler ki,‘bunlar şunlarla işbirliği’ yaptı. Sayın Doğan Ünlü, AKP tarihini sanıyorum benim kadar bilmez. AKP 2001 yılında kurulur. Herkes AKP’yi 2002’den sonraki iktidar dönemiyle bilir. O günün Refah Partisi’nden yapılan transferlerle Meclis’te grup kurar. Yanılmıyorsam 53 milletvekiliyle. 53 milletvekili ile AKP o dönem üç tane tezkereye ‘hayır’ der. Biri Afganistan, ikisi de Kuzey Irak tezkeresi. O zaman bu topraklar Türkiye Cumhuriyeti değil miydi? 2001’de bu ülkede terör sorunu yok muydu? Kuzey Irak’ın ne anlama geldiğini terörle mücadele anlamında herkes biliyor. AKP bunlara ‘hayır’ demiştir. Demek ki tezkereye ‘evet’ ya da ‘hayır’ demek kaderi mutlak gibi bir şey demek değilmiş. Şimdi bizim ‘hayır’ deme meselemize gelelim. Bu meseleyi bu noktaya getiren,‘Kardeşim Esad’tan‘Zalim Esed’e gelen anlayıştır. Bu ülkede yabancı asker postalları girişiyle ilgili karara biz karşı çıkıyoruz. Bu ülkede yabancı asker istemiyoruz. Amerikan conilerini istemiyoruz. Ya da başka ülke askerlerini istemiyoruz. AKP eline aldığı hangi yetkiyi doğru bir biçimde kullandı? Tek adam anlayışının olduğu yerde bunlar kara propaganda olur. Tezkereye ‘hayır’ denildiği için benim içim çok rahat. Peki tezkereye ‘evet’ diyen İYİ Parti’yi de iki gündür vatan haini yaptınız. Demek ki AKP için tezkereye ‘evet’ ya da ‘hayır’ demek değil mesele. Millet ittifakını nasıl küçültürüm, nasıl hücum ederim, nasıl marjinalleştiririm?Tek dertleri bu. Ama Millet İttifakı dağılmaz. Çünkü Millet İttifakı bu ülkeyi düze çıkarmaya talip. Huzursuzlukları o nedenle. Devletlerin sınır ötesi operasyon hakkı vardır. Kendi topraklarına karşı tehdit olduğunda belli bir alana kadar müdahale hakkı vardır. ‘Kandil’i başlarına yıkacağız’ diyorsa benim Genel Başkanım, Kandili başlarına yıkar. Çünkü benim Genel Başkanım dedi ki,‘asgari ücrette şunu yapacağız’ dedi sonuç aldı, ‘TRT payında şunu yapacağız’ dedi sonuç aldı, ‘emeklilerle ilgili ikramiye’ dedi sonuç aldı. Bu ülkeyi yönetmeye talip bir partinin lideri ‘Kandil’i başlarına yıkacağız’ dediyse yıkar. Bundan hiç kimsenin tereddüdü olmasın.
“BANA CEVAP VERİR GİBİ EMİN ÇINAR’A CEVAP VERDİ”
“Sayın Emin Çınar, ‘2019’dan bu yana herhangi bir işlem yapmadık biz, ilk defa arsa satacağız’ dedi. Sayın Vidinlioğlu, bana cevap veriyor gibi yapıp aslında Emin Çınar’a cevap verdi: ‘Bak Emin Çınar, senin belediyede olup bitenden haberin yok, sen diyorsun ki; belediyede herhangi bir arsa satmadık, ben 17 tane parseli satışa çıkardım, belediye sistemine de koyduk, 17 arsanın bir bölümünü de borca karşı mahsup ettim, 8 milyon liralık arsa sattım. Sayın Çınar, ilk kez satıyoruz diyorsun, ama biz bulduğumuz arsayı satıyoruz’ diyor. MHP Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu ile MHP İl Başkanı Emin Çınar, CHP aracılığı ile bilgileniyor. Ne güzel. Mutluluk verici bir şey.”
“TELEFERİĞİ TAŞIYALIM”
“Teleferik Kastamonu’da çok konuşuldu. Bu meselede bir tutarlılığa ihtiyaç var. Kendi yorumumu katmadan söylüyorum. 12 Nisan 2019… Sayın Vidinlioğlu, ‘Teleferik projesiyle ilgili düşüncelerimi dile getirdim, başlanmış bir iş henüz bitme aşamasında değil fakat sona gelindi. Bu konuda benim verilmiş bir sözüm var. Halka soracağımı söyledim. Teleferiğe karar vermesi gerekenler şehrimizde yaşayan insanlar.’ Aradan 1 yıl 18 gün geçmiş. 30 Nisan 2020’de ise ‘Yüklenici firmayla görüştük, kabinler ve halatların şehre gelmesi gerekmektedir. Bu ay içerisinde bu olacaktı, tabi salgın sürecinden dolayı kaldı. Bu seviyeye kadar gelmiş bir proje artık tamamlanacak, süreç devam ediyor’ demiş. 20 Mayıs 2020; 20 gün geçmiş; ‘Teleferik projesi Kastamonu’nun iki yakasına saplanmış bir hançerdir. Yüzde 80 civarında bitimi gerçekleşmiştir. Geriye bizim ödememiz gereken bir o kadar daha rakam vardır’ diyor. 2 Ekim 2020’de ‘Teleferiği mecbur olduğumuz için tamamlayacağız, çünkü kamu zararı oluşacak, bu sebeple tamamlamak zorundayız’ diyor. 15 Şubat 2021’de ‘Bu konunun lastik gibi uzamasından rahatsızım, teleferikle ilgili firma yetkilileriyle görüştüm, ortaya çıkan fark her bir Kastamonulunun parasıdır, beş kuruş fazla vermem, durum bu kadar nettir’ demiş. Kronolojik olarak baktığımızda kendisiyle çelişen bir tavır var. Şehre saplanmış bir hançer olduğu konusunda hemfikirim. Ama bu proje tamamlanacaksa tamamlayacağız, şehre saplanmış hançer ise kaldıracağız. Bir önerimizi de paylaşalım; devletin bakanlıklarıyla görüşsün, Kastamonu’nun turistik bölgelerine nakledilsin, teleferik taşınsın, yeni bir alan bulunsun. Öyle götürülebilir. Yatırımı da feda etmeyiz, hançeri de söktük. Çözüm öneriyoruz size işte.”
“CİDE DEVLET HASTANESİ İLE İLGİLİ KAMUOYUNU KANDIRIYORLAR”
“AKP Milletvekili ve İl Başkanı,Cide Devlet Hastanesi’yle ilgili kamuoyunu kandırıyor. Çünkü, yalanı essah gibi söylüyorlar. AKP, artık yalan söyleme uzmanı. Kendi kaynaklarına göre söylüyorum; Cide’de 25 yataklı, 35 yatak kapasiteli devlet hastanesi yapım işinin ihalesi 16 Nisan 2019 tarihinde gerçekleştirilmiş. İhaleyi, 23 milyon 489 bin bedelle Hekimoğlu Grup kazanmış. İhale sözleşmesi gereği ihaleyi kazanan firmanın projeyi yer tesliminden sonra 500 takvim gününde bitirmesi gerekiyormuş, ama ihale tarihinden bu yana tam 940 gün geçmiş. Cide Devlet Hastanesi bitmemiş. ‘500 günde teslim edeceğim’ demiş, üzerinden ikinci 500 gün geçmek üzere… İki ay sonra bin gün olmuş olacak. Hâlâ hastane teslim edilmemiş. Pişkinliğe bakar mısınız? Diyorlar ki, ‘Cide Belediyesi; buranın yollarını yapmadı’. Kanalizasyon, su ve yol; bu arada devlet hastanesi, 26 Ekim 2010 tarihinde köyden mahalleye dönüştürülen Cide Bağyurdu’nda… Köyü mahalle yapanlar 8,5 yıl boyunca altyapıyla ilgili hiçbir adım atmamışlar. Onlar yönetiyordu o zaman. Burayla ilgili bir kazma sallamamış. Geldiğimiz durum ne? Kanalizasyonun yüzde 70’i bitti, borular döşendi, yüzde 30’unun bitmemesinin sebebi ise kanalizasyon hattının bir bölümünün Cide-Şenpazar devlet karayolundan geçmesi gerekiyor. İlgili bir kurum var orada. Temmuz ayında belediyemiz projesini hazırladı. Gerekli izinlerle başvuruda bulundu. Karayolları’ndan söz konusu izne onay verilmesini bekliyoruz. Sayın Ünlü, Karayolları’nın onay vermesi gerekiyor. Sizin, 500 günde tamamlanacak deyip 940 gündür hala tamamlayamadığınız devlet hastanesinin kanalizasyon meselesinde durum bu. Su konusu. Suyun kaynağı bulunmuş, tahlil sonuçları ölçüme gönderilmiş, sonuçlar yeni gelmiş. Gelir gelmez su hattı boruları döşenmeye başlamış. İki kilometrelik su hattı döşenmeye başlamış, tahmini ay sonuna kadar bu çalışma bitirilecek. Altyapıdan sonra üstyapı yapılacak. İşte burada kamuoyunu yanıltan aldatan bir iktidar var. Devlet hastanesi için verilen söz iki katını geçmiş, bitirmesi gerekiyor.
“MİLLET BAHÇESİ, 273 DÖNÜM”
“Millet Bahçesiyle ilgili bir düzeltme yapalım; Sayın Vidinlioğlu ‘ben 60 dönüm aldım’ diyor. Kuzeykent araba pazarıyla pazaryeri Millet Bahçesi’nin içine dahil edildi. Ulu Cami dahil edilecekti, edilmedi, Kastamonuspor tesisleri Millet Bahçesi’nin alanına dahil edildi. Bu alan, 240 dönüm değil. Sayın Vidinlioğlu yanlış biliyor. 273 bin 559 metrekare, yaklaşık 274 dönüm. Ada parselini Sayın Vidinlioğlu bilmiyor olabilir, 1322 Ada 18 Parsel, 34 dönüm fazlası var. Çünkü Sayın Vidinlioğlu, kendi açıkladığı arşive baksın. ‘Bakanlık belirli bir büyüklük istiyor. Bu nedenle orayı büyütmek için Ulu Cami’yi, pazar yerini, sahayı içine katmak zorunda kalıyoruz’ demişti. Cami dışında kalanlar millet bahçesinin bir parçası haline dönüştürüldü. Bu konuda da kamuoyuna bir bilgi vermiş olalım.
KARA KIŞ DESTEK PAKETİ ÖNERİSİ
“Siyasi partilerimize bir görev düşüyor. Aralık ayındaki Meclis oturumunda önerge olarak da getireceğiz. O nedenle parti grupları derslerine çalışsın. Kara kış paketi hazırlanması gerekiyor. Zor bir dönem insanlarımızı bekliyor. Bu önergeyle geleceğiz. Aylık geliri çok düşük olan insanlarımıza bir destek paketi planlamasıyla ilgili önerimiz olacak. Bunu Belediye Meclis üyelerine sunacağız. 6 ay boyunca elektrikleri kesik olan bir aileye ziyarete gittik. Zor şartlarda yaşıyorlar. Biz sosyal medyadan bunu duyurunca birçok vatandaşımız sağolsun iletişime geçti. Faturalar ödedi. Kastamonu’da bu öyküler çoğaldı. Her birimiz bu caddeden arka mahallelerdeki insanlara ulaşmalıyız. O insanlara dokunmalıyız. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Başkanımıza öneriyorum:Askıda fatura olayını hayata geçirmeli. Doğalgazını ödeyemeyenler var. Bunun Belediye’ye yükü yok. Ödeyenler ile ihtiyacı olanları buluşturma noktası bu. O nedenle bu Kastamonu’da nefesi geniş olanların nefesi dar olanlara nefes olması gerekiyor. Bu konuda ısrarcı olacağız.” (HABER SERVİSİ)