CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin ile Belediye Başkanı Tahsin Babaş arasındaki soru-cevap polemiği şiddetini arttırarak devam ediyor. Başkan Tahsin Babaş’ın sordukları sorulara yanıt vermek yerine popülist açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Hikmet Erbilgin, dün yaptığı basın toplantısında sorularını tekrarladı ve “Sayın Babaş, bu şehre karşı sorumluluk taşıyorsa, seçmene saygısı varsa açıklama yapmak zorundadır” dedi.
MHP’nin Belediye Meclisi Grup Başkanı Muzaffer Berber’in “kararların arkasındayız” ifadesi hakkında ise CHP İl Başkanı Erbilgin, “MHP İl Başkanı Yüksel Aydın da ‘Hatalar var. Onaylayamayız. Bizim Belediye Meclis üyelerimizin de kararlar altında imzaları var. İmza atmışlarsa onlarda yanlış yapmıştır. Yanlış yanlıştır’ diyor. MHP’nin yönetici ve üyeleri Muzaffer Berber’e mi inanacak, yoksa Yüksel Aydın’a mı inanacak? Buna bir cevap vermeleri gerekiyor. Bizler MHP’ye gönül veren seçmenleri bu kafa karışıklığından kurtulmaya çağırıyoruz” diye konuştu.
Hikmet Erbilgin, açıklamalarında CHP ve İYİ Parti arasındaki ittifak söylemlerine de değinerek, “Genel merkezler komisyon kurdu ve çalışıyorlar. Resmi söylemlerin dışındaki tüm açıklamalar seçime müdahale etme gayretidir. Yetkili olanlar il başkanlarıdır. Partimiz açısından il yönetimimiz Ferdi Kargılı ismini genel merkeze bildirmiştir. Milletvekilimiz Hasan Baltacı ile ilgili olarak bizler bir karar alamayız. Ancak genel merkezin gündeminde ve önünde milletvekilimiz Hasan Baltacı ile ilgili de bir seçenek vardır. Şu anda değerlendirme devam ediyor. İsimlerden önce şunu söyleyebilirim ki; CHP Kastamonu’yu yönetmeye hazırdır. Kastamonu’yla ilgili heyecanı ve projeleri vardır” dedi.
“KİRLİ SİYASET, BELEDİYE İMKANLARININ KİMLERE PEŞKEŞ ÇEKİLDİĞİDİR”
CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin’in açıklamaları şöyle:
“Politika, iktidarın ve gücün kime ait olduğunu belirler. Gerçeğin kime ait olduğunu değil. Bu kapsamda Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Belediye Meclis toplantısında bazı açıklamalarda bulundu. Bu nedenle bazı sorularımızı tekrarlama ve gündeme yeni konular ekleme ihtiyacı duyduk. Özellikle kirli siyaset yapılıyor açıklamasını hemen iki kelimeyle cevaplamaya çalışalım. Bizim nazarımızda kirli siyaset belediye imkanlarının kime peşkeş çekildiği ile ilgilidir. Belediye imkanlarından Belediye Meclis üyelerinin ne kadar faydalandırıldığı ile ilgilidir. Dolayısıyla Belediye Başkanı Tahsin Babaş, halkın hissiyatını yakalayabilme adına ve muhalefeti de köreltebilmek adına kirli siyaset gibi bir kavramdan medet umuyor. Dolayısıyla bu kirli siyaset kavramının yeniden tartışılması gerekiyor. Ben sayın Babaş’a tüm Kastamonu adına ve ona oy verenler adına sorularımı tekrarlıyorum. Kendisi çok net sorularımıza cevap vermek yerine geçiştirmeyi tercih ediyor.”
“Tekrar soruyoruz;
İnebolu yolu üzerindeki yaklaşık 11 bin metrekare yüzölçümüne sahip parselin 20 milyon TL’den ihaleye çıkarılıp, daha sonraki ihalede 10 milyon TL’ye satıldığı doğrumudur?İhaleyle işletmecisi belirlenen Kastamonu Belediyesi Küresel Et Kombinası hangi şart ve yöntemlerle başka bir işletmeciye devredilmiştir?Hepkebirler Mahallesi’nde (Mahkemealtı) iki katlı bina değerinin çok üzerinde Kuzeykent’teBahçeşehir Koleji yanında kupon bir arsa ile takas edilmiş midir? Takas edilen bu parselin üzerine 89 dairelik bina yapılmış mıdır? Keseri hep kendinize mi yonttunuz? Birinci derece akrabalarını işe aldığınız Belediye Meclis üyeleri kimlerdir? Hayır yoktur, CHP İl Başkanı yalan söylüyor da diyebilir. Yada çalışanlar şunlardır diyebilir. Siyasi etik gereği kanunen yasaklanmış olmasına rağmen Belediye Meclis üyeleriyle Kastamonu Belediye Başkanlığı’nın dolaylı olarak ticari ilişkileri oldu mu? Oğul Babaş’ı hangi gerekçeyle Kastamonuspor’a başkan yaptınız? Hiçbir açıklama yapmadan neden başkanlıktan ayrılmasını kime istedi?”
“KASTAMONUSPOR HERKESİN DEĞERİDİR”
“Kastamonuspor hepimizin değeri. Bu şehrin değeri. İki başkan öğüttü. Şimdi yeniden kongreye gidiyor. Hal böyleyken Kastamonuspor’u kendi uhdeside almış bir belediye başkanı Kastamonu sevgimizi maça gelip gelmemekle ölçme hakkına sahip değildir. Bu böyle bilinmelidir. Belediye Başkanı bizim peşimize birilerini mi taktı da maça gelip gelmediğimizi konuşuyor. Kulübe transfer yasağı geldi. Bunların bir sorumlularının olması gerekiyor. Eğer sorumlu istifa eden başkansa onun açıklama yapması gerekiyor. Bu ülkede bu durumlar adet haline geldi. Tren kazası oluyor kimse açıklama yapmıyor. Burada da kulüp başkanı istifa ediyor neden istifa ettiğini söylemiyor. Sessiz sedasız gerçekleştiriyor. Çünkü bir korku devletinde yaşıyoruz. Bir spor kulübü başkanı bile istifa ettiğinde ben şu gerekçelerle başa geldim, şu gerekçelerle istifa ettim diyemiyor. Çünkü sahip çıkması gereken bir işi var. Acaba iktidar benim üzerime gelir mi diye konuşamıyor. Bir belediye başkanının oğlu kulüp başkanlığı yapıyor, niye başkan olduğu ve niye istifa ettiği açıklanmıyor. Sonra Belediye Meclisi’nde çıkıp bizleri maça gelip gelmeme üzerinden eleştirip, bir şeyler ifade etmeye hakkı yoktur Belediye Başkanı Tahsin Babaş’ın. Sorularımız çok net. Oğul Babaş’ı kim başkan yaptı, istifa ederken neden açıklama yapılmadı?”
“KÖRLER SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR”
“Körler sağırlar birbirini ağırlar misali, MHP’nin Belediye Meclisi Grup Başkanı Muzaffer Berber şöyle bir açıklama yapıyor; “Her türlü kararın arkasındayız. Bir il başkanı bizim için bunları söyledi. Mesele memleket meselesi, mesele millet meselesi”. Ben her şeyden önce sayın Muzaffer Berber’e bir hatırlatma yapmak istiyorum. Bu memleket bizlerin de memleketi, bizlerde çok seviyoruz. Bu vatan bizim de vatanımız. Vatan millet gibi kutsal kavramlarla siyaset yapmayı bir kenara bırakmaları gerekiyor. Aynı MHP’nin grup başkanı bu açıklamayı yaparken, MHP’nin İl Başkanı Yüksel Aydın ise “Hatalar var. Onaylayamayız. Bizim Belediye Meclis üyelerimizin de kararlar altında imzaları var. İmza atmışlarsa onlarda yanlış yapmıştır. Yanlış yanlıştır” diyor. Şimdi biz MHP’nin yönetici ve üyeleri Muzaffer Berber’e mi inanacak, yoksa Yüksel Aydın’a mı inanacak? Buna bir cevap vermeleri gerekiyor. MHP’nin tavrı Berber’in mi yoksa Aydın’ın mı tavrıdır? Bizler MHP’ye gönül veren seçmenleri bu kafa karışıklığından kurtulmaya çağırıyoruz. Sandıkta CHP’de birleşip bu şehri hep birlikte ayağa kaldırmaya çağırıyoruz. Mesele artık parti meselesi değil memleket meselesidir. Bu şehrin daha iyi yönetilmesi gerekiyor. Daha iyi şeyler yapılması gerekiyor. Dolayısıyla Belediye Meclisi grup başkanı ile il başkanının kafa karışıklığından MHP seçmeni bir an önce kurtulmalıdır. CHP desteklenmelidir diyoruz. Artık mesele parti meselesini çoktan aşmıştır.”
“DENETLEMEYİ HALK YAPACAK?”
“Tahsin Babaş çok önemli şeyler söylüyormuş edasıyla halkı kandırmaya devam ediyor. ‘Belediye açık isteyen gelsin denetlesin’ diyor. Belediye’yi denetleyecek kurumlar kanunlarca belirlenmiştir. Bir aldatmaca yapıyor. Seçmeni ve halkı kandırıyor. Belediye’ye denetleyecek kurum Sayıştay’dır. Sayıştay, 2015 yılında Belediye’yi denetlemiş ve önemli kusurlar bulmuştur. Bunla ilgili açıklamalar yapıyoruz, Sayın Babaş hiç cevap vermiyor. Gelin denetleyin diyor. İktidarın güdümünde olduğunu düşündüğümüz hukukta Sayıştay her şeye rağmen Kastamonu Belediyesi’nin eksiklerini rapora dönüştürmüştür. İlçe başkanları toplantısında üç soru yönelttim Sayıştay raporuyla ilgili ama cevap vermedi. Sayın Babaş yalan söylüyor. Sayıştay yeniden denetlediğinde yeniden göreceğiz. Ancak esas denetimi 31 Mart’ta Kastamonulu seçmenler yapacak. Tahsin Babaş şu anda görevdeki belediye başkanıdır. Bugüne kadarki tüm çalışmalarıyla 31 Mart’ta bir güven oyuna gidiyor. Biz diyoruz ki Kastamonu’yu hak ettiği gibi layıkıyla yönetmemiştir. Seçmenin takdiri bizim kabulümüzdür. Esas denetimi seçmen yapar. Ama Sayıştay raporlarına yansımış konularla ilgili sayın Babaş bu şehre karşı sorumluluk taşıyorsa, seçmene saygısı varsa açıklama yapmak zorundadır. Buradan kendisine hatırlatıyoruz.”
“SAYIŞTAY ZATEN DENETLEMİŞ”
“Karşılıksız çıkan çeklerin muhasebe kayıtlarından çıkarıldığı; KDV hesabına kaydedilmemesi gereken tutarların kaydedildiği; Kastamonu Belediyesi’nin mülkiyetinde olan, belediyeye tahsis edilmiş veya belediyenin tahsis ettiği taşınmazların muhasebe kayıtlarına alınmadığı; katkı paylarının yanlış hesaba kaydedildiği; bütçeyi oluşturan cetvellerde eksiklerin bulunduğu; belediye şirketi üzerinden niteliklere uymayan araç kiralandığını Sayıştay zaten denetlemiş ve bulmuş. Neyin yiğitliğini yapıyor. Gelin denetleyin söylemleri tamamen popülist söylemlerdir.”
“BAKANLAR VAATÇİ OLARAK GÖREVLENDİRİLMİŞ”
“Bu arada Çevre Şehircilik Bakanı ilimizi ziyaret etti. Bakan ziyaretlerinden mutluyuz. Ancak bakanların iktidar tarafından vaatçi olarak görevlendirildiği görülüyor. Atanmış bakanlardır. AKP genel merkezi adına Türkiye’yi gezecekleri anlaşılıyor. Bu şehre yapılacak her türlü yatırımdan bizler mutlu oluruz. Ancak önümüzdeki günlerde daha net göreceğiz ki, Bakan ziyaretleri daha çok bir seçim propagandası olarak ortaya çıkacaktır.
İTTİFAK DEĞERLENDİRMESİ
“Merkez belediye başkanlığı ile ilgili olarak daha önce İYİ Parti İl Başkanlığı’na yaptığımız ziyarette de açıklamalarda bulunmuştum. Biz il başkanları ile iyi niyet çerçevesinde görüşmeler yapıyoruz. Ancak ilde ittifak olup olmayacağı yönündeki nihai karar genel merkezlerindir. Bu konuda iki parti genel merkezinin karşılıklı oluşturduğu komisyonlar karar verecektir. CHP olarak bizler genel merkezimize aday olarak görmek istediğimiz kişilerin isimlerini bildirdik. İYİ Parti de mutlaka bildirmiştir. Komisyonların kararının ardından ittifak adayı açıklanacaktır. Bu resmi söylemlerin dışındaki tüm açıklamalar seçime müdahale etme gayretidir. Yetkili olanlar il başkanlarıdır. Partimiz açısından il yönetimimiz Ferdi Kargılı ismini genel merkeze bildirmiştir. Milletvekilimizin adı da adaylık için geçmiştir. Milletvekilimiz ile ilgili olarak bizler bir karar alamayız. Ancak genel merkezin gündeminde ve önünde Milletvekilimiz Hasan Baltacı ile ilgili de bir seçenek vardır. Şu anda değerlendirme devam ediyor. İsimlerden önce şunu söyleyebilirim ki; CHP Kastamonu’yu yönetmeye hazırdır. Kastamonu’yla ilgili heyecanı ve projeleri vardır.”