Kültürel kimliğin ve geleneksel mimarinin korunması yolunda ilimizin ülkemizde önemli bir mihenk taşı olması, elbette en azından çeyrek asra uzanan bir mazinin eseri, Arnavut kaldırımları sabırla tek tek döşendi, yerli dokumalar sandıklardan büyük bir ihtimamla çıkarıldı…
Kimi toplum ve kültür sevdalıları var ki Kastamonu hikayesinin satır aralarında; ilimizin zihninden isimleri asla silinmeyecek.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni iyi derece ile bitirdi, kaymakamlık, vali yardımcılığı, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, Kastamonu Valiliği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarlığı, İsviçre Bern Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşavirliği yaptı, merkez valisi olarak kamu görevini sürdürüyor…
“Emekçi”.
Almanya Speyer İdari Bilimler Enstitüsü’nde “Avrupa Birliği ve Mahalli İdareler” konulu master ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde “Kentsel Gelişme ve Kültür Değerleri” konulu doktora yaptı…
“Öğrenci”.
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde “Kentleşme ve Çevre Politikaları”, Ankara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi’nde “Türk Kentleri Tarihsel Gelişmesi” derslerini veriyor…
“Akademisyen”.
Türk Kültürüne Hizmet Vakfı “Eski Eserlerin Korunması ve Restorasyonu”, Aydın Doğan Vakfı “Kent Mimarisi-Kent Dokusu” ödülü verdi…
Toplum gönüllüsü”.
Aldığı para ödülünü Kastamonu Valiliği’ne bağışladı…
“Gönlü zengin”.
Kamu yönetimi, kültürel değerler ve mahalli idareler konusunda 5 kitap, sayısız makale yazdı…
“Yazar”.
Türkiye Cumhuriyeti, ulus, kültür ve medeniyet, doğa, bilgi, üretim, velhasıl sürdürülebilir gelecek için karınca misali hayat boyu…
“Işık”.
Yeter mi verdikleri yahut toplumca alabildiklerimiz?…
“Yetmez”.
Bilgi, tecrübe ve vizyon namına bir umman…
Esintisi “Yeter”.
Not1: Vali Dr. Enis Yeter 27 Eylül 2004’nda yapılan Tarihi Kentler Birliği Genel Kurulu’nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı olarak konuştu…
3 Haziran 2000 tarihinde ÇEKÜL, Mimarlar Odası ve İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Kastamonu Valiliği olarak “Kültürel Değerlerin Korunmasında Yerel Yönetimlerin Rolü ve Sorumluluğu” konulu sempozyum düzenlediklerini ve “Kastamonu Bildirgesi” yayımladıklarını dile getirerek “Kastamonu’da başlatılan süreç, herhangi bir koruma kampanyası değil, 2000’leri kimlikli, kültür değerlerine yabancılaşmayan ve uygarlık süresince geçmişin tüm birikimlerinden güç alarak daha ileriye ulaşma hedefini kucaklamış bir ülke ve toplum olma yürüyüşüdür. Bu yürüyüşe herkesin katılmasını bekliyoruz” dedi.
Kastamonu’da atılan tohum…
Türkiye sathında çınar oldu.
Not 2: Vali Dr. Enis Yeter’in 27 Eylül 2004’nda yapılan Tarihi Kentler Birliği Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmadan bir pasajı özellikle paylaşmak istiyorum…
Resmen “ders”.
Vali Dr. Yeter’in vizyon ve misyonunu hep birlikte görelim…
“Burada Thomas Friedman’ın Küreselleşmenin Geleceği isimli kitabındaki bir öngörüsünü dile getirmek istiyorum. Kültürel korumanın değerini anlayacak ve gayret gösterecek, gerektiğinde ellerini ceplerine atacak kadar toplumsal eylemciliğe dönük bir orta sınıfa ve seçkinlere ihtiyacımız var. Kültürel korumacılık için girişimde bulunacak büyüklükte bir orta sınıfa sahip olmayan, imar yasalarının ve çevre hukukunun zayıf olduğu, kolayca delindiği, yada hiç bulunmadığı ülkelerde, başka ciddi çarelere başvurmak gerekir. Yerli halkı bir yerin karakterini ve geleceğini korumaya özendirmede, turizm önemli bir rol oynayabilir. Friedman’ın bu öngörüsünü biz Kastamonu’da yaşadık. Valilik olarak ÇEKÜL’ün katkılarıyla başlattığımız eski konakları onarma, işlev verme ve el sanatlarını canlandırma hareketi, şehirde hiç olmayan turizmi doğurmuş ve halk doğrudan yararını görmüştür.”
Müthiş…
Ayakta alkışlanası.