Mine Akçakoca Özgür
Bu kez; çoğu kişinin kendini uzak gördüğü bir azınlıkla yola çıkma yürekliliğini gösteren, onların tüm sorunlarını içinde hisseden çok özel bir konuğum var.
Evrende gövdesi kadar değil, koskoca yüreği kadar yer kaplayan Huriye Boyraz ile bu söyleşiyi gerçekleştirirken; kahkahaya hüzün, endişeye mutluluk, doğum günü kutlamasına göz yaşları eşlik etti.
Yaşam; tüm umutlarıyla ön pencerede ışıldarken, bazen arka pencere belirsizliklerle dolu alacakaranlığa açılır. Bir eve otizm tanısı konmuş bir evladın endişesi düşer. Başka bir ailede, az önce doktorun dile getirdiği, ‘çocuğunuz down sendromlu’ sözleri çınlar. Aileler nasıl başa çıkacaklarını bilemeyince ve buna ‘başkaları ne der’ gibi olumsuz düşünceler de eklenince, karamsarlık, çaresizlik artar.
Oysa ki; hayatın öznesi insandır, insanın öznesi ise çocuk… Masum, öğrenmeye aç, sevgiye muhtaçtır tüm çocuklar. Üstelik hiçbiri diğerinden daha değersiz değil. Farklılıkları onların yalnızca özelliği değil, güzelliğidir de…
İnsanlar, çocukların bir bölümüne nasıl yabancılaşabilir ki… Özel bireyler olmaları, dışlamayı değil, daha özel hassasiyeti, ilgiyi, sevgiyi, desteği vermemiz gerektiğini duyumsatmalı. Farklılıklarının getirdiği güzelliklerle onları olduğu gibi kabul ederek, kendisiyle barışık, mutlu, sevgi dolu bir yaşam sürmelerine destek olmalıyız.
Çocuklar, tüm çocuklarımız için yemyeşil kırlar gibi olması gereken yaşam; bazıları için aşılmaz dikenlerle kaplıdır. İşte o özel bireyler için yaralayan, ürküten dikenlerin üstüne birer kilim atıp, onlara diğer çocuklar gibi yaşama olanağı sunuyor, Huriye Boyraz.
Özel Bireyler ve Aileleri Derneği Başkanı olan Boyraz, Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde dünyaya gelmiş. O günleri şöyle anlatıyor:
“Çocukluğumda tarlaya ata binerek gidip gelirdim. Sırtımda ibi (hindi) civciv sepeti, elimde çay termosuyla gidip geldiğim için, ata binmenin verdiği özgüven hissini iyi bilirim. Bu nedenle de Daday Kaymakamlığı Atlı Terapi Merkezi’nin özel bireylere çok faydası olduğunun farkındayım. Orada fizyoterapist eşliğinde hayvan sevgisini yaşayan özel bireylerimize ruhsal terapi oluyor. Ayrıca bedensel engelli bireylerimizin, at üstündeki duruş pozisyonu tedavilerine destek oluyor.
Daha sonra ailemle birlikte İstanbul’a gittik. Evlenince eşimin köyü olan Taşköprü Bademci’ye yerleştik. Köy yaşamını çok sevdiğim için, isteyerek geldiğim Bademci’den ani bir kararla ayrılmak zorunda kaldık.
Oğlum Ömer 4.5 yaşındayken, İstanbul’a aile ziyaretine gitmiştik. Orada annem, Ömer’in farklılığını bize söyleyerek, doktora gitmemizi sağladı. Çapa Tıp Fakültesi’nde tanı aldık. İlk öğrendiğimde, otizmin ilaçla geçeceğini sandım. Komşumuzun evine gidip, bilgisayardan bakınca, uzun bir yol olduğunu ve ilaçla geçmeyeceğini öğrendim. Bize doktor, ana okuluna gitmesinin de gerektiğini söylemişti. Köyde bu olanakların olmadığını göz önüne alarak, hemen karar verip, Kastamonu merkeze taşındık.
Ancak durum planladığımız gibi olmadı. Hiçbir anaokulu Ömer’i kabul etmedi. Sonunda özel bir anaokulunun yemek ve temizlik işlerini üstlendim. Ben, 6 ay kadar okulun aşçısı, temizlikçisi ve hatta öğretmeni olarak destek verirken, bir taraftan da Ömer’in yanında oluyordum. İlk anaokulu eğitimine de bu şekilde kavuşmuş olduk. Sonrasında 5 yıl bir okul, ardından da 5 yıl başka bir okula Ömer’i götürüp, her gün bekledim. Otizm sınıfı da verdiğimiz dilekçeler sonucunda ilk olarak Ömer’e açıldı.
Dernek öncesinde, engelli kartı gibi bir evrak için evde olmadığımda komşularımın çok desteğini gördüm. Ömer çok ağır bir vakaydı. Şimdi O’nun ekmek almaya filan gittiğini gördüklerinde çok mutlu oluyorlar. Yaşadığımız süreci bildikleri ve beraber yaşadıkları için, Ömer’in bu olumlu gelişmesini görüp, gözyaşlarını tutamayanlar oluyor. Komşularımın hakları hiç ödenmez.
Oğlumla birlikte mücadele verirken, özel bireylere sahip başka ailelerle de tanışmaya başladım. Bireysel olarak onlara da destek olmaya çalışıyordum. Örneğin tarlamızdan çıkan kopuk sarımsaklardan elde ettiğimiz parayı ihtiyacı olanlara veriyordum. Bazı ailelere de destek bularak, elimden geldiğince yardımcı oluyordum.
Herkese bir şekilde yetişmeye çalışıyordum. Bu, sorunlarımı kafama takmayı önlüyor ve kendimi tek hissetmiyordum. Gücüm yettiğince maddi manevi yaptığım desteklerle, büyük bir huzur duyduğumu fark etmiştim.
– “Dernekleşme süreci nasıl gelişti, söz eder misiniz?”
– “Yine Ömer ile gittiğimiz okullarda tanıştığım 3 özel bireyi olan bir babaanne vardı. Bakım maaşı çıkartmasına destek oldum. Özel bireyler kadar ailelerinin de desteğe çok ihtiyacı olduğunu fark etmeye başladım. Daha çok kişiye nasıl yardımcı olurum, diye de düşünmeye başlamıştım.
Daha sonra Özel Eğitim Merkezi’nde çocuklarımız vasıtasıyla tanışıp, birkaç cümle konuştuğumuz bir polis memuru, ertesi gün eşinin apandisi patlayınca, özel çocuğunu bana bıraktı. Kastamonu’ya henüz 1 hafta önce gelmiş ve çocuğunu bırakacak hiç kimsesi olmadığı için 1 gün önce tanıdığı birine çocuğunu üstelik de gece yatısına bırakmak zorunda kalmıştı. Bu nasıl bir çaresizlik diye düşündüm.
Özel bireyler için bir yer olmalıydı; eğitim verilen ve aynı zamanda ailelerin başına bir şey geldiğinde çocuklarını güvenle bırakabilecekleri bir merkeze ihtiyaç vardı. Bu düşüncelerle Engelsiz Yaşam Merkezi açılması için 15 yıl çalmadığım kapı kalmadı.
Bu gibi olaylar çoğaldıkça bireysel desteklerimin bir yere kadar olduğunu fark ettim, Birlikte hareket etmemiz gerektiği düşüncesi beni bu yola yönlendirdi.
Derneğimizde özel birey annesi Seyhan Şahin’in çok emeği var. Seyhan Hanım muhasebe işlerimizi üstlenmesinin yanı sıra gezi listelerinin hazırlanması, öğretmenlerimizin saatlerinin ayarlanması konularında da en büyük destekçimiz. Özel bireylerimizde ve derneğimizde üyelerimiz ve gönüllülerimizin emeği çok büyük.”
•
Özel bireylerin güler yüzlü Huriye annesine Ömer’i yetiştirmede ve dernek çalışmalarında ailesinden nasıl bir tavır gördüğünü soruyorum, anlatıyor:
– “Eşim, Ömer’in yetişmesinde de, dernek çalışmalarıma da hep destek oldu. O’nun desteğini görmesem bu şekilde çalışamazdım.
Hatta annesi doğum yapan özel bireyleri getirip, birkaç gün evimde misafir ederim ki, anne bebeğiyle rahatça ilgilenebilsin. Ailem bunun gibi hiçbir şeye karşı çıkmadıkları gibi hep desteklediler.
Büyük oğlum İsa Boyraz, şu anda Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği okuyor. Oğlum ve eşimin bana çok büyük destekleri var.”
•
Merkezde görev yapan öğretmen, antrenör ve usta eğitimcilerin özel bireylere çok büyük katkısı var. Mesleklerini seven, özel bireylerin eğitimine gönül vermiş pırıl pırıl gençler, saygılı içten tavırlarıyla da dikkat çekiyorlar. Özel bireylerin topluma katılmalarını kolaylaştırmanın yanı sıra kendilerini mutlu hissetmelerinde de payları büyük. Özveriyle, sabırla, sonsuz tekrarlarla süren bir eğitim onların ki…
Kastamonu Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi mezunu yüzme antrenörleri Nazmi Melih Kepenek ve Hakan Candoğru Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün Hasan Doğan Tesisleri ile K.Ü. Ay Yıldız Spor ve Yaşam Merkezi’nde özel bireylere yüzme eğitimi veriyorlar.
Yine Spor Bilimleri Fakültesi mezunu olan Gürhan Yücebıyık’ın özel bireyler atletizm ve jimnastik sertifikası var ve bu alanda çalışmalar yapıyor. Aynı okul mezunu Seda Kaya masa tenisi, jimnastik ve atletizmde işitme engelliler ve bedensel engellilerle ilgileniyor.
Yüksek Lisanslı Tarih Bölümü mezunu Gamze Bozoklu’nun özel eğitim sertifikası da var ve özel bireylere spor eğitmenliği yapıyor.
Halk Eğitim Merkezi Usta Eğitmeni Ayten Çataloğlu Şahin Özel Eğitim Öğretmeni olarak görev yapıyor. El Sanatları Usta Eğitmeni Güverhan Alikavas annelere el sanatları ve İlahiyatçı Zehra Laçin ise annelere ve çocuklara Kuran öğretiyor.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü antrenörleri Yunus Dal ve Fatma Dal, manevi annemiz dedikleri Huriye Boyraz’ın ve özel bireylerin hep yanındalar. Kastamonu Fotoğraf Sanatı Derneği tarafından Suat Cumali Güngör liderliğinde özel bireylere ve ailelerine zaman zaman fotoğraf eğitimi de veriliyor.
•
Türkiye Otizm Meclisi üyesi olan Huriye Boyraz, 93 temsilci ile Ankara’da yapılan Genel Kurul’da bir sunum yaparak, Kastamonu’da bu alanda yapılan çalışmaları anlatmış. Diğer katılımcıların büyük ilgi gösterdikleri ve hayranlıkla dinleyip, buraya mutlaka geleceklerini söylediklerini ifade ediyor.
Huriye Boyraz’a Kastamonu’da Özel Bireyler için sunulan olanakları ve bunların nasıl kullanıldığını soruyorum. Büyük bir mutluluk ve heyecanla anlatıyor:
– “Kadıdağı Halk Eğitim Merkezi ile Özel Bireyler ve Aileleri Derneği’nin imzalamış olduğu protokol ile Hayat Boyu Öğrenme Kursları veriliyor. Masa tenisi, satranç, judo, tekvando, okçuluk, jimnastik, atletizm, halk oyunları dallarındaki kurslardan özel bireylerden yeteneği olanlar özel antrenör eşliğinde yararlanıyorlar. Kadıdağı Halk Eğitim Merkezi Müdürü Tevfik Demirci çok önemli katkı veriyor. Hocalarımızı da onlar yönlendiriyor.
Özel Bireyler ritm grubumuz 3 aydır çalışıyorlar. Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ebubekir Yiğit enstrümanları kendi cebinden aldı. Belediye özel araç tahsis etti. İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim Meslek Lisesi’nde çalışmalar sürüyor.
Gençlik ve Spor İl Müdürü Reşat Arsak, Merkez Spor Salonu’nun bu katını özel bireylere tahsis etti. Mutlu Cafe’nin işletmeciliğini de derneğimiz kiralayarak, üstlendi. Bunun yanı sıra Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Yüzme Havuzu’ndan da özel bireyler yararlanıyor. Reşat Bey’in iyi niyetli ve çözüm odaklı olması bizler için büyük bir şans, bu tesis bize rüya gibi geliyor. Çünkü biz bu günlerin öncesinde çok yerden kovulmuştuk.
Tesis Amiri Abdullah Bacağıuzunoğlu ve tüm personel çok destek oluyorlar. Tam bir aile gibi olduk. Diğer katlarda spora gelen normal bireylerle, özel bireylerimiz Mutlu Cafe’de birbirlerini görüp, farkındalık oluşuyor, kaynaşıyorlar.”
•
Dernek Başkanı Boyraz, özel bireyler ve onların ailelerini çok mutlu eden, onurlandıran bir anıyı anlatarak sohbete devam ediyor. 79 özel bireyin temsili askerlik yaptığı gün duydukları gururu ifade ederken, Özel Bireylerden Cengizhan ayağa kalkıp, öğrenmiş olduğu asker selamını onurla gösteriyor. Huriye Boyraz, o özel günü şöyle anlatıyor:
– “Kastamonu İl Jandarma Komutanı Albay Zafer Özden, özel bireylerimiz için çok büyük bir şans. Önce askerlik yaşına gelmiş olan tüm özel bireyleri tespit ettiler. Sonrasında 79 özel bireyimiz, ilçelerden, köylerden ev ev dolaşılıp, al bayraklı arabalarla tek tek alındılar. Aileleri ve gelmek isteyen tüm akrabalarıyla birlikte davullu zurnalı 150 araçlık konvoy ile Alay’dan çıkıp, Gölköy’e gittik. Hepsi isimleri yazılı kıyafetleri içinde ve her özel birey bir mihmandar eşliğinde temsili eğitimlerini yaptılar. Bu gençlerimiz kadar aileleri için de çok ama çok değerli.
Emniyet Müdürümüz Kayhan Ay özel bireylerle ilgili her konuda bize çok destek oluyor. Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü’nde görevli Polis Memurları Ali Durmuş ve Hilal Yılmaz hep yanımızdalar.
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Üniversite bünyesindeki spor alanlarını Ayyıldız Yüzme kompleksi de olmak üzere istediğiniz gibi kullanabilirsiniz, diyerek bize açtı. Haftada 2 gün özel bireylerimiz yararlanıyor.”
•
Özel bireylerin sosyal yaşamda biraz olsun yer almalarını sağlamak için bileziklerini satıp, moped alarak ve bunu kullanarak torununu Merkez’e getirip, götüren büyükanneler ve annelerle tanıştım. Zaman zaman ataklar geçirerek hırçın tavırlar da sergileyebilen bazı gençlerin ‘spora gidiyoruz’ sözüyle nasıl sakinleştiğine tanık oldum. Bu merkezlerin özel bireyler için ne denli kıymetli olduğunu anlatabilmek olanaksız.
Dernek Başkanı Boyraz, yıllardır istediği Engelsiz Yaşam Merkezi’nin açılacak olmasından duyduğu mutluğu ve Kastamonu Belediye Başkanı Dr. Galip Vidinlioğlu’nun da özel bireylere çok destek olduğunu şu sözlerle ifade ediyor:
– “Kastamonu Belediyesi ve Derneğimizin, KUZKA desteğiyle gerçekleştirdiği AB projesi Engelsiz Yaşam Merkezi bizim için çok değerli. Belediye Başkanı Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu bireylerimiz için ulaşım açısından kolay olan ve değerli bir yere bu merkezi yapıyor.
Ayrıca Başkan bize dernek binası tahsis etti. Ulaşımı zor olan ilçelerden gelen ailelerin geçici süre kalabilecekleri tamamen ev ortamı olan derneğimizde, konuklarımız için her zaman bir sıcak çorba kaynıyor. Belediye Başkanı Vidinlioğlu, gezi desteği ve etkinliklerimizde özel bireyler için araç tahsis ediyor. Özel bireylerin her zaman yanında.
Bu iş gönül işi. Onlara hizmet iki cihanda da boşa gitmez. Özel bireylere hizmet etmenin nasip olduğunu düşünüyorum. En masum meleklerimiz, hile, kötülük bilmezler.”
•
Kastamonu Valisi Avni Çakır ve eşinin kendilerine çok destek olduklarını ve onların özel bireylerle birlikte dezavantajlı tüm insanlara gösterdikleri tavrın toplumda farkındalık yarattığını ve saygı görmelerini sağladığını da ifade eden Boyraz, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Vali Avni Çakır ve Bahar Hanımefendi, bizi kıymetli ve özel hissettirdi. Vali’mizden önce, ‘Allah bizi çocuklarımızdan arkaya bırakmasın’ diyorduk. Bu bir anne için ne kadar zor. Ama hem bizden sonra çocuklarımız ile ilgilenilecek mekanlar yoktu. Hem de halk hatta özel bireylerin en yakınları bile onlara farklı bakıyordu.
Vali Bey, utanılacak bir şey olmadığını özel bireylere olan yaklaşımlarıyla hissettirip, saygı görmelerini bile sağladı. Çok büyük farkındalık yarattı.
Özel bireyler ritm grubu oluşturulsun, diyen de yine Vali’miz Avni Çakır’dı. Çok büyük talep oldu. İlçelerimizden ve köylerinden tek tek alıp, çalışma bitince de evlerine bırakılıyorlar. Özel Bireyler Ritm Grubu da çok dikkat çekecek değerli bir proje.
Devletin desteğini hep arkamızda hissediyoruz.”
•
Evrene bıraktığımız izdir; insanlığımız. Yüreğinde geçmişten gelen acılarla çocuklarının geleceğine yönelik kapıları açmakta zorlanan insanlara destek olanlarla bu Dünya güzelleşiyor. Tüm emek ve destek verenlere gönülden teşekkür ediyorum. Yaşamın ışığını yakalayıp, iyiliğin ritmine uyunca, her şeyin bambaşka olduğunu görüyoruz.
Özgeçmişinden bile çok kısa söz edip geçen Huriye Boyraz, hep özel bireyleri anlatıyor. Kendinden vaz geçmiş, onlarla bütünleşmiş. Doğum günü, asker kınası, gezilerde, spor karşılaşmalarında, konserlerde, tüm sanat olaylarında uygun olan çocuklarla birlikte yer alıyor. Hem onların sosyalleşmelerine katkı sunuyor, hem de toplumda farkındalığı artırıyor.
Deprem sırasında 102 manuel, 12 akülü sandalye bağışı alıp, diğer illerle koordineli bir şekilde ihtiyacı olanlara ulaştırıldığını ifade ediyor. Deprem sonrası Kastamonu’ya gelen ailelere de ev kurma, döşeme konusunda Kastamonuluların beklenenin çok üstünde destek olduklarına dikkat çekerek şöyle örnekliyor:
– “Beklemediğim şeyler de yaşadık. Köydeki sobalı evine taşınıp, şehir merkezindeki doğal gazlı evini Kastamonu’ya gelen depremzedelere tahsis eden insanlar oldu. Diğer illerle de dayanışma içindeydik. Dernekleşmenin önemini böylece bir kez daha anladık. Eskiden yardım ihtiyacı olduğunda ev ev gezerdim. Şimdi bir paylaşım ile yardımlar geliyor.”
•
Özel Bireyler ve Aileleri Derneği Başkanı olan Huriye Boyraz’ın hedefleri doğrultusunda beklentilerini öğrenerek söyleşiyi tamamlıyoruz. Söz yine Başkan Boyraz’da:
– “Otizm çağımızın hastalığı. Gitgide artan vakalarla karşılaşıyoruz. Yediğimiz içtiğimizden, yaşam tarzımıza kadar gözden geçirilip, hamilelik dönemi ve bebek doğduğu ilk andan itibaren kontrol altında tutulmalı.
Günümüz gençliği bizler kadar sabırlı olmayacak. Artan vakalarla baş etmek zorlaşacak. Aile hekimliklerinde, liselerde anlatılması gerekli. Geç tanı alan ve tanı aldıktan sonra bunu kabullenemeyen aile çok. Erken tanı ve kabullenmek çok önemli, ben ve eşim bu konuda şanslıyız. Aile çocuğuna isyan ederek, üzülerek değil sevgiyle bağrına basarak destek olabilir.
Ülke çapında acil eylem planı yapılması gerekiyor. Bu çok önemli
Kastamonu’daki özel bireyler için yapılan olumlu destekler, çalışmalar diğer illerde de biliniyor. Bunun sonucunda da tayinlerde Kastamonu’yu tercih eden özel birey ailelerinde bir artış yaşanıyor. Mevcut özel eğitim okullarımız dar geliyor. Bir an evvel daha büyük, ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik kapsamlı okullar yapılması gerekiyor. Çığ gibi büyüyen bir potansiyel var.
Bunun yanı sıra uygun olan özel bireylerin istihdamı konusunda desteğe ihtiyacımız var. Özel Eğitim Meslek Lisesi’nden mezun olan çalışabilecek düzeyde çok çocuğumuz var. Onlar evlerde heba oluyorlar.
Yatılı bakım merkezine ihtiyaç var.
Devletin özel bireylere verdiği desteklerin Kastamonu’ya yansıtılması konusunda geri planda kalıyoruz. Milletvekillerimize seçimlerden önce birer dosya vererek, eksikleri ve dileklerimizi ilettim. Bu konuda bize destek olacaklarını düşünüyorum.”