Kimi bir haftada aşılıyor, kimisinin en sıkışık geçidinin birkaç metre üzerinde bir kaya asılı duruyor! İşte Türkiye’nin geçilmesi en zor kanyonları…
Valla Kanyonu
Canyoning yapıyorsunuz ve nihayet Valla Kanyonu’na geldiniz. Hoş geldiniz; ama önce içeride sizi neler beklediğine dair söyleyeceklerimize kulak verin! Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinin Muratbaşı köyü sınırlarındaki Valla Kanyonu, Türkiye’nin birinci; dünyanın ise ikinci en derin kanyonudur. Uzunluğu 12 kilometre; yan duvarları 800 ile 1,300 metre arasında değişen yükseklikte. Kanyonun tam ortasında bir “Exit” yazısı bulunur. Yaklaşık 80 derecelik bir kayadaki bu yazıyı takip etmek demek, kayaya tırmanmak anlamına geliyor. Yine de bu kolay yol; zira exit’ten çıkmayıp devam ederseniz, kanyonu bitirmek için ilk adımlarınızı atmışsınızdır demektir. İlk engel, 40 metrelik şelaleden iniş. Bunun ıslak ve zorlu bir iniş olacağına emin olabilirsiniz.
Deneyimli ve küçük bir ekip kanyondan ortalama dört günde çıkarken, ilk defa girenler bir haftayı börtü böcek, kayalar ve suyla geçiriyor. Valla Kanyonu’na girmek demek, sürekli suyun içinde olmak demek. Güneş yüksek duvarlardan içeri günde bir iki saatliğine girebildiği için, su alabildiğine soğuk. Bu yüzden Valla’ya giriş, nisandan yaz sonuna kadar önerilir. Diğer zamanlar en fazla iki saat içinde bedeniniz hipotermiye (ani ısı kaybı) gireceğinden, işler burada yazmak istemeyeceğimiz kadar kritikleşebilir.
“İçeri girdik bir kere, ıslanacağız yapacak bir şey yok” diyorsanız, umarız yanınıza şunları almışsınızdır: Neopren kıyafet, dalgıç ayakkabısı, su geçirmez malzeme çantası (yedek kıyafetler de ıslanmasın değil mi?) ve bivak. Kanyonda kamp kuracak birkaç nokta var ki, bunlar da ani su baskınlarından korunmak için su seviyesinin 30 metre kadar yükseğinde bulunuyor. İş kampı kurmakla da bitmiyor; yukarıdan düşebilecek irili ufaklı her taş için önlem almak, tetikte olmak zorundasınız. Siz siz olun, kaskınızı uyurken bile çıkartmayın!
Sakaralan Kanyonu
Safranbolu’ya 11 kilometre mesafedeki Sakaralan Kanyonu’nun toplam uzunluğu 36 kilometre. Ancak kanyondaki yürüyüş güzergahının büyük bölümünde belirgin bir zorluk yok. Yörük köyünün alt kısmındaysa geçilmesi zor yerler bulunuyor. Değirmencik köyü ile Aras çayı arasındaki bölüm oldukça deneyim istiyor. Susuz birçok bölüm var, ama çok derin ve zor geçit veren noktalar da kanyonda yer alıyor. En uygun geçiş zamanı yaz aylarına denk geliyor.
Ersizlerdere Kanyonu ve Karacehennem Boğazı
Kastamonu Küre’deki Belören köyü sınırlarındaki 2 kilometre uzunluğundaki Ersizlerdere Kanyonu ile ondan bir kilometre daha uzun olan Karacehennem Boğazı turizme açık yerler, ama burada tesis aramayın! Yine de merak etmeyin, “Cehenneme Hoşgeldiniz” diye bir tabela da görmeyeceksiniz. Görebilecekleriniz şelaleler, cadı kazanları, doğal göletler, su kaynakları, yaban domuzları, tavşanlar ve ayılar olacak! İnsan eli ve ayağının çok az değdiği kanyonda 10 ip inişi yapacak, ağustos sıcağında buz gibi gölcüklerde yüzeceksiniz. Ne kadar da eğlenceli!
Kıbrıs Kanyonu
Katran Dağı ile Susuz Dağı arasında, kimi yerde 100 metreyi aşan duvarlarıyla geçit vermeyecekmiş gibi görünen Kıbrıs Kanyonu, canyoning erbabı için cennetin ta kendisidir. Arka arkaya gelen şelaleler, şelalelerin balkonlar yaparak düştüğü göletler, geçilemeyecek görüntüsü vererek daralan duvarlar ve yüksek debiyle akan su heyecan vericidir. Kaş’a 50 kilometre mesafedeki kanyonda çam, ardıç, sandal ve tarihi sedir ağaçları da bulunuyor. Bir de not: Anadolu kaplanı en son 1946 yılında burada görünmüştü. Kulağınıza küpe olsun!
Akdağ Tokalı Kanyonu
Eğer bir günde bir kanyonu tamamlamak isteyenlerdesiniz Afyon, Sandıklı yakınlarındaki Akdağ Tokalı Kanyonu’na gidebilirsiniz. Bir akarsuyun kalkerli alanı oyarak oluşturduğu, tabanında derin bir dere olan kanyon 7-8 saatte geçilebiliyor. Kanyona Kocayayla’dan giriliyor, Gümüşsu’dan çıkılıyor. Yöre halkının yıllarca “geçilemez” bildiği kanyonda bir de Roma döneminden kalma hazine olduğu söylentisi almış başını yürümüş. Ama 7 Kasım 1993’te 10 kişilik bir ekip kanyonu geçince altın bekleyenlerin hayalleri suya düşmüş! Kanyon oldukça dar, sadece beş metrelik bir aralık söz konusu. Bir de sıkıntı var: Yukarıda sıkışan büyükçe bir kayanın altından yüzerek geçmek gerekiyor! Sonrasında işler kolaylaşıyor ve Çivril ovasına çıkılıyor. (ADVENPORT)