Bu dönemde işçilerimizin, emekçilerimizin kıymetini daha bir anlar olduk. Bizler zorunlu olmadığımız sürece evlerimizde kalırken, onlar bizim için çalışmaya devam ettiler.
Market görevlileri bir dakika olsun rafları boş bırakmadı, temizlik görevlileri bir saniyelerini bile boş geçirmedi, basın emekçileri sizler haber almaya devam edin diye çalışmaya devam etti, sağlık emekçileri ise yaşamakta olduğumuz sürecin kahramanları olarak 7/24 nöbetteydi zaten.
Bu yıl geçirdiğimiz 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, tam adına yakışır şekilde geldi. Kutlu olsun!
•••
Tedbirler çerçevesinde tüm ülkede “Sosyal mesafeye” dikkat edilerek bildiriler okundu. İşçi sınıfı, canını dişine takarak çalışmaya devam ederken, belirlenen kuralların ötesine de geçmedi. Helal olsun!
Biz onlara bu süreçte çok şey borçlandık. Biz hizmet almaya devam edebilelim diye onlar her dakika çalıştı.
1 Mayıs’ın tanımında kullanılan “Birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele” kelimelerinin tam anlamı bu sene ortaya çıktı belki de…
Bütün işçi sınıfıyla birlikte halk da dayanışma içerisine girdi. Birlik olmayı uzun bir zaman sonra yeniden öğrendi. Bu günler, bizlere bayramları “Bayam” gibi kutlama olanağı verdi.
Bunun en yakın örneğini 23 Nisan akşamı hemen hemen her balkondan yükselen İstiklâl Marşı seslerinde de görmüştük.
Belki katılmazsınız ancak bu sene 23 Nisan geride bıraktıklarımızdan daha bir güzel kutlandı sanki…
Bu sene kutlanan 1 Mayıs da öyle…
Gelecek olan bayramlar da, daha güzel günlerde ancak yine aynı coşkuyla kutlansın temennisindeyiz.
•••
Bütün işçiler, emekçiler, var olun!
Gözde MINIK