Evvel zamanın Kastamonu’su “üretici” idi, şimdinin ve korkarım geleceğin Kastamonu’su ise “tüketici”, geçmişine bakıldığında sanayinin birçok alanında “ihracatçı” olması gereken ilimiz “tüketim” kuyusunun içinde ışıksız bugün…
Geçmişten ders alacak niyet de yok.
Ne oldu da “üretimden tüketime” tepetaklak oluverdi Kastamonu?…
Devlet babanın eline bakar oldu koca bir il.
(“Şık Kundura” fabrikasından giriş yaptık dün “üretim” yolculuğunda şarampole yuvarlanmamıza…
Kunduradan devam edelim “ders çıkarmaya”.)
Kastamonu’da günümüzde kundura yahut ayakkabı veya deri ya da saya alanında “imalat” kalmadı…
Uzak Asya’nın envai ülkesinde “üretiliyor”, Kastamonu’da “tüketiliyor”.
Yarım asır öncesine kadar “ters” istikamette yolculuk ediyorduk?…
Yurtdışına olmasa da il dışına “ihracat” yapıyordu Kastamonulu “üretici” işletmeler.
Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası’nın il yıllıkları “şahit”…
Cumhuriyet’in henüz ilk yıllarında şehrimizde Çerkezoğlu Mehmet Emin Efendi’nin “kundura imalathanesi” Belediye Caddesi 272 numaralı işyerinde faaliyetteydi, Kasaplar Çarşısı’nda 8 numarada ise Kalkancıoğlu M. Emin’in “kundura imalathanesi” vardı.
Kundura malzemesi ve kösele tedarikini yapan başlıca işletmeler Tahmishane Çarşı 58 numaradaki Ataşağazade Mehmet Efendi, Belediye Caddesi 86 numaradaki Katırcıoğlu Ömer Efendi ve 270 numaradaki Tokatlıoğlu Mehmet Efendi idi…
Şehrin kalbi bir asır önce hammadde toptancısından sanayicisine “OSB” idi.
Kastamonulu ustaların elinden çıkan deri kösele ayakkabılar şehrimizdeki dükkanların “son moda” vitrinlerini süslerdi…
Vietnam imalatını geç, İtalyan tasarımlarla boy ölçüşen “Kastamonu modası”.
Hüseyin Üster, arşivindeki bir fotoğrafı paylaştı, üretim tepesinden tüketim çukuruna nasıl yuvarlandığımız ayan beyan, Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu’nun 1956 yılındaki kuruluşuna katılan Kastamonu delegasyonu görülüyor fotoğrafta, Üster her zamanki titizliğiyle delegelerin ismini tek tek not düşmüş…
“Ata Yaman, Mehmet Maden, Ziya Tosyalı, Abdurrahman Muhsir, Mahir Kalyoncu, Fehmi Ataulusoy, Numan Erkulu.”
Takım elbiseli, kravatlı, beyaz gömlekli Kastamonulu “müteşebbisler”…
Salona da yakışan, imalathaneye de yakışan “ustalar”.
Bugün bir dikiş makinesine dahi hasretiz…
Atlarına binip gittiler.
Not: Kastamonu Merkez İlçe’den kundura imalatında geri kalmayan başka ilçelerimiz de vardı…
“İnebolu”.
En az 50 kundura imalathanesinden söz ediyor İnebolulu dostlarımız…
İşletmelerinde çalışan emekçiler ile birlikte “ordu”.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1925 Ağustos ayında ziyaret ettiği İnebolu’da kunduracılar ile görüştüğünü ve “ihracat yapmaları” yönünde telkinde bulunduğunu daha önce de dile getirdik bu satırlarda…
Bir asır önce ihracat potansiyelinden geldik bugüne.
(Yara derin…
Tuz serpmeye devam.)
MUSTAFA AFACAN