Vilayet binasına komşu Saray Hamamı’nın restorasyondan sonra “Eğitim Müzesi” olarak hizmet vereceğini biliyordum, karar değiştirilmiş meğer, kültür ve sanat merkezi olacakmış…
Müze fikri kamuoyu kararı ile netlik kazanmıştı, değişiklik kamuoyuna soruldu mu peki?
En aşağı bir ay boyunca dönemin valisi sivil toplum örgütlerine, meslek odalarına, basına Saray Hamamı’nın eğitim müzesi olarak faaliyete geçmesi fikrine katılıp katılmadıklarını sordu…
Oybirliği ile karar verildi.
Dönüp baktığımda konuyla ilgili az buz yazı yazmamışım…
Ne heyecan ne heyecan.
Niye “Eğitim müzesi”?….
Mazisinde eğitim kurumlarını saklayan bir il çünkü Kastamonu.
Tevellütü bir buçuk asra kök salmış eğitim kurumları var…
Materyal zebil.
Sanat Okulu, Abdurrahmanpaşa, Göl Anadolu liselerinin depolarının bir değil daha fazla sayıda müze dolduracak kadar eğitim araç gerecine evsahipliği yaptığı bir gerçek…
Abdurrahmanpaşa Lisesi kütüphanesindeki bazı kitaplar yeter sadece.
Bu okullarımızdan birinde kafa kağıdı epey eski bir soba var misal…
Güzel gözüksün diye soba boyası ile boyanmış.
Müze fikrinden hadi vazgeçildi…
Bu eserler ne olacak peki, depoda çürüyecek mi?
Öte yandan…
Bir şehir müze sayısının çokluğu kadar ilgi çekicidir.
Elimizde böylesi bir zenginlik varken…
Niye gözlerden saklıyoruz?
- ••
Not:
Unutulan bir diğer proje ise…
İlimizin kültür geçmişine dair materyaller bir araya toplanacaktı devlet-vatandaş işbirliğinde.
Bir nevi müze ve yerel tarih araştırma birimi düşüncesiydi bu…
Masallardan türkülere, iş aletlerinden ev gereçlerine kadar.
Gazetelerde kaç defa yazdık çizdik…
Pek heyecanlandık.
Sonuç…
Konuştuğumuzla kaldık.
- ••
Not:
YÖK, vakıf üniversitelerinin kurulma şartlarını değiştirdi…
Anadolu’nun büyükşehir statüsünde olmayan illerinde vakıf üniversitesi kurmak, İstanbul başta olmak üzere metropollere göre kolaylaştı.
KKV’den bir vakıf üniversitesi çıkar mı?..
Butik, kutu gibi, etkin.