Elyakut, Kuzyaka, Duruçay ortaokullarının Barutçuoğlu AVM’de müşterek açtıkları resim sergisini gezdim, her biri birbirinden yetenekli “ressam” adayları karşısında hayret dehlizlerinde merdivensiz kaldım, güneş yüzlü çocuklar…
Nasıl bir özgüven sahibi hepsi de maşallah.
Öğrencilerle sohbet etmeye kalktım…
Cahil cühela çıktım.
İdealist idarecileri tanıdım, mevziyi terk etmeyen öğretmenler karşısında saygıyla eğildim…
“Köy Enstitüleri” namına anlatılan o güzelim hikayelerin içinde yaşıyormuşum gibi geldi bir an.
Duruçay Ortaokulu’nda resim atölyesi olmadığını öğrendim öğrencilerle sohbet ederken…
Kamunun gücü bir yere kadar, her köye resim ve müzik atölyeleri götürmesini beklemek haksızlık olur, devlet-vatandaş işbirliği de lazım, belki çok daha değerlisi bu.
100 civarı ortaokul öğrencisi…
Resim deyince akan sular duruyor hepsinin gönlünde.
Tarihe geçtiler bir bakıma Duruçay tarihinin ilk resim sergisine imza atarak…
Cüsseleri küçük, tarihte kapladıkları alan büyük.
Duruçay ortaokuluna bir resim atölyesi kursak yurttaş imecesiyle…
Örnek olsak yekun memlekete.
Mekandan resim malzemesine kadar ne lazımsa gönülden versek…
Resmetsek mutluluğu Duruçay’da.
Haydi Kastamonu…
Kalkarız altından bu imecenin.
Not: Söylemesi ayıp dün özel bir bankaya yolum düştü, ticari işlemlerde müşteri temsilcisi ile görüşeyim dedim, evvel zaman rıhtım olan banka olmuş sana “ova”, yeminle söylüyorum tek müşteri zatıalimdi, çalışanların alayı seferber oldu, müdür hazır kıta, çay çorba, izzeti ikram on numara…
Yekun özel bankalarda in cin top oynuyor.
Günde topu topu 3 müşterinin kapısından içeri girdiği özel banka var şehrimizde inanmazsınız…
İnanmadım yemin ettirdim.
Kastamonu’da değil yekun Türkiye’de hal böyle…
Rekabetin sıkı olduğu kimi illerde kepenk indiren bankalardan söz ediyorlar.
“Görev zararı” yüzü suyu hürmetine devlet bankaları faal, vatandaşa krediyi büyük oranda kesen özel bankalar ise “yaya”, takılan kredileri kurtarmakla meşguller…
Büyük müşterisi varsa ne ala.
Bankaya acınır mı acıdım vallahi…
Kirayı çıkartamazlar bu gidişle, maaşlar cebe sarar.
Klimayı kısmalarını önerdim…
İçerisi hamam.
Bir çay, iki çay, üç çay, abartırsam ne olayım, hatıra fotoğrafı çektirdik bankadaki tek müşteri olduğumu belgeleyen, sohbet gani…
Müdür peşimi bırakmadı, öğle yemeğine sözleştik de öyle kurtardım yakamı.
İşin şakası bir tarafa…
Küçük esnaf bitik, çiftçi nakavt, memur-işçi borç batağında, yelkenlerine rant rüzgarını da doldurabilmiş büyük işletmeler yürürse yürüyor bir.
Özel bankalarda izzeti ikram süper…
Çay, çorba, sohbet, kaçırmayın.