Tarihin seyrini değiştiren savaşlar sadece muhataplarının indinde değil tüm toplumlarda ders olarak algılanır, taşlar her devirde yeniden örülürken evvel zamandan ibret alınır, asırlar geçse de devletlerin zihninden asla silinmez…
Çanakkale savaşı da tarihin ilk cildinde yazılı olan bir destandır vatanımız namına.
Yıllar yılı savaşlarda örselenen bir milletin yediği tum yumruklara rağmen yere düşmemesidir Çanakkale…
Destandır.
Arap çöllerinin, Balkanların rövanşıdır…
Mağlubiyetlerin temize çekilmesidir.
Dişleri dökülen cengaverlerin…
Düşmanla dişe diş mucadelesidir.
Anaların evlerindeki son evlatlarını…
Cepheye yolcu etmesidir.
Destandır…
Su üstüne yazılan.
Yedi düvele karşı geliştir…
Tuş ediştir tekmilini birden.
Çocuklarımıza masaldır…
Büyüklere derstir.
Dünyanın nefesini tutup izlediği günlerdir…
Avustralya’dan Avrupa’ya.
Kastamonu’nun vefasıdır aziz vatana…
Yüzlerce şehididir.
Gazilerimizin yarasıdır…
Üzerinde gül biten.
Gözyaşıdır…
Kahkahadır Çanakkale.
Çanakkale içinde aynalı çarşıdır…
Aynaya yansıyan kahramanlıktır.
İhsan Ozanoğlu’dur Çanakkale…
Bağlamanın telinden ses veren.
Üzüm hoşafı…
Siyez bulguru pilavıdır.
Dosta güven…
Düşmana korkudur Çanakkale.
Başucu kitabımızdır Çanakkale…
Kapağı hiç kapanmayan.
Ruhları şad olsun…
Unutulmayacaklar.