YILLIK hacmi 2 milyar doların üzerinde olduğu tahmin edilen kapı pazarındaki yerini güçlendiren DORTEK, Türkiye’nin yanı sıra dünya pazarında da emin adımlarla yükseliyor.
DORTEK Genel Müdür Yardımcısı Fabrika Müdürü Tolga Kurtuluş, son olarak Irak Süleymaniye’de 260 konutluk projenin montajının sürdüğünü, Azerbaycan’ın ise 2 büyük müteahhidinden birisiyle 2 bin 500 kapılık bir proje için anlaşmaya vardıklarını açıkladı..
Canlanan inşaat sektörü, beraberinde yeni yatırımları da getiriyor.
Yıllık hacmi 2 milyar doların üzerinde olduğu tahmin edilen kapı pazarına dev bir yatırımla giren DORTEK, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın kapısını üretmeyi sürdürüyor.
DORTEK Genel Müdür Yardımcısı ve Fabrika Müdürü Tolga Kurtuluş: “Kendi geliştirdiğimiz teknolojiyle ürettiğimiz ‘monoblok-dolu’ iç ve dış kapılarla, Türkiye’den dünyaya bir kapı açmak istiyoruz” diyor. Son olarak Irak Süleymaniye ve Azerbaycan’da gerçekleştirdikleri projelerden söz eden Tolga Kurtuluş, bayilik sistemlerinden yeni yatırımlara, yeni model üretimlerden ihracata kadar birçok konuda bilgi verdi.
Tolga Kurtuluş ile ‘kapı’ sektörünü, DORTEK’in yeni teknolojisini ve hedeflerini konuştuk.
– Son olarak üzerinde çalıştığınız projeler nelerdir?
T.K: “Irak, Süleymaniye de şuan 260 konutluk bir projenin montajını yapıyoruz. O montaj da bizim tarafımızdan gerçekleştiriliyor. Bunlar bizim ekip ve taşeronlarımız tarafından yapılıyor. Burada hem çelik kapılar, hem iç kapılar, mutfak dolapları, vestiyer dolapları ve banyo dolapları üretimleri yaptık. Yaklaşık iki milyon dolarlık bir projeydi ve üretimi bitti, montajı ise halen devam ediyor. Bunlar tamamen, her şeyiyle kendi fabrikamızda yapılan ürünler… Bu normal bir konut, herhangi bir şahsa ait değil. Ama Irak’ta bu katlı konut anlayışı yeni gündeme geldiği için son birkaç senedir olan bir olay zaten bu. Biz de burada önemli bir konut işi yapıyoruz. Kuzey Irak’ın en önde gelen müteahhitlerinden birinin işi. Zaten üç sene önce kadar da oraya yine böyle bir iş yapılmış, şimdi ise yeni bir projelerini yapıyoruz. Bundan sonra başka bir projeleri daha olduğu söyleniyor, inşaallah onda da beraber çalışacağız. Ayrıca Azerbaycan’ın yine iki büyük müteahhitlerinden biriyle 2 bin 500 kapılık bir proje yaptık. Onlar hatta buraya bizzat gelerek; fabrikada kalite kontrol denetimi yaptılar ve son derece memnun kaldılar. Uzun zamandır bu işi yaptıklarını ama ilk defa böyle bir sistem gördüklerini söylediler. Özellikle üretim ve kalite kontrol sistemi olarak… Onu da yapıp gönderdik, hiçbir sıkıntı yaşamadık.”
– İhracata yönelik ne gibi çalışmalarınız var?
T.K: “İhracata büyük önem veriyoruz. İhracat için özel üç kişilik bir ekip oluşturduk. Bu ekip hem Avrupa tarafında hem Amerika kıtasında hem de Ortadoğu’da ciddi araştırmalar yapıyor. İki ay önce de İran’da bir fuar vardı; ona katıldık ve çok olumlu dönüşler aldık. Onlara şuan da teklifler hazırlıyoruz. Yani amacımız ihracatta da iyi bir yerlere gelmek.”
– Bayilik çalışmalarınız nasıl gidiyor?
T.K: “Yurt içinde yeni bayilik sistemleri oluşturmayı sürdürüyoruz. Son bir yılda 8 tane yeni bayimiz oldu, bunlar 8 farklı ilde… Ayrıca DORTEK kapı markası dışında bir de SRIYO diye bir mutfak markamız oluştu. Biz kapı bayilikleri dışında bir yandan mobilya yani mutfak bayilikleri de vermeye başladık. Bunun da çok olumlu dönüşleri ve sonuçları var. Orada da yine potansiyelimizi yine Kastamonu adına geliştiriyoruz. Şu anda toplam da 18 ilde bayiliğimiz oluştu, halen de devam ediyor bu çalışmalar… Toplam da 300 çalışanımız var, bunun 220 civarı üretimde yani Kastamonu’da, diğerleri de İstanbul’da ki merkezimizde istihdam ediliyor. Bu bayilikler ve taşeronlar bu sayının içinde değil…”
– Yeni yatırım planlarınız ne durumda?
T.K: “Sayın Ahmet Ceritoğlu Bey, Kastamonu’da istihdama gerçekten çok önem veren bir insan. Hatta şöyle söyleyeyim zaman zaman önüne bazı teklifler konuluyor; ‘Gebze’de, İstanbul’da şu şekilde işletmeler var, devrediliyor’ gibi… Bunları kesinlikle duymak istemiyor. Burada bununla ilgili iki planımız var; ya fabrikanın kendi mevcut alanını revizyonlar yaparak genişleteceğiz ya da yeni organize sanayi bölgesinde uygun bir yer bulursak oraya geçmek gibi bir planımız var. Yani kapasitemizi en az 2 katı kadar büyütmek istiyoruz. Öyle bir potansiyelimiz olduğuna inanıyoruz.”
– “Kapı da yeni modelleriniz var mı?”
T.K: “Bizim bilindiği üzere uluslarası kuruluşlardan alınan yangın sertifikalı kapılarımız da var. Keza ses yalıtımlı kapılarımız da var. Bunlar tamamen belgeli ve tescillidir. Yani lafla, sözle değil resmen belge ile yapılan ürünlerdir. Aynı zaman da; belki biliyorsunuzdur yurtdışından gelen DIERRE markalı bir çelik kapı konstrüksiyonlarımız var. Bunların üzerine biz ahşap bileşenlerini monte edip, dünyanın en iyi çelik kapılarından birini de yapıyoruz aynı zamanda. Ve o da çok tutulan bir kapı tipi. Onun dışında ar-ge ve tasarım çalışmalarımız sürekli devam ediyor. Tabi İstanbul işin biraz daha estetik ve moda kısmına bakarken biz de burada biraz daha teknik kısmına bakıyoruz. Ama sürekli yeni modeller geliştirmeye devam ediyoruz. Zaten burada gördüğünüz bir sürü parça ar-ge ve numune denemeleridir. Yani sürekli düşünüp, üretiyoruz. Markanın hakkını vermek lazım çünkü marka yönetimi de kolay bir şey değil. Ciddi bir yatırım aynı zamanda.. Hakkını vermek lazım açıkçası, bu da zor bir iş ama bizim görevimizde bunun altından kalkmak zaten.” (KGC)