Dolu hasım oldu geçen yıldan beri ilimize, yem bitkilerinden buğdaya, meyveden sebzeye tarlaları, bahçeleri, bostanları silip süpürüyor büyük oranda, tarımdan başka geliri olmayan üretici kara kara düşünüyor, ekmek teknesi nasıl dönecek?
Siyasiler ve meslek odaları başta olmak üzere yekûn sektör temsilcileri çiftçilerin etrafında pervane!
Sarımsak üreticileriyle görüştüm, Ayvalı köyünden başlayıp SEKA’ya kadar uzanan arazi dolu mağduru, özellikle Kastamonu-Taşköprü istikametinde yolun solunda kalan kısmın mağduriyeti çok daha fazla…
Yaprakları kırdı dolu, kırık yapraklı sarımsağın başa dönmesi mümkün değil, rekolte yarıya düşecektir büyük olasılık bu yıl.
“11 dönüm arazideki ürünüm gitti” diye yakınıyor üreticinin biri…
Tek geçimi sarımsak.
Sevindirici olan siyasilerin ve meslek odalarının derhal teyakkuza geçerek üreticinin imdadına koşmuş olmaları…
Her kötü gününde üreticinin yanında oldukları gibi.
(Taşköprü sarımsağını dolu vurdu, erkenci Çin Beyazı tohumundan ekilen sarımsak ise tezgahlardaki yerini aldı şehrimizde…
Çin sarımsağı merkezi Kastamonu.)
- ••
“Tırtıl”
Anadolu mutfağı…
Baş tacı.
Kastamonu’da “Tırtıl” ve “Kocakarı gerdanı” namıyla meşhur, başka illerde “Deliorman baklavası” yahut “Sarı burma” isimleriyle anılan baklavayı yemeye doyulur mu?…
“Lezzet katarı” diyorum ben cüssesine bakarak.
(Oklava ile açılan illa ki…
Hazır yufka ile yapılandan uzak durun.)
“Yumurta, un, yoğurt, su, karbonat, sıvı yağ, tuz, tereyağı, nişasta, ceviz, toz şeker, limon tuzu”…
Kadın emeği.
Kat kat hamur…
Eriyip gidiyor damakta.
Elleri öpülesi anneler…
Sayelerinde tatlı hayat.
- ••
Kazım “Cihan”a değerdi
Ortasında boylu poslu bir ceviz ağacının kök saldığı Münire Medresesi avlusunda 16 yılımız yüz yüze geçti, aynı bahçenin adamlarıydık, o çay pişirirdi, ben hayal…
En güzel yerinden vurdu ecel, kalp krizinden kaybettik.
Münire Medresesi El Sanatları Çarşısı’nın emektar ocakçısı Kazım Cihan, dostluk pişirirdi sabahtan akşama…
Ocakta unuturdu bazen cezveyi, güzellik taşardı.
16 yıl boyunca çayını içtim…
İçim ısındı.
Onun gibi halis muhlis salep pişiren çıkmaz misal…
Her sabah tencerenin başında, kısık ateşte, karıştır babam karıştır, sabır taşıydı.
Kastamonuspor ve Kara Kartal taraftarıydı, seçim zamanlarının sevimli muhalifiydi…
Neşesiydi medresenin, dert ortağıydı.
Böyle bilirdik?…
Kazım Cihan’a değerdi.