14 Mart Tıp Bayramı’nda Atatürk anıtına çelenk sunan Tabip Odası Başkanı Dr. Yusuf Öztürk ve Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr.Serdar Arduç, meslektaşlarının yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi.
Dr. Öztürk, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, vazgeçmiyoruz. Hekimler robot değildir, hekimler köle değildir” derken, Dr. Arduç ise “ ‘Giderlerse gitsinler’ düşünce yapısına karşı modern tıbbın çaresiz kaldığını üzülerek belirtiyoruz.
Kastamonu Çankırı Tabip Odası Başkanı Dr. Yusuf Öztürk ve Kastamonu Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Serdar Arduç, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı’na çelenk sundu.
Doktorlar ve sağlık çalışanlarının yanı sıra CHP Pm Üyesi ve Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin’in de katıldığı çelenk sunma töreninde Tabip Odası Başkanı Dr. Yusuf Öztürk, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, vazgeçmiyoruz. Hekimler robot değildir, hekimler köle değildir” dedi.
Türk hekimleri olarak hiçbir yere gitmeyeceklerini vurgulayan Yusuf Öztürk şunları söyledi:
“Tıbbiyeli Hikmet Boran, İstanbul’un işgaline karşılık 14 Mart 1919’da İstanbul’da Tıbbiye Okulu’nda direnişin örgütlenmesi ve Sivas Kongresi’nde Tıbbiyelilerin temsilcisi olarak “Manda karşıtı” konuşması ile tanınır. 14 Mart bugün olduğu gibi aslında o günde bir isyandır. Tıp Fakültesi öğrencileri ve mezunlarının Kurtuluş Savaşı’nda yurt savunmasına verdikleri mücadelenin başlangıcıdır. Hekimler olarak o gün nasıl yurdumuzu savunduysak bugünde hem yurdumuzu, hem geleceğimizi, hem de mesleğimizin onurunu savunabiliriz. Biz Türk Hekimleri olarak yüzyıllardan bu yana bu topraklardaydık, burada olmaya da devam edeceğiz. Bu topraklarda kalacağız, hekimler olarak buradayız, bir yere gitmiyoruz, gitmeyeceğiz. Gitmesi gereken biz değiliz. Öncelikle ve bir kez daha vurgulamak isteriz ki, salgının en zor günlerinde, her şeye rağmen biz hekimler tüm fedakarlığımızla buradaydık; önceden de olduğu gibi yarın da burada olacağız. Bilmenizi isteriz ki siz emeğimizi ve bizleri görmezden gelmeye devam ettikçe, bizler de tüm haklılığımızla haykırmaya, emeğimize, geleceğimize ‘Emek bizim söz bizim’ diyerek sahip çıkmaya devam edeceğiz. Biz duymazdan, görmezden gelip, yok sayanlara, sesimizi kulaklarını tıkayanlara, bizi değersizleştirenlere, bizleri mutsuz, hastaları mağdur eden; sağlığı ticarete, hastaları müşteriye, hastaneleri ticarethanelere dönüştüren sağlık anlayışına dur demek ve bu koşullardaki sağlık hizmetlerinin sürdürülemez olduğunu bir kez daha yüksek sesle ifade etmek istiyor, oylama istemiyoruz. Yapılan g(ö)revler ile de, Aile Sağlığı Merkezlerinden, üniversite hastanelerine Türkiye’nin dört bir yanında tüm sağlık kuruluşlarında emeğimize hep birlikte bir kez daha sahip çıkmak için artık g(ö)rev zamanıdır. Emeğimiz için haklarımız için, sağlığımız için, acilen taleplerimizin karşılanması için 14-15 Mart 2022 Pazartesi ve Salı günleri bütün Türkiye’de, bütün sağlık kurumlarında iste bu nedenle g(ö)revdeyiz. Emeğimizin karşılığını alamadan her geçen gün umutsuzluğa sürüklenirken karşılığını alamadığımız bu çalışma koşullarına, sağlık analında yaşanan şiddete tek bir gün bile tahammülümüz kalmadı. Daha fazlasını değil, yalnızca hakkımız olanı istiyoruz. Şiddetin olmadığı, malpraktis baskısı altında ezilmediğimiz, insanca çalışma koşullarının olduğu, emekliliğe yansıyacak insanca maaş politikasının olduğu, halkın sağlığı için en az 20 dakika muayene süresi ayırabildiğimiz, hastanın aylarca randevu sırası beklemediği nitelikli sağlık hizmeti sunmak istiyoruz. Susmuyoruz, korkmuyoruz, vazgeçmiyoruz. Hekimler robot değildir, hekimler köle değildir. Yaşama adanmış bir mesleğin onurlu mensupları olarak hakkımızın gasp edilmesine, kötü çalışma koşullarının, sefalet ücretlerine karşı “Sağlıklı bir gelecek elimizde, emek bizim söz bizim” diyerek mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu haklı ve onurlu mücadelemizde; bütün halkımızın, hastalarımızın, toplumun desteğini bekliyor; sağlığımıza birlikte sahip çıkmaya davet ediyoruz.”
ARDUÇ; “MAKUL BİR ÖDEME, RAHAT BİR EMEKLİLİK İSTİYORUZ”
Kastamonu Aile Hekimleri Derneği Başkanı Serkan Arduç ise yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı
“14 Mart Tıp Bayramı, tıbbiyelilerin bayramıdır. Tıp mesleği mezunu hekimlerin temsilcisi ve çatı örgütü Tabib odalarıdır. Resmi veya resmi olmayan kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum örgütlerinin bu bayramda rol kapma çalışmaları beyhudedir. 14 Mart tıbbiyelilerin işgal kuvvetleri karşısında vatan ve millet sevgisinin yüreklerinde kor olup, milli mücadeleye olan katkısının somut örneğidir. Biz aile hekimleri olarak, diğer hekimler gibi sağlıkta şiddetin önlenmesi, özlük hak kayıplarının telafisi ve makul bir ödeme, rahat bir emeklilik istiyoruz. Ne yazık ki biz aile hekimler için, bu sıkıntılarımızın vücut bulmuş hali, iş güvencesizliği, keyfi idare tutumu, mobbing ve baskı yönetmeliği olan 31 Haziran 2021 tarihli ödeme sözleşme yönetmeliğidir. Kastamonu Aile Hekimleri Derneği ve federasyonumuz olan AHEF öncülüğünde, yıllardır başarıyı kendi hanelerine yazdıran, sahadan ve liyakatten uzak sağlık idaresi ve bürokratlarının eseri olan bu yönetmeliğe karşı, sunduğumuz öneriler dikkate alınmadığı gibi, tüm görüşme isteklerinin de bakanlığımız tarafından karşılıksız bırakıldığını üzülerek görmekteyiz. Biran önce 30 Haziran 2021 tarihli ödeme sözleşme yönetmeliğinin geri çekilmesini ya da revize edilmesini istiyoruz.
“’GİDERLERSE GİTSİNLER’ DÜŞÜNCESİNE MODERN TIP ÇARESİZ”
Ekonomik sıkıntıların halkımızın tüm kesimlerinin hissettiği siyasal ve toplumsal olarak gerginliklerini ve stresin her geçen gün arttığı, mesleki olarak tükenmişliğin içinde bulunduğumuz şu günlerde dertlerimize derman ararken, ne yazık ki “Giderlerse gitsinler” düşünce yapısına karşı modern tıbbın çaresiz kaldığını üzülerek belirtiyoruz. Bizler, 14 mart ateşini yakan tıbbiyelileri temsilen Sivas Kongresine katılan Hikmet Bey’in mandacılık tartışmasında Atatürk’e hitaben; “Paşam murahhası bulunduğum tıbbiyeliler beni buraya istiklal davamızı başarma yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler, mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olurlarsa olsunlar şiddetle red ve tekbih ederiz. Farz-ı mahal, manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, Mustaf Kemal’i vatan kurtarıcısı değil, vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel’in ederiz” diyen vatan millet sevgisini her şeyden önce tutan hekimleriz. Altını çizerek söylüyorum, biz Türk hekimleri olarak, milletimiz, vatanımız ve bayrağımız için hiçbir yere gitmedik, gitmeyeceğiz.”