26 Temmuz 2007 tarihinde, bundan yaklaşık 15 yıl önce Kastamonu’nun değerli evladı (doğumu Kastamonu 23 Haziran 1919), eğitimci, Yurttan Sesler Topluluğu’nun ikinci bağlama sanatçısı, halk müziği derlemecisi Hüseyin Avni Özbenli son yıllarını yaşadığı (oğlu Prof.Dr. Taner Özbenli’nin yanında) Samsun’da hayata veda etmişti. Ağabeyim Rahmetli Özdemir Tan’ın Göl Köy Enstitüsünden, benim Bursa Eğitim Enstitüsünden (1961-1962), kardeşim Nevzat Tan’ın Konya Eğitim Enstitüsünden öğretmeniydi. Ayrıca, beni MEB Millî Folklor Enstitüsü Müdürü iken (1970-1971) yardımcısı olarak Bakanlığa atanmamı sağlamış, birlikte Enstitünün kuruluşunu tamamlamak için çok çaba sarf etmiştik.
- Avni Özbenli’den ölümünün 15. yılında niçin söz etmek ihtiyacını duyuyoruz? Açıklayalım. Hocamız/öğretmenimiz Mayıs 2022 ayında kuruluşunun 137. yılını gururla kutladığımız, Osmanlı Devleti’nde Anadolu’da ilk lise, Çanakkale Savaşlarının ve İstiklal Savaşı’nın kahramanlar lisesi diye adlandırılan Abdurrahmanpaşa Lisesini 1940 yılında bitirdikten sonra Ankara’ya DTCF Felsefe Bölümünde yüksek öğrenim görmek üzere gitmişti. Felsefe Bölümüne 1941 yılında sınavla girmiş, yüksek puanı üzerine MEB hesabına burslu okuma hakkını kazanmıştı. Aynı yılın kışında Ankara Radyosunda bağlama çalan İnebolulu “Sarı” lakaplı Recep Güray’ın hastalanması üzerinede, ustanın tavsiyesiyle Muzaffer Sarısözen’in yönettiği halk müziği programlarında görev almıştı.
- Avni Özbenli, DTCF Felsefe Bölümünde öğrenim görürken ders aldığı öğretim üyelerinden biri de dünyaca üne kavuşacak olan, sosyal psikolojnin kurucularından kabul edilen Prof.Dr. Muzaffer Şerif Başoğlu’ydu (d.1906/Ödemiş Bozdağ köyü-ö. ABD Alaska 16 Ekim 1988). Muzaffer Şerif, 1930’lu-1940’lı yıllarda Türkiye’nin eğitim, kültür ve siyasal tarihinde çok önemli olaylarda yer almış, asıl ününü ise ABD’de yapmıştır. Ne yazık ki Türkiye, bu bilim insanının değerini 1970’li yıllardan itibaren anlayabilmiştir. Bugün, Ödemiş’te adını verildiği bir cadde bulunmaktadır. Adına 2013’te sempozyum düzenlenmiş, 2014’te belgeseli yayımlanmıştır.
Prof.Dr. Muzaffer Şerif’in Türkiye’deki bilim hayatının nasıl noktalandığını belirtmek zorundayız. 1944 yılında dönemin CHP Hükümeti, ülkedeki ideolojik gerilimi azaltmak amacıyla sıkıyönetim ilan etmiş, ırkçı/milliyetçi-Komünist olarakyaftalanan gruplardan gözaltına alınanlar olmuş, Ankara 2 Nolu Askerî Mahkemede yaftalanan gruplardan yargılamalar başlamıştı. İnebolulu ünlü şairimiz Orhan Şaik Gökyay milliyetçi gruptan o tarihte Doç.Dr. Muzaffer Şerif de Komünist gruptan yargılananlar arasındaydı. Tabii iddialar tamamen düzmeceydi. 16 Mart 1944’te hapsedilen M. Şerif, 12 Temmuz 1944’te serbest bırakıldı. Dört aylık bu tutukluluk döneminden sonra görevine döndü. 23 Aralık 1944 tarihinde profesörlüe atandı. 10 Ocak 1945 tarihinde artık güven içinde ders veremeyeceğini anladığından Mısır yoluyla ABD’de gitti. ABD Dışişleri Bakanlığından aldığı bursla Princeton Üniversitesinde çalışmaya başladı. 1947 yılında meslektaşı Carolyn Wood’la evlendi. Devlet Memurları Kanununa göre yabancı uyruklu bir kadınla evlendiği gerekçesiyle 12 Kasım 1948’de devlet memurluğundan çıkarıldı. Türkiye’de kalıp derslerini sürdürseydi, mutlaka 1948 DTCF Öğretim Üyeleri Tasfiyesi’ni yaşayacaktı.
- Avni Özbenli, 1942-1943 akademik yılında Muzaffer Şerif’ten sosyal psikoloji dersleri aldı. Ders kitabı yoktu. Birçok üniversitede olduğu gibi öğrenciler derste not alıp deftere öğrendiklerini yazıyorlardı. Avni Bey, dolmakalemle, düzgün el yazsıyla M. Şerif’in anlattıklarını not etmişti. 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesinde nöroloji profesörü olan küçük oğlu Prof.Dr. Taner Özbenli, branşına giren bu notları gördü. Hem yayına hazırladı hem de incelemesini yaptı. Kitap 2022 yılında yayımlandı:
Taner Özbenli; Muzaffer Şerif ve Sosyal Psikolojinin Nörolojik Temelleri, İstanbul 2022, 243 s. İletişim Yayınları:3164.
Taner Özbenli’ninÖn Söz’ünden aktardığımız cümleler kitabın yazılış amacını ve içeriğini açıklaması bakımından önemlidir:
“Bugün dünyanın sayılı üniversitelerinin hangisine giderseniz gidiniz, orada Muzaffer Şerif isminin psikoloji ve sosyoloji çevrelerinde büyük saygınıkla anıldığını görürsünüz. Bunun nedeni, Şerif’in sosyal psikolojinin önemli kurucularından biri olmasıdır.
Babam H. Avni Özbenli’nin 1942-1943 öğrenim yılında Ankara Üniversitesi DTCF Felsefe Bölümü öğrencisi olarak Muzaffer Şerif’in derslerinde dolma kalem kullanarak tuttuğu notlar, şimdiye kadar hiçbir yerde yayımlanmamıştır. Bu kitabın temel çıkış noktası, bugünden geriye baktığımızda gerçek bir hazine değeri taşıyan, Muzaffer Şerif’in sosyal psikolloji ders notlarının gün yüzüne çıkarılmasıdır.
Muzaffer Şerif’in ders notlarını, bu notların analizini ve bu analizden yola çıkarak, sosyal psikolojinin nörolojik temellerini yazmayı uzun süredir düşünüyordum. Üniversitedeyken kaçınılmaz olan çalışma temposu, yıllarca bu düşünceyi hayata geçirmemi engelledi. Ölümü değil de yaşamı savunan bir bildiriye imza attığım için beni üniversiteden atanlar, bu kitabın ortaya çıkmasına en büyük katkıyı yaptılar. Keyifli okumalar.” (s.13-15).
Nöroloji Uzmanı, eski 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, hâlen bir özel hastanede tıp hizmetini başarıyla sürdüren Taner Özbenli, Ön Söz’ün sonunda, kitaptaki özgeçmişinde de belirttiği gibi 22 Kasım 2016 tarihinde “Barış İçin Akademisyenler Bildirisi”ni imzaladığı için 677 sayılı Olağanüstü Hal KHK’sıyla üniversitedeki görevinden ihraç edilmişti. Hâlen hukuki süreç devam etmektedir. Biz onun T.C.’nin, Türk milletinin zararına hiçbir eylem içinde yer almayacağına ve aklanacağına yürekten inanıyoruz. Çünkü o, bir Kastamonuludur ve ünlü eğitimci, sanatçı H. Avni Özbenli’nin oğludur. Bizim toprağımızdan hain çıkmaz.
Kitap Ön Söz’den sonra iki bölüm, sonuç, ekler, kaynakça ve M. Şerif-H. Avni Özbenli albümünden oluşmaktadır.
I.Bölüm:Muzaffer Şerif, H. Avni Özbenli100 Yaşında, Muzaffer Şerif’in Sosyal Psikoloji Notları (günümüz Türkçesiyle)
II.Bölüm:Sosyal Psikolojinin Krizi, Sosyal Psikolojinin Nörolojik Temelleri (Giriş, Sinir Sistemi, Sosyal Psikolojinin Nörolojik Temelleri, Sosyal Beyin, Sosyal Nöroloji)
Taner Özbenli’nin kitabı, Prof.Dr. Muzaffer Şerif’le birlikte Türkiye’de halk bilimi araştırmalarının en önemli isimlerinden Prof.Dr. P. Naili Boratav (1948’de DTCF’den ihraç edilmişti), 1944’te tutuklanıp 11 ay hapiste kalıp aklanan şair Orhan Şaik Gökyay ile büyük eğitimci, bağlama sanatçısı ve türkü derleyicisi H. Avni Özbenli’yi de saygıyla anmamıza vesile oldu. Bu bilimsel çalışma dolayısıyla Taner Özbenli’yi, Ankara Dayanışma Akademisi -İletişim Yayınları yöneticilerini içtenlikle kutluyoruz…
NAİL TAN