AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü, sel felaketinin 40’ncı gününde düzenlediği basın toplantısında, yapılanları ve yapılacak olan çalışmaları anlattı. Bozkurt’un sil baştan yenileneceğini söyleyen Doğan Ünlü, ülkenin tek yürek olarak seferber olduğunu, sadece giden canları geri getiremeyecek olmanın üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi.
Afet üzerinden siyaset yapmak isteyenleri gördüklerini söyleyen Doğan Ünlü, “Bizler sahadayız, bizlerin uğraşacak işleri var, dertlenecek dertlerimiz var. Vatandaşlarımızın acılarını azaltmak için zamanımızı harcıyoruz. Bir kere de bir vatandaşımızın derdine derman olun” dedi.
AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü, sel felaketinin 40’ncı gününde Bozkurt başta olmak üzere felaketten etkilenen yerleşim yerlerinde yapılan ve yapılacak olan çalışmalarla ilgili kapsamlı bir basın toplantısı düzenledi.
Kadın Kolları Başkanı Neslihan Kaya ve Gençlik Kolları Başkanı Oğuzhan Sayıkoğlu’nun da katılımıyla gerçekleştirdiği basın toplantısında İl Başkanı Doğan Ünlü, sel felaketinin yaşandığı ilk gün olan 11 Ağustos’ta yaşananları ve sonrasındaki süreci anlatarak basın toplantısına başladı.
Felaketten bir gün önce yağan yağmur sonrasında Bozkurt ve Abana’da bazı işyerlerine su basması üzerine bölgeye gittiklerini söyleyen Doğan Ünlü, şunları söyledi:
“O anki koşullara baktığımızda kabul edilebilir ölçüde bir yağmur yağışı ile beraber az sayıda binayı su basmıştı. Oranın dönüşünde salı gecesi İnebolu ilçemize uğradık, akabinde de yaklaşık gece 03.00 sıralarında Küre ilçemizi ziyaret ettik. O esnada yine Küre ilçemizde yoğun bir yağmur yağışı devam ediyordu. Küre’de bir evin sular altında kaldığını, yollardaki göçmeleri de yerinde o gece gördük. Selin yavaş yavaş ilçeyi tehdit ettiğini o gece yağmur yağışı ile birlikte yaşadık. Tabi o yağmur yağışı o günkü şartlarda kontrol edilebilir ve engellenebilir düzeydeydi. Sabah saatlerinde Kastamonu’ya döndükten sonra biz o geceki yağmurun yağıp gittiğini düşündüğümüz bir süreç yaşamıştık. Ertesi gün sabah olduğunda ilk önce Azdavay ilçemizden yoğun yağmur yağışı ve selin olduğunu duyduk. Bu bölgeye gitmek istediğimizde de yolların orada kapandığını ulaşımın sağlanamadığını duyduk. Daha sonrasında oraya ulaşamadığımız için diğer ilçelerimizden de haber gelmeye başladı. Özellikle Bozkurt, Çatalzeytin, İnebolu, Küre gibi ilçelerimizde öğlen saatlerinde yoğun bir şekilde yağmurun yağdığı haberleri gelmeye başladı. Bununla birlikte Bozkurt ilçemize ulaşmak istediğimizde yine yolların kapandığı bir süreç yaşadık. Akabinde Bozkurt ilçemizden hem telefonla bizi arayanlar, hem mesaj gönderenler bir taraftan da oradaki selin videosunu atan birçok insan oldu. Bizde hızlı bir şekilde hem genel merkezimizi bu konuda bilgilendirdik, akabinde İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’yu bilgilendirdim. Daha sonra Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’u bilgilendirdik. İçişleri Bakan yardımcılarımızla telefon görüşmeleri oluşturduk. Bu sürecin içerisinde Sayın İçişleri Bakanımız hızlı ve acil bir şekilde müdahale edeceklerini tüm ekip ve ekipmanları yönlendirdiklerini ifade ettiler. Biz yola çıktığımızda vali beyle birlikteydik. Devrekâni’de yolu geçemediğimiz için bir süre bekledikten daha sonra iş makinelerinin yoğun çalışmalarıyla beraber Bozkurt’a ulaştığımızda yağmur yoğun bir şekilde devam ediyordu. Ben hayatımda görmediğim bir yağmur yağışı vardı. Yağmurdan göz gözü görmez halde dakikalar ilerledikçe yükselen bir sel suyu şehrin iç kısımlarına, hiç kimsenin giremediği bir süreç yaşandı. Bu süreç içerisinde devletimizin tüm kademeleri hızlı bir şekilde Bozkurt ilçemize gönderilmeye başlandı. Akabinde İçişleri Bakan Yardımcımız, bakanlarımız bölgeye ulaştılar. Arama kurtarma çalışmalarının başlamasıyla beraber, özellikle helikopterler yağmur yağışının ve sisli havanın olumsuz koşullarıyla beraber yaklaşık saat 18.30-19.00 gibi Bozkurt ilçemizde oldular. En sevindirici olay helikopterlerimizin geldiğinde orada bulunan yurt binasındaki 13-14 kişinin çatıdan alınarak kurtarılması, yine diğer çatılarda bekleyenlerin ilk etapta kurtarılması o günün en anlamlı çalışmasıydı diye düşünüyorum. Sel suyunun durması ile birlikte bakanımızın da bölgeye gelişiyle beraber koordinasyon merkezi yapacağımız tek nokta vardı, bütün şehrin içindeki işyerlerinin tamamını sular almış, elektrikler kesilmiş durumda diğer alt yapılar göçmüş durumdaydı. Tek nokta olan benzin istasyonundaki elektrik olan nokta da hızlı bir şekilde koordinasyon başladı. Arama kurtarma çalışmaları da gece gündüz demeden devam etti. İki gece boyunca hem bakanımız hem bizler uyumadan arama kurtarma çalışmalarına devam ettik.”
“İMTİHANI EN İYİ ŞEKİLDE GERÇEKLEŞTİRDİK”
“Sayın Cumhurbaşkanımız olayın ilk anında bizleri aradılar. Bakanlarımızla sürekli koordinasyon halindeydiler. An ve an buradaki yaşanan felaketin üzerinden çalışmaları tek tek takip ettiler ve bunun hemen ardından da Cumhurbaşkanımız Bozkurt ilçemizi ziyaret etti. Biz Türkiye’de tabi bu tür felaketleri yaşıyoruz, dünyada bu tür felaketler yaşanıyor, ama bu yaşadığımız Bozkurt’taki felaket belki de yüz yılın belki de 500 yılın en güçlü sel felaketine de maruz kaldık. Metrekareye 453 kilogram yağışın düştüğü bir sel felaketiyle baş başa kalmış olduk. Bu felaketler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de oluyor. Ama biz diğer ülkelerden ayıran, bizi diğer ülkelerden farklı kılan tek şey var. Biz bu tür afetlerde öncelikli olarak birlik ve beraberliğimizi koruyarak güçlü bir siyasi iradeyle, güçlü bir devlet anlayışıyla olaya müdahale edişimiz bizi Bozkurt’ta birçok yaraların sarılmasında çok büyük fayda sağladı. Bunda da biz vatandaşlarımızdan da aldığımız tepkilerde de şunu görüyoruz. Herkes güçlü bir devletin olmasından, devletin milletinin yanında olmasından dolayı son derece mutlu, huzurlu ve bir Türk vatandaşı olmaktan dolayı da gururlu. Allah’a çok şükür devlet olarak millet olarak bu verdiğimiz imtihanı en iyi şekilde gerçekleştirdik, gerçekleştirmeye de devam ediyoruz. Tabi tüm bakanlarımızın sahada oluşu da bizim için son derece önemliydi. İnanın belki de yemek yemediler. Aç kaldılar, susuz kaldılar, hiç bir şey düşünmeden, uyumadan ilk etapta arama kurtarma çalışmalarının sonuna kadar devam ettiği bir süreçte helikopterlerimiz, bizim JAK’ların kullandığı botlarımız, askerimiz, polisimiz, yardım kuruluşlarımız, AFAD’ımız, Kızılay’ımız hepsi anında refleks göstererek çalışmalar başladı. Arama ve kurtarma çalışmalarında dünyaya örnek olacak şekilde tamamlanmış oldu. Helikopterleri izlediğimizde tehlikeli noktaya kadar yaklaşarak vatandaşlarımızı çatılardan aldığını da gördük. Tüm hepsine de yürekten teşekkür ediyoruz. Allah hepsinden razı olsun”
“HERKES SEFERBER OLDU”
“Bu süreç içerisinde devletin tüm kurumlarıyla birlikte gerek iş makineleri, gerekse tüm devletin imkânlarıyla beraber Bozkurt ve diğer ilçelerimizde yardım konusunda yapılacak işler konusunda hızlı ve hummalı bir şekilde çalışma yürütüldü. Bu koordinasyon en üst seviyede gerçekleştirildi. İlk günden itibaren kurulan koordinasyon sürekli devam etti. Her gece yapılan koordinasyon toplantılarımızda günlük yapılacak işler ve daha sonrasında yapılacak işlerinde orada konuları ele alındı. Hızlı bir şekilde kararlar verilerek yaralar sarılmaya devam etti. Bu arada genel merkezden birçok bizim büyüğümüz ziyaret ettiler. Genel merkezimizden gelmeyen hemen hemen büyüklerimizden kimse kalmadı. Eski Başbakanımız Binali Yıldırım geldiler. Genel başkan yardımcımız Sayın Numan Kurtulmuş, Genel Başkan yardımcılarımız, MKYK Üyelerimiz, Kadın Kolları Genel Merkez Başkanımız, Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanımız, yine İstanbul ve diğer illerden gelen belediye başkanlarımız, il başkanlarımız Allah hepsinden razı olsun. Herkes seferber oldu, herkese Bozkurt için tek yürek oldu ve yardımlar konusunda da baktığımızda gerek ekip ekipman noktasında ayni ve nakdi yardım konusunda çok üst seviyede bir yardım geldi. Bu milletimizin bu zor anlarda nasıl birlikte yürüdüğünü, nasıl birlikte olduğunu, tek yürek olduğunu bir kez daha Bozkurt’ta bu felakette görmüş olduk. Yardımda olan herkesten Allah razı olsun”
“SADECE GİDEN CANLARI GERİ GETİREMİYORUZ”
“Arama kurtarma çalışmalarının bitimi ile beraber maalesef can kayıplarımızda yaşandı yani can kayıplarının yaşanması bizim için en acı en elem verici olaydı. Bakın birçok şeyi geri döndürebiliyoruz, can kayıplarımız geri döndüremiyoruz. Can kayıpları dışında yaşadıklarımız bütün hasarları, bütün tahribatı, bütün yıkılan yerlerin tamirini yeniden yapılmasını, devletimiz yapmaya muktedir. Ama giden canlar geri gelmiyor. Buradan bu vesileyle de bu afette hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, mekânları cennet olsun. İnşallah Şehit mertebesine erişmeyi d nasip eylesin diyorum. Geride kalanlara sağlık sıhhat, afiyet diliyoruz. Hayırlı uzun ömürler diliyorum. Tabi 80 toplam kişinin şu ana kadar Kastamonu’da bu 9 kayıpla beraber 71’nin cansız bedenine ulaşıldı. Hepsi ahirete intikal ettiler. Biz bunların cenazelerinin tamamında bakın bunu da içtenlikle söylemek istiyorum, en acılı günlerinde biz vatandaşımızın yanındaydık. Gerek Cumhurbaşkanımız, gerek genel merkez büyüklerimiz, gerek bakanlarımız, gerek teşkilatımız bütün cenazelerin tamamında bulunduk. Hepsinin katılımını gerçekleştirdik, acılı ailelerin acılarını paylaştık. Onları bir nebze olsun acılarını da azaltmaya çalıştık. Bunu yaparken siyasi olarak yapmadık. İnsani olarak insanı görevimizi de yerine getirdik. Bozkurt ilçemizin toplam nüfusu 5 bin 400, dışarıdan 10 bin bin kişiye yakın kişi dışarıdan gelip çalışma yaptı. 2 bin 500’e yakın da iş makinası çalışma yaptı. 3 cenazemizi aynı köye 3 helikopterle gönderdik. Bu devletimizin milletine ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Türkiye’de ilk defa, belki de dünya tarihinde eşi benzeri yoktur, ilk defa bir köye helikopterle jeneratör gönderdik. Ulaşılmayan köylere ve yerlere de ayni yardımlar konusunda ulaştık. En kısa zamanda elektrikle ilgili sorunlarımız, altyapıyla ilgili sorunlarımız, kapanan köy yollarıyla ilgili, hatta ilçeler arası kapanan yollar ve yıkılan köprülerle ilgili hızlı ve hummalı bir çalışmanın sonucunda bölgeyi normal hayata döndürme noktasında çalışmalarımızı tamamladık. Bu afet bize gösterdi, ülkemiz afetlerle mücadele de büyük yol kat etmiş durumda. Almanya’da ve diğer ülkelerde yaşanan felaketlere baktığınızda uzunca bir süre altyapı, su, elektrik dahi veremezken, vatandaşlarına yardımda bulunamazken, biz afetin yaşandığı ilk andan itibaren bütün unsurlarımız ile beraber afetin etkililerini sonlandırmaya ve silmeye yönelik çalışmaları hızlı bir şekilde yürüttük. Burada güçlü bir idare anlayışının, güçlü bir siyasi anlayışın duruşunu, Cumhurbaşkanımızın da olayla ne denli vakıf olduğunu ve önemsediğini, Bakanlarımız ile diğer kurumlarında canhıraş çalışmalarına da şahitlik etmiş olduk. Allah hepsinden razı olsun”
“ASKERLERİMİZ HAKLARINI HELAL ETSİN”
“Evleri ve işyerleri zarar gören vatandaşlarımızla ilgili çalışmalar yapıldı. Belki bunun dünyada eşi benzeri yoktur. Evlerin ve işyerlerin temizliğini askerlerimiz, gönüllülerimiz, sivil toplum örgütlerimiz yaptılar. Yangın bölgesinde görev yapanların, hiç dinlenmeden buraya geldiklerine şahit olduk. Hepsi hem evlerin hem de işyerlerin temizlenmesi konusunda canhıraş bir biçimde çalıştılar. Ben özellikle askerlerimize teşekkür ediyorum. Haklarını helal etsinler. Askerlerimiz sanki kendi evleriymiş gibi canhıraş çalıştılar. Allah hepsinden razı olsun. Bölgede çok fazla rüsubat birikti. Bunların temizlenmesi kolay değildi. Hızlı bir çalışma ile şehir merkezindeki rüsubatın tamamen temizlendiğini söyleyebiliriz. İşyerlerindeki hasarlarla ilgili tespit çalışmalarımızda hızlı bir şekilde başladı. İşyerlerinin içleri temizlendikten sonra camları, doğramaları takıldı. İçindeki kalebodurları yapıldı. Şu anda yavaş yavaş işyerlerini açılır duruma getirdik. Bozkurt’ta neredeyse tüm işyerleri tahrip olmuştu. Bununla ilgili çalışmalar yapılarak ne kadar işyerinin hasarı varsa, devletimiz bunları tek tek inceleyerek ödemelerini vatandaşlarımıza gerçekleştirdi. Evlerinde hasar tespit çalışmaları akabinde ödemeleri yapıldı. Evlerinden taşınan vatandaşlarımızın da eşyaları askerlerimiz tarafından taşınarak, nereye istiyorlarsa oraya kadar teslim edildi. Bu da vatandaşımıza ve milletimize verilen öneminin en ince ayrıntılarından biriydi. Evlere de mobilya ve beyaz eşya yardımları da yapılacak. Perdelerde hayırsever bir vatandaşımız tarafından karşılanacak”
“ÇAY YATAĞI GENİŞLEYECEK”
“Bölgedeki çay yatağı daha geniş hale getirilecek. Yatağın genişleme noktasına gelen binaların yıkımlarının sonuna geldik. Selde hasar gören binalarında tespitleri yapıldı ve onlarında yıkımları bitmek üzere. Bu binalarla ilgili 7 tane bölge tespit edildi. 7 bölgede TOKİ tarafından yapılacak binalar için 2 bölgedekilerin ihaleleri yapıldı. Diğerlerinin çalışması devam ediyor. Bu afetten dolayı yıkılan evlerin yerine yeni, site içerisinde, daha modern konutlar hızlı bir şekilde üretilecek. 1 yıl içerisinde evlerini teslim etmiş olacağız. Bunun yanında sanayi sitelerimiz yıkıldılar. Ayrıca Bozkurt’ta 2 tane tekstil atölyemiz yıkıldı. Hem tekstil atölyelerimizin, hem de sanayi sitelerimizin ihaleleri yapıldı. 4 ay gibi bir sürede sanayi sitesindeki dükkanlar esnaflarımıza teslim edilecek. Bu arada hem sanayi sitelerinin yapılmasını hem de Bozkurt içindeki dükkanların normale dönmesini beklemeden konteynır dükkanlar oluşturduk. Konteynır ev talebinde bulunanlar oldu. Onlara da evleri sağladık. Evleri yıkılanların yeni evleri yapılana kadar kira ödemeleri de devletimiz tarafından karşılanacak”
“HERKESİN HASARLARININ BEDELİ ÖDENDİ”
“İl genelinde 39 milyon TL civarında tarım hasarı oluştu. Tarım hasarıyla ilgili tespitler yapıldı. Tarım hasarlarının ödemelerine de yakın zamanda başlayacak. Ayrıca birçok araçlar hasar gördü. Araçlarla ilgili hasar tespitleri yapılarak, ödemeleri yapıldı. Bu araçların birçoğu KASKO’suzdu. Fakat devletimiz hiç kimseyi mağdur etmedi. Herkesin hasarlarının bedeli ödendi. Dünyada başka bir devletin vatandaşının yanında bu denli durduğunu görmek mümkün değil. Bu Türkiye’ye has bir durum olduğunu düşünüyorum. Allah devletimize zeval vermesin. Diğer ilçelerimizde de tahrip olan yerlerimiz var. Bu kapsamda selden dolayı diğer ilçelerimizde de zarar gören tarım arazilerimiz var. Arıcıların zararlarının ödemesi yapıldı. Arazileri tekrardan tarım yapılacak hale getirmemiz gerekiyor. Bununla ilgili çalışmalarda yapılıyor. 71 tane köprümüz yıkıldı. Yıkılan ve kullanılamayacak durumda olan köprülerde hem DSİ’miz, hem Karayollarımız, hem Özel İdaremiz tarafından yapılacak. Köprüler bundan sonra daha dayanıklı olacak şekilde yapılacak. Hem Bozkurt’umuzun içinde geçen, hem de köylerimizden geçen dereler daha güvenli olacak şekilde düzenlenecek. Çünkü afetler artık zaman sınır tanımadan gerçekleşiyor. Sürekli afetlerle mücadele etmek zorunda kaldık. Onun için hazırlıklı olmamız lazım. Psiko-sosyal destekler verildi”
“AFET BÖLGESİNDE SİYASET YAPMAYA ÇALIŞANLAR OLDU”
“Bölgeye gelip boş konuşanlar oldu. Buradan siyasi olarak ne çıkartabiliriz diye düşündüler. Afet bölgesinde siyaset yapmaya çalışanlar oldu. Sayın Cumhurbaşkanımıza ne zarar verilebilir diye düşündüler. AK Parti’ye, hükümete, devlete ne zarar verebiliriz anlayışı ile sahada olanlar oldu. Sadece bunu düşünerek oraya gelen muhalefetin yansımalarını gördük. Yüce Rabbim doğru olanın, vatandaşın yanında olanın yanında. Biz milletimizin derdiyle dertleniyoruz. Milletimizin acılarını yürekten paylaşıyoruz. Muhalefeti bir tane cenazede göremedik. Mevlit programında göremedik. Çünkü onların işi bu olaylardan kaos oluşturmak, sıkıntı oluşturmak, yapılan işi küçümsemek, devletini kötülemek. ‘HES patladı’ yalanını attılar. Başka şeyler aramaya çalıştılar. Fakat sahada devletimiz hiçbir boşluk bırakamadan, gece gündüz demeden, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bütün kurumlarıyla beraber çok güzel bir çalışma gerçekleştirdik. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan bir kez daha gurur duyduk. Muhalefet buradan ne çıkartabiliriz diye düşündü. Bir de ‘bin tane ölü var’ yalanı atılmıştı. Ölüler saklanıyormuş. Bin tane ölü olması onlar için ne ifade ediyor. Ölü sayısının çok olmasından ne umuyorlar? Ölü sayısının çok olduğunu söyleyerek, insanların acılarının katlanmasını mı bekliyorlar? Ölü sayısının çok olmasından siyasi bir rant mı bekliyorlar? Bundan siyasi bir rant beklemek siyaset değil. Bu yaşanan afet siyasetin dışında bir şey. Siyasetin bu konularda öne alınmaması, birlik ve beraberlik içinde olmamız gereken bir süreçte, vefat sayılarının çok olmasını isteyerek ya da bunun öyle olduğunu öngörerek ne amaçlıyorlar bunu anlamak mümkün değil. Kastamonu’da 71 hayatını kaybeden, 9 tane de bulunamayan vatandaşımız var. Toplam 80. 81 diyen ispat etsin. 5 bin 400 nüfuslu bir yerde herkes herkesin tanıdığı bir yerde, nasıl saklayabilirsin? Bütün olumsuzluklarla süreci baltalamaktan başka bir adım öteye gitmediler. Bizde hiç bunlara aldırış etmeden işimize baktık, sahada bulunduk, bulunmaya da devam ediyoruz. Bu sürecin sonucunda Bozkurt’umuzda çok güzel şeyler gerçekleşecek”
“BOZKURT HIZLA YENİLENECEK”
“Bozkurt hızla yenilenecek. Okullarımız hızlı bir şekilde yenilenecek. Spor tesislerimiz yeniden yapılacak. Kültür merkezimiz hızlı bir şekilde bitiyor. Bozkurt’a doğalgaz gelecek. Doğalgazın gelişi ile insanlar bölgede daha kalıcı olacak. Doğalgazın Bozkurt’un gelişmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Devrekani, Çatalzeytin ve Bozkurt arasındaki yolun iyileştirmesiyle ilgili süreç başlamak üzere. Çatalzeytin ilçesine beton ocağımız, taş kırma tesisimiz yapılacak. Azdavay’da taş kırma tesisi için ödenek sağlandı. Bozkurt’ta çok güzel bir meydan oluşturulacak. Esnaflarımızla ilgili sıfır faizli krediler sunuldu. Esnafımızın borç ertelemeleri yapıldı. İşsiz kalanlar içinde Kısa Çalışma Ödeneği benzeri bir çalışma yapıyoruz. Onları da yalnız bırakmayacağız. Biz milletimiz ile beraber bu süreci aşacağız.”
“5 MİLYAR LİRANIN ÜZERİNDE ZARAR TESPİTİ VAR”
“Sanırım şu anda 5 milyar liranın üzerinde bir zarar tespit edildi. Bunlar gün gün bir takım çalışmalar üzerine eklendikçe yükseliyor. Ben sadece Kastamonu ölçeğinde 5 milyar liranın üzerinde bir zarar olacağını düşünüyorum. Ödeneklerde sürekli değişiyor. Hiçbir şeye bakılmaksızın ödeneklerimiz hızlı bir şekilde geldi. İhalelerin büyük kısmı yapıldı, köprülerin, menfezlerin ihaleleri yapıldı, parke yapımı ile ilgili, beton yol, BSK yol ile ilgili ihaleler yapıldı. Önümüz kış, inşallah kış mevsimine kadar birçok çalışmayı tamamlamış oluruz. Bazı noktalarda da dere yatağının şekillenmesi gerekiyor, buna göre yapılması gereken işlerde bulunuyor. Ne yazık ki yeni yaptığımız birçok yolda tahribat bulunuyor. Bayramgazi yolu sıcak asfalt idi, burası şu anda kullanılamaz halde. Sıcak asfaltın kilometresi 850-900 bin lira civarında. Pahalı bir yatırım. Maalesef çok fazla göçüklerde var, heyelanlı alanlarda var, birçok köylerde zarar gören yerlerimiz var. Sadece TOKİ, Bozkurt’ta bina yapmıyor, köylerde de Küre’de, Azdavay’da, Abana’da, İnebolu’da afet görülen her yerde yapıyor. Birde köylerde zarar gören yıkılan yerlerle ilgili köy evi projelerimiz var. Köylerde yıkılan yerlerin tespiti yapıldı, evleri yıkılan vatandaşlarımızın evlerinin yerine köy evi şeklinde evler yapacağız. Hem ayni hem de nakdi olarak bölgemize çok fazla yardım geldi. Allah herkesten razı olsun. Yaklaşık bin 500 araç il dışından geldi, depolarımız almadı. En ücra köşedeki vatandaşlarımıza kadar zarar görüp görmemesine bakmaksızın yardım götürdük. Her bir vatandaşımız bu yardımlardan yararlandı. AFAD’ın depoları yardımlarla dolu durumda. İhtiyaç duyulduğunda ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak. Biz, bu yardımları afet bölgelerinde dağıttık, birileri gibi kendi partimizin depolarına koymadık. Yalan yanlış ithamlarla ilçe başkanımızı zan altında bırakmaya çalışanlar kendi yaptıkları ayıbı örtme peşindeler. Kendi il başkanlığı binalarında vatandaşlarımız için gelen yardımları tutarken yüzleri kızarmayanlar, bizim Devrekani İlçe başkanımızın, çok istiyorsan o köye gidip sor bir kere. Bakalım kim kime yardım etmiş, kim nereye malzeme almış. Bizler, bütün gelen yardımları afet bölgesindeki vatandaşlarımıza dağıttık. Onlar gibi Cide, Daday gibi afet görmeyen bölgelerdeki yerlere dağıtmadık. Kimin nereye ne dağıttığını bizler çok iyi biliyoruz. Kimin hangi samimiyetle nerede olduğunu çok iyi biliyoruz. Bizler, kimsenin siyasi anlayışına bakmaksızın, sorgulamaksızın herkesi aynı ve eşit bir şekilde AK Parti olarak gerek belediyelerimiz, gerek diğer teşkilatlarımız yardımlarını gerçekleştirdi. Kimse kendileri ile bizleri karıştırmaya kalkmasın. Onlar kendi işlerine baksınlar, kendi ayıplarını başka yerlerde örtmeye kalkmasınlar. Bizler sahadayız, bizlerin uğraşacak işleri var, dertlenecek dertlerimiz var. Vatandaşlarımızın acılarını azaltmak için zamanımızı harcıyoruz. Onların yaptığı gibi iki fotoğraf çek, bir video çek, sahadan çekilip git, ortalığı karıştır, kaosa dök her zaman yaptıkları gibi. Bir kere de bir vatandaşımızın derdine derman olun. Bir kerede birlik ve beraberlik ruhu içerisinde çalışın. Böyle bir anlayış beklemek mümkün değil. Yangında da aynılar, selde aynılar, depremde de aynılar. Kendi ürettikleri hiçbir şey olmadığı haldi, dikili bir ağaçları olmadığı halde ileri geri konuşuyorlar, boş boş konuşuyorlar. Devletini, milletini, ülkesini kötülemekten başka bildikleri başka iş yok. Dün daha Yunanistan’ı haklı gören zihniyetten bu memlekete ne hayır gelir. Milletimiz her şeyi biliyor, milletimiz ferasetlidir, milletimiz neyin ne olduğunu herkesten çok daha iyi biliyor. Onun için bir daha ülkemize, milletimize, ilimize bu tür afetleri yaşatmamasını temenni ediyorum. Bu tür afetlerde artık bizler, siyaseti bir kenara bırakın birlik ve beraberlik içerisinde bu afetleri yönetebilmeyi oluşturmamız gerekiyor. Bizler oluşturuyoruz, oluşturmayanlara da bunu söylüyoruz”
Cengiz MUHZİROĞLU