Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi ile Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi’nin işbirliğinde Kastamonu Pınarbaşı Belediyesi ev sahipliğinde 26-29 Eylül 2019 tarihlerinde 14. Akademik Turizm Eğitimi Arama Konferansı kapsamında “Doğa Turizmi Arama Konferansı ve Pınarbaşı Doğa Turizmi Çalıştayı” düzenlendi.
Türkiye’de ve Pınarbaşı ilçe özelinde doğa turizmine elverişli doğanın korunması, amacına uygun kullanılması, bu kapsamda doğa turizminin tam anlamıyla uygulanması ve buna yönelik sorunlarına yönelik gerekenlerin tartışılması amacıyla yapılan etkinlikte; Kastamonu’nun Pınarbaşı İlçesi’nin sahip olduğu doğal güzelliklerinin turizme tam anlamıyla kazandırılması tartışılmış ve konuyla ilgili taraflar olarak üniversitelere bağlı turizm bölümlerinin öğretim elemanları, doğa turizmiyle ilgili STK temsilcileri, bu alanda araştırmaları ve yayınları bulunanların da içinde olduğu, kamu ve özel sektörden 44 uzman, çalıştay boyunca Pınarbaşı İlçesi’nin en güzide turistik yerlerinden olan Ilıca Şelalesi, Horma Kanyonu’nu görme fırsatını elde etti.
İki gün süren toplantı arama konferansı yöntemiyle Dr. İrfan Mısırlı’nın moderatörlüğü eşliğinde yürütüldü.
Çalışmanın sonucunda elde edilen bulgular ve öneriler kitap olarak yayımlanarak kamuoyu ile paylaşılacak.
Çalıştayda, doğa turizmi kavram haritası çıkarılmış ve konuyu içeren kavramlar tespit edilerek doğa turizmi konusunda gelişmeye açık 120 sorun tespit edilmiş ve her bir sorun için çözüm önerileri geliştirildi.
Çalıştay katılımcıları çalışmalarını, mevzuat, tanıtım ve pazarlama, ziyaretçi yönetimi (Alan yönetimi doğa turizmi eğitimi, ihtisaslaşma) ve Pınarbaşı çalışma grupları olmak üzere 5 ana başlık şeklinde ele aldı.
Çalıştay sürecinde elde edilen bulgular ve çözüm önerileri aşağıda tespit edilen şekliyle kamuoyu ile paylaşıldı.
“Doğa turizmine açılması planlanan alanlarda envanter çalışmaların yapılması ve katılımcı bir yaklaşımla sürdürülebilir turizm gelişim stratejilerinin ortaya konması öncelikli olmalıdır. Etkin bir alan yöntemi sistemi ile yöre insanını sosyo-ekonomik açıdan güçlendirmek ve doğa turizmi faaliyetlerine katılımını sağlamak amacıyla, gönüllü kuruluşlar, üniversiteler, araştırma kuruluşları ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlardan destek alınmalıdır. Bu bağlamda, yöresel kültürel değerleri ve gelenekleri koruyarak, gerek ziyaretçi gerekse yöre insanına eğitim ve bilinçlendirme olanakları sunarak, doğa turizmi konusunda bilinçlendirmeyi ve bilgilendirmeyi sağlayacak politikalar ile etkin bir ziyaretçi yönetimi alt yapısı oluşturulmalıdır. Alanda oluşturulacak alan yönetim birimi ile alana yönelik tehditlerin önceden belirlenmesi ve tedbirlerin alınmasına yönelik izleme-değerlendirme programlarının oluşturulması gerekmektedir. Güncel mevzuatta doğa turizmi doğrudan yer almadığı gibi turizmle ilgili kapsayıcı bir mevzuat da bulunmamaktadır. Multidisipliner bir alan olan turizmde içerdiği tüm disiplinleri kapsayan ve bütüncül bir anlayışı ortaya koyan mevzuata ihtiyaç vardır. Karmaşık yapısı sayesinde turizm birçok farklı birimle ilişki içerisindedir. Sorumlulukları farklı olan bu yapılar turizm sektörü içerisinde söz sahibidir. Bu yapıların tek bir çatı altında birleştirilmesi gerekmektedir. Kararların alınması ve planların belirlenmesinde yerel halkın refahı da düşünülmelidir. Güçlü yönetim ve güçlü mevzuat doğru stratejileri de beraberinde getirecektir. Stratejiler oluşturulurken de doğa turizmi için ayrı bir başlık açılması, doğa turizmi için öncelikli alanlar belirlenmesi ve bu alanların gelişiminin izlenmesi gerekmektedir. Doğa turizmi stratejilerinde belirlenen alanların korunması ve gelecek nesilleri aktarılması için taşıma kapasitesi ve sürdürülebilirlik ilkeleri ön planda tutulmalıdır.
Öncelikli olarak Pınarbaşı ve diğer bölgelerin doğa turizmi envanterinin çıkarılması, doğa turizmi kapsamında destinasyonlarda gerçekleştirilebilecek aktivitelerin çeşitlendirilmesi, tanıtım faaliyetlerinin doğrudan hedef kitlelere ulaşarak gerçekleştirilmesi, turistik alanların düzenlenmesi, geliştirilmesi ve turistik ürüne dönüştürülmesi, doğal ürünlerin ekonomik değere dönüştürülmesi, ulaşım, altyapı, eğitim, çevre ve ihtisaslaşma konusunda yapılabilecekler noktasında çalışmaların başlatılması ve doğa turizmi alanında hizmet verecek işletmelerde görev alacak eleman yetiştirilmesi konuları öncelikli olarak ele alınmalıdır..
Doğa turizmi temelli turistik ürün geliştirme bağlamında profesyoneller ve diğer turistler için farklı parkurların oluşturulması. Yerel halka turistik ürün çeşitlendirme ve girişimcilik hususunda eğitimlerin verilmesi ve girişimlerinin devlet veya kalkınma ajansı tarafından desteklenerek teşvik edilmesi. Özel kuruluşlar, STK’lar ve kamu kurum ve kuruluşları arasında iş birliğinin sağlanması ve tanıtım faaliyetleri için ortak bütçe oluşturulması. Doğa turizmine yönelik turizm rehberlerine ayrı bir ruhsatname (Green Kokart) verilmesi. Seyahat acentalarının yasal sınıflandırmanın yanı sıra uzmanlık alanına göre sınıflandırılması sağlanarak doğa turizmi faaliyetlerinde uzmanlaşmış seyahat acentalarının sayısının arttırılması. Bu konuda mevzuatta gerekli değişikliklerin yapılması. Örneğin kültür turizminde uzmanlaşmış acentalar, doğa turizminde uzmanlaşmış acentalar vb. Yerel halkın ve ziyaretçilerin doğa turizmi konusunda bilinçlendirilmesinde ulusal medyanın kullanılması. Turizm eğitim kurumlarından ve KOSGEB, Kalkınma Ajansları (KUZKA, BAKKA) gibi kurumlardan destek alınması. Dijital, sosyal medya platformlarının ve sosyal medya önderlerinin (influencer) markalaşma çalışmalarında kullanılması gerekmektedir.”