- Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi ( BAU DEGS) Başkanı Emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, “Mavi Vatan haritasında Türkiye’nin diplomatik alternatifleri çoğalmıştır. Haritaya doğru bakamayan insanlara yeniden bir harita çizdirilmesi gibi bir eğilim görüyoruz. Bizim çizdiğimiz harita, deniz hukukuna uygun bir haritadır. Bu haritada eksiklik olduğunu ya da karşı çıktığını söyleyenler Yunanlılar ve Rumlar’dır. Mavi Vatan ile ilgili yaptığımız bu açıklamalar bir ikaz ve Türk Milleti’nin tarihine not düşülmesi niteliğindedir” dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (BAU DEGS) Başkanı Emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, “Denizlerin önemi ve ‘Mavi Vatan” konulu konferansta Kastamonulularla buluştu.
Park Dedeman Otel’de düzenlenen konferansta Doç. Dr. Cihat Yaycı, deniz hukuku ve Türk hak ve menfaatlerine uygun şekilde kendisinin çizdiği Mavi Vatan haritası ile “Denizlerin önemi ve ‘Mavi Vatan” konusunda 2 saatlik önemli açıklamalarda bulundu.
FETÖ ile mücadelede uygulamaya koyduğu FETÖMETRE ile de kripto FETÖ üyelerinin deşifre edilmesini sağlayan isim olarak bilinen Cihat Yaycı, dün de KastaMall AVM’de “Soru ve cevaplarla Möntrü nedir, ne değildir?” adlı kitabını imzaladı.
Kurtuluş Savaşı başta olmak üzere Milli mücadelede büyük kahramanlık örneği gösteren, ülkemizin kurtarılmasında büyük rol üstlenen Kastamonu’da olmaktan dolayı çok heyecanlı ve mutlu olduğunu ifade eden Cihat Yaycı, konferansta şunları ifade etti:
“Deniz hukukuna, Türk hak ve menfaatlerimize uygun şekilde çizilen ve milletimizce kabul gören, devlet yetkililerince 462 bin kilometrekare olarak sürekli zikredilen Mavi Vatan haritası, bizim uluslararası hukuka dayanan haklarımızdan kaynaklanmaktadır. Bu harita aynen gerçekleşebilir veya şartlar nedeniyle, tıpkı Misak-ı Milli gibi aynen gerçekleşmeyebilir. Ama önce yine Misak-ı Milli gibi, ilan edilmelidir. Senelerce haritaya doğru bakamayıp Türkiye’yi sadece Mısır’a mahkûm eden bilgisizlik Türkiye’yi yeterince zor durumda bıraktı. Bu ikaz, tarihe düşülmüş bir kayıttır. Haritada Türkiye’ye düz bir şekilde ve karşılıklı kıyılarda dikine inerek bakılmıştır ve yanlış bakılmıştır. Senelerce böyle yanlış bakarak, Türkiye’nin sadece karşılıklı kıyısı Mısırla vardır diyerek hareket edilmiştir. Mavi Vatan haritasında Türkiye’nin diplomatik alternatifleri çoğaltılmıştır. Haritaya doğru bakamayan insanlara yeniden bir harita çizdirilmesi gibi bir eğilim görüyoruz, bu çok yanlış bir eğilim. Bizim çizdiğimiz harita, deniz hukukuna uygun bir harita. Mavi Vatan haritasında Türkiye’nin diplomatik alternatifleri çoğaltılmıştır. Bu haritamızda eksiklik olduğunu söyleyenler ya da karşı çıktığını söyleyenler Yunanlılar ve Rumlar. Mavi Vatan haritası ile ilgili yaptığımız bu açıklamalar bir ikaz ve Türk Milleti’nin tarihe not düşmesi niteliğindedir. Bu açıklamaları Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Danışma Kurulu’nun aldığı kararla yayınladık. Danışma kurulu üyelerine de danışıldı. Sayın danışma kurulu üyelerimiz de bunun bir Misak-I Milli olduğunu söylemektedirler haklı olarak. Bu bizim Türk Milleti’ne karşı bir borcumuzdur. Dünyada Petrol Azalıyor. Tüm alanlar içinde şüphesiz en öncelikli olan alan enerji. Burada da petrol ve doğal gaz karşımıza çıkıyor. Endüstriyel medeniyet petrolle 1800’lerin sonunda tanıştı. Ancak aradan henüz 150 yıl geçmeden karalardaki çıkarılabilir petrol kaynaklarının çoğu tüketildi. Dolayısıyla sadece arabamızın benzinini yakarak değil, yediğimiz ve giydiğimizle bile petrol harcıyoruz. Sorun da tam burada başlıyor. Denizler asıl mücadele alanına dönüşüyor. Karada bilinen rezervlerde petrol tepe (peak) yaptığından artık yeni alanlarda petrol aramak gerekiyor. Bu da büyük yatırım gerektiriyor. Deniz Dibi Madenciliği Gelişiyor. Devletlerin denizcilik gücüne özellikle 20’nci yüzyılın ikinci yarısından sonra katılan bir alan deniz diplerinin altındaki hidrokarbon kaynakları başta olmak üzere, her türlü madenin su üstüne çıkarılmasını sağlayan deniz dibi madenciliği (Seabed mining) oldu. Günümüzde bu sektör, devletleri savaşa zorlayacak büyüklükteki çıkarların yoğunlaştığı bir alana dönüştü. Bu nedenle başta Doğu ve Güney Çin Denizleri ile Doğu Akdeniz ve Kuzey Buz Denizi’ndeki zengin kaynak potansiyeli bilinen sondaj alanları, günümüzün yeni altın madenleridir.”
“TEMELLERİ SAĞLAM ATMALIYIZ”
Biz ülke olarak geleceğimizi bugünden yönlendiremezsek, yeni neslimiz çok sıkıntılar yaşar diye konuşmasını sürdüren Yaycı, “Bizler ona göre sağlam temelleri şimdiden atmalıyız. Kastamonu’da Milli mücadelede şehitler verilmeseydi, Şehit Şerife Bacımız taşıdığı cephane ile donarak hayatını kaybeden şehit olan ve o şehitlerimiz olmasaydı biz burada konferans yapabilir miydik, yapamazdık. Ülkemizin kurtarılmasında büyük fedakârlık örneği gösteren şehitlerimizi ve mücadele eden tüm herkesi bu vesile ile bir kez daha rahmet ve şükranla anıyoruz. Bu yüzden de bizim neslimiz de bugününü değil geleceğini düşünmek zorunda, yeni nesil için ileride sıkıntı çekmemeleri için gerekli fedakârlıkları yapmak zorunda. Yine denizlerimiz de ileride geleceğimizi yönlendirecek. Gelecekte istikbal denizlerde ve deniz altında olacak. Bu yüzden de deniz altı rezervler de ileride geleceğimizi belirleyecek. Şimdiden bu konuda da geç kalmamak için yol almamız gerekiyor” dedi.
Cengiz MUHZİROĞLU