Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1925 yılında 23 Ağustos’ta başlayıp 31 Ağustos’ta sona eren Kastamonu gezisini gerçekleştirdi, bu süre zarfında ilçelere gitti, her kesimden yurttaş ile görüştü…
Halka hitap etti.
İnebolu, Daday ve Kastamonu nutukları ile Türkiye Cumhuriyeti’nin zihniyet rotasını çizdi…
Her üç konuşma metni de “ilaç” niteliğinde, göğüs daralmasına, zihin bulanıklığına bire bir.
Elbet Kastamonu namına üzerinde durulması gereken tarihi bazı ipuçlarını da bünyesinde barındırıyor söz konusu metinler…
Atatürk’ün Kastamonu’ya epey “tedirgin” geldiğini düşündürecek kadar.
Cephede savaş bitmiş bitmesine ama…
“İktidar” mücadelesi kora kor hala.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sırasıyla 27 Şubat’ta İnebolu’da, 30 Ağustos’ta Daday ve Kastamonu’da yaptığı konuşmalarda Kastamonu’ya dair ortak bir nokta var, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e birileri Kastamonu’yu olabildiğince “olumsuz” tanıtmışlar gezi öncesinde, “kötülemişler” resmen…
İnebolu Nutku’nda “Ankara’dan İnebolu’ya kadar bütün bu üç yüz elli kilometrelik yol boyunca, bugün burada içten karşılamalarıyla şeref kazandığım saygıdeğer İnebolulularda gördüğüm aydınlık, yüksek anlayış ve gelişme derecesi gerçekten övgüye yaraşır. Gerçekten önemle anılmaya değer. Bu açık gerçeğin tersini söyleyenlerin de, varlığını düşündükçe acı duyuyorum. Bu gibiler millete, milletin yeteneğine, milletin yüksek amaçlarına ne kadar ilgisizdirler. Bu gibiler kendi endişesizliklerini genel sanmanın derin dalgınlığındadırlar”, Daday’daki konuşmasında “Daday’a geldiğimden dolayı çok memnun ve mütehassısım. Memnun olduğum cihet; doğrusunu itiraf etmek lazım gerekirse, Dadaylıları bana ve benim gibi sizi görmeyenlere tanıttıranların söyledikleri şeylerin ne kadar yanlış olduğunu anladığım içindir. Sizi bize başka türlü anlattılar. Burası adeta cehl ve taassup içindedir dediler”, Kastamonu Nutku’nda “Saygıdeğer milletvekilleriniz Ali Rıza Bey, Mehmet Fuat Bey gibi kişiler bulunmasaydı, sizi olduğunuzdan farklı tanıtmak için çalışanlar akılları karıştırmada kim bilir ne kadar ileri gitmekte başarılı olacaklardı” diyor Gazi…
Kim bunlar?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk cevabını veriyor “Kim bunlar?” sorusunun Daday konuşmasında…
“Arkadaşlar, sizi bize böyle tanıtan, sizi temsil edenlerden bazılarıdır. O kadar ki onlar sizin gerçek yaşamınıza yabancıdırlar. Burada gördüklerimi bütün Ankara’daki arkadaşlarıma anlatacağım ve sizin aleyhinizde söylenecek sözlere karşı sizi ve haklarınızı ben bizzat müdafaa edeceğim.”
“Kastamonu’yu temsil edenler” kim?…
Milletvekilleri mi?
Kastamonu’yu neden “olumsuz” tanıttılar?…
Ellerine ne geçecekti?
Not: Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kastamonu gezisi iki önemli olayın ertesinde ve bir diğer önemli olayın arifesinde gerçekleşti; 1925 yılının ilk altı aylık diliminde Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatıldı ve Şeyh Sait Ayaklanması oldu, 1926 yılında ise İzmir Suikastı gerçekleşecekti…
Memleket “kaynıyordu.”
Böylesi bir ateşten günlerde Kastamonu’ya güvendi…
Öncesindeki o kadar ters rüzgara karşı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gezisi sırasında Kastamonu’nun milletvekili sayısı “8”, geziye refakat eden milletvekili sayısı “2”, “2” milletvekilinin Kastamonu kontenjanından giren ama Kastamonu’yla ilişiği olmayan milletvekilleri olduğunu düşünürsek, geriye kalan “4” milletvekili nerede?…
Başka bir görev için il dışında olabilirler, hasta olabilirler, bile isteye katılmamış olabilirler; meçhul.
MUSTAFA AFACAN