Kastamonululuk aidiyetinin günümüzdeki tek sedası, seneler senesi uğrunda nice hemşerimizin emek ve ömür tükettiği sevdası, topyekun omuzlarımıza takabildiğimiz en bütüncül şehir markası…
Siyah kırmızı gönüllerin yıldızı.
Futbolun sadece futbol olmadığının turnusol kağıdı…
En güzel şarkılarımızın sazı.
Bitti derken yine başlayan umut marşı…
Emektir, inattır, iradedir aslı.
Siyahla kırmızı…
Yürekte tatlı sızı.
Şehrin mayası…
Yüz binlerce Kastamonulunun ortak aşkı.
Tabelada yazan zarfın dışı…
Mektupta yazar Kastamonu aşkı.
Memleket iple çekti yarını…
Kalpten verir varını.
(Savurgan yönetimlerden kalan mirasın, pandemide bozulan istimin, sel felaketiyle verilen aranın, bozulan morallerin, sessiz geçen haftaların ardından…
Yine sahada GMG Kastamonuspor.
Yönetim üzerine düşeni yaptı…
Takımı sahaya çıkardı.
Altyapıya kıymet verdiğini gösterdi…
Geleceğin taşlarını döşemeye niyet etti.
Bundan sonrası camianın omuzlarında…
Tribünleri doldurmakla mükellef.
Lig uzun bir maraton, yenmek de var yenilmek de, gülmek de var ağlamak da…
Bir an olsun enseyi karartmadan tam destek.
Yarın ilk sınav…
Takımın değil; camianın.
Camia bir adım atsın…
Yönetim koşar.)
•••
Not:
Bugün İnebolu Nutku’nun 97’nci yıldönümü…
İlk işimiz duvarlarımıza nutku asmak olmalı.
Evimize…
İşyerimize.
27 Ağustos 1925 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İnebolu’da yaptığı konuşma, Türkiye Cumhuriyeti’nin “medeniyet anayasası” hükmündedir, dehadır…
“Tarih olmayan” tarihtir başlı başına.
Böylesi kıymetli bir ilanın İnebolu’da yapılması bile…
Kastamonu namına başlı başına bir iftihardır.
Kastamonu’nun Kurtuluş Savaşı’nda oynadığı büyük rolün, Türkiye Cumhuriyeti’nin oturacağı temellerin oluşmasında da devam ettiğinin göstergesi, ilimizin Cumhuriyet tarihindeki müstesna yerinin koordinatıdır…
Ne kadar övünsek az.
MUSTAFA AFACAN