Okçuluk antrenörü Necla Demir, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü organizesinde gerçekleşen yaz spor okullarındaki okçuluk faaliyetleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu. yaz spor okulları okçuluk branşına 50 civarında sporcu kaydının olduğunu söyleyen Demir, aktif çalışan 25-30 okçularının olduğunu söyledi.
Necla Demir, Olimpiyat şampiyonu olarak büyük bir başarı yakalayan Mete Gazoz’u da tebrik etti. Gazoz’un başta okçuluk sporuna ilginin artması yönünde olumlu katkılarının olacağına değindi. Okçuluk sporunun oldukça zor ve sabır gerektiren bir spor olduğuna değinen Demir, bu sporun inceliklerini de paylaştı.
“YETERİ KADAR MALZEMEMİZ YOK”
Necla Demir’in bilgilendirmeleri şu şekilde:
“Rağbet fazlasıyla var. Ancak bizim yeteri kadar malzememiz yok. Performans malzemelerimiz çok az ve eski malzemeleri kullanıyoruz. Malzemelerimiz çok pahalı, alım gücümüz de zayıf. Bir tane performans yayımız 25 bin liradan başlıyor, bir paket performans okumuz 5 bin liradan başlıyor. Yarışmalara gidiyoruz ama Doğan ile son model bir Mercedes’in yarışmaya girmesi gibi oluyor.”
“BİRÇOK SPORCUMUZU ELİMİZDE TUTAMIYORUZ”
“Okçu sporcularımızı zaman içerisinde elimizde tutamıyoruz. Dersler ve hayat şartları koparıyor. Pandemi de biraz sebep oldu. Birçok sporcumuz üniversite sınavları neticesinde kazandıkları şehirlerde antrenman yapamıyorlar. Antrenman yapabilenlerin de zamanı olmuyor. Birçok sporcumuz bıraktı, bırakmak zorunda kaldı. Son 5-6 senedir çok iyi değiliz. Daha önce milli sporcularımız çıktı, derece yapan sporcularımız çıktı.”
“YIPRANDIM”
“Açıkçası ben de yıprandım. 1989’dan bu yana Kastamonu’da bu işi yapıyorum. 1989-2000 arası hem klasik hem makaralı yayda Milli sporcuydum. 2015-17 sezonlarında Milli takım antrenörlüğü yaptım. Milli takımda hem antrenörlük yaşantımda hem de sporculuğumda Akdeniz Oyunları, Avrupa ve Dünya derecelerim var.”
“OKÇULUK SABIR GEREKTİREN BİR SPOR”
“İlk gelenler, kolay bir spor beklentisiyle geliyorlar ama göründüğü kadar kolay değil. Buraya ilk kez gelen okçu adayları hemen ellerine oku vermemizi ve ok atmayı bekliyorlar. Ama emeklemeden yürümek olmuyor. Okçuluk sabır işi, sabreden kalıyor. Kasların alışması gerekiyor. Oku-yayı hemen sporcunun eline verdiğimizde sporcuyu sakatlarız, sporculuk hayatını bitiririz. Bunun için lastik süreci var. Lastik sürecini gören ‘Bu bana göre değil’ deyip gidebiliyor. Ben ilk başladığımda bir yıl lastik çektik, sonra 6 ay 1 yıl yay çekiyorsunuz sonra ok atmaya başlıyorsunuz. Şimdi süreci tamamen hızlandırdık. Bu süreçteki sporcudan hiç verim alamayız, başarı da bekleyemeyiz.
“HAYATINI OKÇULUĞA BAĞLAYANLA YOL KAT EDİLİYOR”: “Okçuluğa yüz kişi gelir, yüz kişiden belki birisi alınır, onun da geleceği nasıl olur bilemiyoruz. Hayatını okçuluğa bağlayanla yol kat ediliyor. Sporcu, aile, antrenör, okul-eğitim dengesini kurmak ve spora devam edebilmek çok zor.”
“BAŞARILI SPORCULARA SAHİP ÇIKILMADI”
“Zaman içerisinde ilimizde başarılı olan sporculara da sahip çıkılmadı. Başka illere, başka kulüplere vermek zorunda kaldık. Dünya derecesi yapan Emre Çömez’i vermek zorunda kaldık mesela.”
“METE’NİN BAŞARISIYLA GURURLANDIK”
“Mete neredeyse sahada doğdu. Elimizde büyüdü diyebiliriz. Tamamen ok atmaya odaklanmış bir çocuktu. Şu anda zirvedeki madalyanın sahibi oldu. Onun başarısıyla gururlandık, tebrik ediyoruz. Mete’nin başarısının bu branşa olan ilginin arttıracağına inanıyorum. Devletimizin de bu branşa olan malzeme yardımının artacağını ümit ediyoruz. İnşallah daha çok Mete’ler yetişecek.”