Kastamonu’da 1-7 Mart Deprem Haftası etkinlikleri çerçevesinde farkındalık amacıyla gerçekleştirilen konferansta salonun yarıdan fazlası boş kaldı.
1-7 Mart Deprem Haftası Etkinlikleri çerçevesinde Kastamonu İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) tarafından Kastamonu Halk Eğitim Merkezi’nde “Kastamonu’nun Depremselliği ve Kuzey Anadolu Fay Hattı” konulu konferans düzenlendi. Sosyal medya hesaplarından, basından ve Kastamonu Belediyesi anons sisteminden yapılan tüm duyurulara rağmen konferansa katılım olmadı. Katılımcıların büyük kısmını AFAD İl Müdürlüğü personelinin oluşturduğu konferansta, farkındalık oluşturmak amacıyla önemli bilgiler aktarıldı.
“Merkez üssü Marmara’da olacak bir deprem de bizleri çok ilgilendiriyor”
Konferansa konuşmacı olarak katılan Milli Savunma Bakanlığının Deprem Araştırma Grubu’nda görev alan ve Kahramanmaraş depremlerinden etkilenen bölgede incelemelerde bulunan Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Bilgehan, “Biz sadece merkez üssü Kastamonu olan bir depremden bahsetmiyoruz. Merkez üssü Marmara’da olacak bir deprem de bizleri çok ilgilendiriyor. Marmara’da olacak deprem belki de Kastamonu’daki binaları yıkacaktır. Son depremin merkez üssü Kahramanmaraş’tı ama en çok etkilenin il Hatay oldu. Çünkü gerek zemin gerek bina olarak zayıftı. Deprem afet değildir, bir doğa olayıdır. Tıpkı yağmurun yağması, güneşin açması, fırtınanın kopması gibi. Fakat bunu afete dönüştüren binalardır. Deprem sallıyor ve gidiyor ama afete dönüştüren bizim ihmallerimizdir. Bizim gereken tedbirleri zamanında almadığımızdandır” dedi.
“Kuzey Anadolu Fay Hattı, Kastamonu için önemli bir tehdit kaynağı oluşturmaktadır”
Kastamonu’nun birinci dereceden deprem bölgesinde yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Bilgehan, “Kastamonu’nun il sınırlarının yüzde 46’sı birinci dereceden, yüzde 22’si ikinci dereceden, yüzde 24’ü üçüncü dereceden ve yüzde 8’i dördünce dereceden deprem bölgesindedir. Dünyanın en aktif faylarından bir tanesi olan Kuzey Anadolu Fay Hattı Kastamonu’da şehir merkezinden 35 kilometre güneyinden geçmektedir. Kuzey Anadolu Fay Hattı, Kastamonu için önemli bir tehdit kaynağı oluşturmaktadır. Bu fay üzerinde meydana gelen 1943 yılında Tosya-Ladik depremi Kastamonu’yu önemli ölçüde etkilemiştir. 1943 yılında büyük bir deprem olmuş, o tarihten bu yana 81 geçti. Zaman geçtikçe bizler buna benzer bir depremi yaşama ihtimalimiz de yükseliyor demektir. Kastamonu’da Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi yüksek deprem riski altındadır” diye konuştu.
Prof. Dr. Celal Şengör’ün, “Karadeniz sonunda patlayacak. Basbayağı. Çünkü içerisinde gazlar var. Bu gazlar giderek artıyor. Bunlar gazoz gibi yüzeye çıkacak sonunda Karadeniz’in 60 kilometre çevresinde yaşayan oksijen soluyan hiçbir canlı kalmayacak” şeklindeki açıklamalarına katılmadığını söyleyen Prof. Dr. Bilgehan, “Ben hocamızın görüşüne çok katılmıyorum. Gaz sıkışması Karadeniz’de yeni mi oldu, yeni mi var, daha öncesinde de olan bir şeydi. Bu şeylerden bahsedilmiyordu. Hayır, öyle bir şey olduğunu zannetmiyorum. Hocanın kendi görüşü tabii ki ama ben aynı fikirde değilim” şeklinde konuştu.
1943 yılında Tosya’da yaşanan depremle ilgili bilgiler veren Kastamonu AFAD İl Müdür Yardımcısı Dr. Suat Tüfekci, “1943 yılında Cumartesi gecesi 26 Kasım’ı 27 Kasım’a bağlayan gecede yaklaşık 2 dakika boyunca büyük bir deprem yaşadık. Bu deprem 7.2 büyüklüğündeydi. 45 bin kilometrekarelik bir alanda etkili oldu. Kastamonu, Çankırı, Çorum, Amasya, Samsun, Tokat, Sinop ve Ordu’da bilhassa ölümler ve binalarda hasarlara yol açtı. En çok etkilenen Ilgaz, Tosya, Kargı, Osmancık, Merzifon, Havza, Vezirköprü ile Erbaa ilçeleri etkilendi. Tosya, Kastamonu ve Kargı’da toplamda bin 71 kişi hayatını kaybetti, bin 293 vatandaşımızda yaralandı. Bin 200’den fazla büyükbaş hayvanımızda telef oldu. Kastamonu’nun merkezinde de bu depremi şiddetli bir şekilde hissettik. Özellikle Kastamonu Kalesinden yuvarlanan kayalar, etrafında bulunan Hisarardı Mahallesinde bulunan 7 evin yıkılmasına, 4 kişinin ölümüne ve 2 kişinin de yaralanmasına neden oldu” ifadelerini kullandı.
Vedat Yunus İkizoğlu (İHA)