Başta Ballıdağ ve Özel Uğurlu olmak üzere…
Sosyal medyada son günlerde bir “hareketlilik” yaşıyoruz…
“Umut kıvılcımları” saçan toplumsal duyarlılığımızın üretken bir verimliliğe dönüşebilmesi tek dileğimiz…
Bu yüzden defalarca dile getirdiğimiz halde…
Büyük bir “sessizlikle” karşılanan düşüncelerimizi bir kez daha dikkatlerinize sunuyoruz…
Aş derdini, iş derdini çözmüş…
Göçü sahiden tersine çevirmiş…
Müreffeh bir Kastamonu istiyorsak…
“Sihirli değnek”lerden medet ummayacağız.
Padişahın kuşunun gelip kendi kafasına konmasını bekleyen Keloğlan masalları misali ham hayâller kurmayacağız.
Elli yıldır bir faydasını görmediğimiz yol ve yöntemleri terk edeceğiz.
Çıkış yolumuzu…
Her daim “Ankara’nın ağzının içine bakarak” aramak yerine…
Öncelikle kendi yapabileceklerimize yoğunlaşarak bulacağız.
•••
Formülümüz belli:
- Bilimsel bilgi.
- Etkin koordinasyon.
- Odaklanma.
- Ve birbirimizle, ülkemizle, dünyayla temas halinde olma!
•••
Her biri başka bir tarafa çekiştiren “cılız projeler”le ilerleyemeyiz.
Kendi içinde bir bütünlüğü ve devamlılığı olmayan…
Bir strateji dahilinde takip edilmeyen…
Bi gün o yandan, bi gün bu yandan esen “deli rüzgârlar”a kendimizi bırakamayız.
Birilerinin hammadde tedarikçisi olmakla yetinemeyiz.
Önce elimizde, avucumuzda ne varsa kıymetini bileceğiz…
Ve tüm zenginliklerimizi, dünya ölçeğinde kabul gören yeni değerlerle taçlandıracağız.
Nasıl mı?
Önce…
- “Kastamonu Sosyo Ekonomik Master Planı”nın hazırlanması sürecini başlatacağız…
- Kamu, aksiyoner görev anlayışını özümseyecek…
- Üniversite, bilimsel bilgiyi üretip sahaya indirecek…
- Ticaret ve sanayi odalarımız sürecin taşıyıcılığını üstlenecek…
- Kooperatiflerimiz daha fazla inisiyatif alacak…
- Tüm seçilmişlerimiz, “Kastamonu’nun hizmetkârı” olduklarının bilinciyle çalışacak…
- Sivil toplum kuruluşlarımız atılan adımları halkımızla bütünleştirecek…
- Girişimcilerimiz işin kolayına kaçmadan, katma değerli ürün koklayacak…
Yani…
Tüm paydaşlar sorumluluklarını canla başla yerine getirecek.
Saygıyla…
Sevgiyle…
Hep birlikte el ele vereceğiz…
Heyecanını kaybedenlere ısrarla hedeflerimizi hatırlatacağız…
•••
Einstein’ın şu sözünü hiç unutmayacağız:
“Aynı şeyleri yaparak farklı sonuç bekleyemeyiz.”
•••
Özetle…
Bakış açımızı değiştireceğiz!
“Zamanın ruhu”nu kavrayarak…
Tarımdan sanayiye…
Turizmden ticarete…
Planlı, programlı…
İlçe ilçe…
Köy köy…
Samimiyetle…
Gayretle…
Senkronize bir işbirliği içinde olacağız.
İhtiyacımız olan şey bu!
•••
Değişirsek başarabiliriz!
Yoksa…
Bolca dedikoduya…
Lâf sokuşturmaya…
Ego yarıştırmaya…
Ve havanda su dövmeye devam!
•••
Hepimize kolaylıklar diliyoruz…
Mehmet Yücel