Millet İttifakı’nın CHP’li Kastamonu Belediye Başkan Adayı Mustafa Öztürk, “Belediyecilik anlaşı”nın ardından dün de “Yönetim anlayışı” ile ilgili yayınladığı bildiride, “Yeni bir yönetim anlayışı getireceğiz. İnsan odaklı bu yönetim anlayışımız ile değişimi başkandan başlatacağız” dedi.
Öztürk, cam duvarlı makam odası ile sembolize edilmiş şeffaf yönetim anlayışı doğrultusunda belediye bütçesini her ay kamuoyuyla paylaşacaklarını, ayrıca başkan dahil kimsenin mesai saatleri dışında belediyeye ait araçları kullanamayacağını, makam aracı saltanatına son vereceklerini belirtti ve “Belediyeye çöreklenmiş 25 yıllık rant ekonomisine dayalı israfı ortadan kaldıracağız” ifadesini kullandı.
——————
Millet İttifakı’nın CHP’li Kastamonu Belediye Başkan Adayı Mustafa Öztürk, “Belediyecilik anlaşı”nın ardından dün de “Yönetim anlayışı” ile ilgili bir bildiri yayınladı.
Öztürk, “cam duvarlı makam odası” ile sembolize edeceği şeffaf yönetim anlayışını her alanda hakim kılacağını belirtirken, Belediye bütçesini her ay açıklayacaklarını, Kastamonu belediyesinin kasasına giren ve çıkan paradan bütün Kastamonu’nun haberinin olmasını sağlayacaklarını söyledi.
Öztürk’ün seçmenlere taahhüt ettiği yönetim anlayışıyla ilgili bildirisi şöyle:
Kastamonu belediyesini kazandığımızda belediye başkanının odasının duvarlarını yıkıp, camdan duvar yapacağımızı açıklamıştık. Makam odasını bir simge olarak seçtik. Belediyecilikteki şeffaflık anlayışımızı makamdan başlatmak istedik. Belediye başkanı makamında bırakın yanlış işler yapmayı, kafasını bile kaşıyamayacak dedik.
Bunu mazbatamızı aldığımızda halkımız ile birlikte hemen aynı gün yapacağız.
Bu zamana kadar 25 yıllık belediye yönetiminde kimsenin yapmadığı bir başka şeyi daha yapacağız.
Belediyemizin bütçesini her ay herkesin ulaşabileceği şekilde açıklayacağız. Kastamonu belediyesinin kasasına giren ve çıkan paradan bütün Kastamonu’nun haberinin olmasını sağlayacağız.
Belediye başkanlığına seçildiğimiz andan itibaren yeni bir anlayış daha getireceğiz.
Kastamonu belediyesinde bulunan bütün birimlerde başkan dahil kimse mesai saatleri dışında belediyeye ait araçları kullanamayacak. Makam aracı saltanatına son vereceğiz. Mesai saati bittiğinde başkan dahil, başkan yardımcıları, müdürler kısaca bütün belediye personeli hizmet araçlarını belediyenin araç parkına bırakacak ve evine kendi araçları ya da toplu taşıma ile gidecektir. Bu Kastamonulu hemşehrilerimize verilmiş bir söz olarak kayıtlara geçsin istedik.
Neden buna gerek duyuyoruz.
Devletimizin bütün birimlerinde halkımızı rahatsız edecek boyutta bir makam aracı saltanatı yaşanmaktadır. Devlet organlarında hizmet aracı olarak kullanılması gereken araçlar makam aracı olarak kullanılmaktadır. Öncelikle bu konuya tasarruftan daha çok bir haksızlık olarak görüyoruz. Halkımızın parasının şahsi menfaat için kullanıldığını düşünüyoruz. Makam aracı saltanatına son verdiğimizde buradan büyük bir tasarruf elde edeceğiz ancak tasarruftan önce biz bu haksızlığa son vermek istiyoruz. Bu adaletsiz ve haksız anlayışa biz son vereceğiz ve Kastamonu belediyesini bu konuda örnek belediyelerden biri yapacağız.
Biz belediye seçimlerini kazandığımızda başkan dahil hiçbir belediye görevlisi mesai saatleri haricinde makam aracı ya da hizmet aracı kullanamayacaktır. Bu uygulamaya örnek teşkil etmesi bakımından belediye başkanlığına seçildiğim ilk günden itibaren kendi aracımla belediyeye göreve gelecek ve mesai bittiğinde kendi aracımla evime gideceğim. Belediye başkanına tahsis edilen makam aracını mesai saatleri dışında kullanmayacağımı taahhüt ediyorum. Bu karar halkımızın ruhunu okşamak için alınmış bir karar değildir. Bu karar belediyenin kaynaklarının israf edilmesine ve şahsi amaçlar ile kullanılmasına son vermek için alınmıştır ve görev yaptığımız süre içinde ciddiyetle uygulanacaktır.
Neden beton ve ranta dayalı proje açıklamadığımızı vatandaşlarımız anlamaya başladılar. Önce belediyeye çöreklenmiş 25 yıllık rant ekonomisine dayalı israfı ortadan kaldıracak, yeni bir yönetim anlayışı getireceğiz. İnsan odaklı bu yönetim anlayışımız ile değişimi başkandan başlatacağız. Yukarıdan aşağıya kadar insan odaklı hizmeti belediyenin bütün birimlerinde hakim kıldığımızda kavşak, asfalt ya da kaldırım yapmanın ne kadar kolay olduğunu görecektir. Doğru fizibilite, doğru proje ve doğru tespit edilmiş bütçe ile hizmet götürmek disiplinle o işi takip etmekten başka bir şey değildir.
Biz önce anlayışı değiştireceğiz. İnsan odaklı hizmeti başlattığımızda insanımız bizimle aynı hedefe yürümeye başlayacaktır. 70 kilometre ötede deniz varken denizi görmeyen, 35 kilometre ötede Ilgaz Dağı varken Ilgaz Dağına çıkmayan binlerce Kastamonulu var. Biz onlara Karadeniz’in hırçın dalgalarını da göstereceğiz, Ilgaz’ın muhteşem zirvelerini de..
İnsana hizmet bir aşktır ve bu yolu aşkla yürüyecek ve Kastamonu’ya layık olduğu hizmeti sunacağız.
Karayollarında çalışırken yüzlerce şantiye kurdum ve onları yönettim.
Kurduğum hiçbir şantiyede hiçbir çalışanımızın kavgasına şahit olmadım. Çünkü o gün de insan odaklı devletimize hizmet ediyorduk, bu güzel ortamı sağlamıştık, şimdi de belediye çalışanları arasında da aynı ortamı sağlayacağım. İnsanımıza değer verdiğinizde, onun ruhunu okşadığınızda, onun kapasitesini ortaya koymasını sağladığınızda ortaya her zaman güzel sonuçlar çıkmıştır.
Bizim görmezden gelecek ne bir çalışanımız ne de mağdur olarak yaşamasına izin vereceğimiz bir hemşerimiz vardır. İnsanımıza ulaşacak, onun gözlerinin içine sevgiyle bakacak ve muhakkak mağdurlarımıza elimizi uzatacağız.
Bu anlayışın tüm Kastamonu’ya yayılması için önce kendimizden başlayacağız.
Bunu başaracağız.
Çünkü kaybedecek ne zamanımız ne de insanımız var.”