Kuzeykent’te yapılmakta olan bir park içine yerleştirilen çizgi roman/film karakterleri yalnız çocukların değil yetişkinlerin de dikkatini çekiyor.
Sanıyorum çoğu yetişkinin ilk kütüphanesi Belçikalı karikatürist Morris tarafından çizilen çizgi romanlardan ve diğerlerinden oluşmuştur.
Tabii ki bugünün pek çok yetişkininin iyi/kötü kavramları da o çizgi romanlardan hafızalarına yer etmiştir.
Televizyonun yaygınlaşması, “çizgi film”ler çizgi roman alışkanlığını köreltse de çok şeyi de hafızalarda pekiştirdi.
İyi ve kötünün sembolleştiği pek çok karakter idol haline getirildi ve çocuk dünyasının pek çok objesini işgal etti. Defter kabından,kalem’e, tişörtten ayakkabı’ya, karyola’dan, gece lambasına kadar…
Söz nereye gelecek.
Çocuk psikolojisini ve kavramsallaştırma dönemini iyi anlamak gerek.
Park kararı ne kadar çok alkışı hak ediyor ise,
Park içine serpiştirilen çizgi film karakterleri de o kadar eleştiriyi hak ediyor.
Hadi “Şirinler” tamam. Şirinlerin mantar evlerine girip oynuyor çocuklar.
Hadi Kabasakal’ın TNT’li figürünü de geçelim.
“Vilma”sız Fred ÇAKMAKTAŞ’a da eyvallah.
Amma velakin.
Elde silahlı “DALTONLAR” ne?
4 DALTON’u görünce benim ilk aklıma gelen çoğu kişinin de aklına gelecektir.
İddialı bir nesil yetiştirme derdinde olanların rol modelleri KABASAKAL, GARGAMEL,DALTONLAR,ÇAKMAKTAŞ olamaz.
Olursa da çakma ve çalan,çırpan karakterler olur.