Sağlık Mil Sen Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tugay Civelekoğlu, geçtiğimiz günlerde AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü’ye ziyaret eden Sağlık Sen Şube Başkanı Mehmet Öz’ü hedef aldı ve “Sağlık-Sen hiçbir istikrarın bozulmaması noktasında mevcut hükümete siper olmuştur” demiştir” ifadelerine “Siz Ak Parti’den önce yetkili sendika olarak çalışanlara siper olun. Senin siper olmana Ak Parti’nin ihtiyacı yok. Ama yetkili olduğun için çalışanların ihtiyacı var” diyerek tepki gösterdi.
Tugay Civelekoğlu’nun açıklaması şöyle:
“Sağlık-Sen Kastamonu Başkanı ve aynı zamanda Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Mehmet Öz’ün beyanlarına da yansıdığı üzere kendileri Ak Parti Kastamonu İl Başkanlığı’nı ziyaretlerinde Ak Parti iktidarının varlık sebebi kendileriymiş gibi kendilerini göstererek algı yapmayı ihmal etmedi. Sayın Öz ziyaretlerinde “Sağlık-Sen hiçbir istikrarın bozulmaması noktasında mevcut hükümete siper olmuştur” demiştir. Bu ifadesiyle sayın Öz; en alt kademesindeki üyesinden milletvekiline kadar tüm Ak Parti teşkilatlarını yok saymıştır ve oradaki insanların emeğini görmezden gelmiştir. Kendileri siper olduğuna göre, bu partide görev yapanların ne olduğunu da mutlaka en iyi kendisi bilmektedir. Ancak kendisini Ak Parti’den güç aldığı intibaı uyandırarak dolaylı bir şekilde toplum nezdinde ve çalışanlar üzerinde baskı unsuru oluşturmaya çalışmaktadır. Sanki Sağlık-Sen olmayınca Ak Parti olmayacakmış mesajını aklı sıra vermektedir.
Siz Ak Parti’den önce yetkili sendika olarak çalışanlara siper olun. Senin siper olmana Ak Parti’nin ihtiyacı yok. Ama yetkili olduğun için çalışanların ihtiyacı var. Sizin beceriksizliğiniz yüzünden tüm çalışanların mali durumu, sosyal hakları ortadadır. Emeklilik kesenekleri sayenizde asgari ücret miktarına düştü. Siz önce bunları çözmenin yoluna bakın. Beceremiyorsanız çekilin, yetkiyi bize bırakın ve insanlara baskı yapmayın. Tabi siz Ankara’nın göbeğinde beş kuruşluk emeğiniz olmadan, sadece çalışanın emeğiyle yapıp ta zevk-i sefaya daldığınız fildişi kulelerinizde oturarak, katlarda bile sınıflandırma yaparak, bizim ne dediğimizi anlayamazsınız. Sadece üç buçuk almasını bilirsiniz, arkasından da kulenizde oturmasını bilirsiniz. İşte siper olmanız gereken yer burasıdır.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan; partisinin sendikalara bakış açısını, “kimi sendikaları makbul kimi sendikaları öteki olarak gören kafa 28 Şubat dönemi kafasıdır. Birileri bu kafayı yeniden hortlatmaya çalışıyor.Biz hiçbir sendikaya bizim arka bahçemiz olarak bakmadığımız gibi, kimsenin de sendikaları arka bahçesi haline getirmeye çalışmasına da rıza göstermeyiz” demiştir. Biz bu açıklamayı zaten zihniyet olarak kendimizde taşıyoruz. Sendikaların sadece sendikacılık yapmasını, eğer siyaset niyetleri varsa kulvarlarını değiştirip istedikleri partide istedikleri siyaseti yapmalarını defalarca gerek medyada gerekse diğer toplantılarda dile getirdik. Bu sebeple de hiçbir zaman sendikamızı bir angajenin uzantısı olarak görmedik ve göstermedik. Çünkü derdimiz; düşüncesi ne olursa olsun sadece insan olduğu için insanımıza sahip çıkmak ve her şartta doğru sözlü olmaktır. Buna göre de bedel ödeyeceğimizi bilsek de, ilkemiz doğruyu söylemekten kaçınmayacağız.
Sağlık-Sen Disiplin Kurulu Başkanı Mehmet Öz mutlaka siyasetin içerisinde olmak istiyorsa şu aşamada memuriyetten istifa edip siyaset yapabileceği gibi, her defasında savaş kazanmış komutan edasıyla bahsettikleri sayılarını da dikkate alarak ve Ak Parti’ye siper olduklarını da ifade ederek bu gücüyle memura siyaset hakkını alsın ve sendikal alanı meşgul etmesin, böylece algıda oluşturmasın.
Zira Kastamonu’da 50 bin oyu ceplerinde gösterip de çalışanların ve vatandaşın iradesini yok saymak sadece çarpık bir düşüncenin tezahürü olabilir. Kaldı ki seçimlerden sonra çıkan sonuca göre 50 bin reyin ne olduğunu Ak Parti’nin gördüğünü sanmıyoruz, bizde görmedik, kendileri gördüyse ne mutlu onlara diyoruz.
Sayın Öz, 19 yıldır Ak Parti’ye siper olduğunu ifade etmektedir.Temsilcisi olduğu sendika diğer unsurlarıyla beraber 90’lı yıllarda kuruldu. Ak Parti ise 14 Ağustos 2001’de kuruldu.Siper olmayı kendilerine bir görev addettiklerine göre Ak Parti kuruluncaya kadar da mutlaka siper oldukları partilerde vardır. Yeryüzündeki her şeyin fani olduğunu düşündüğümüzde Ak Parti iktidarından sonrada birilerine siper olunacağı manası çıkar. Dolayısıyla devre göre sendikacılık yapmak değil, her devirde sendikacılık yapmak sadece prensip sahiplerine aittir.
Yetkili sendika temsilcisi olarak sayın Öz, sağlık çalışanlarının zor şartlarda çalıştığını marifetmiş gibi anlatarak şikayetçi olduğunu göstermektedir. Çalışanların zor şartlarda olduğunu sağır sultanda bilmektedir. Marifet çözüm üretmektir. İşi bu hale getirmemektir. Ne Kastamonu’ya ne de çalışanlara insanlık yararına bir tane projeniz dahi yok. İşte sayın ÖZ siperlik görevi yerine, sendikacılığın içerisinde, çalışanların problemine baksaydı, bugün yetkili makamı işgal pozisyonunda şikayetçi olmazdı. Bu şikayeti bugüne kadar çalışanlar için hiçbir faydalı esere imza atamadığının göstergesidir. Şikayetçi olmak bir yıl önce kurulmuş bir sendika olarak bizim hakkımızdır. Çünkü yetki bizde olmadığına göre şikayet hakkı bizdedir.
Şimdi sayın Öz’ün sözleri genel merkez disiplin kurulu başkanı olması münasebetiyle tüm Sağlık-sen camiasını bağlar. Sağlık-Sen genel başkanı Semih Durmuş ve yönetimi, sayın Öz’ün açıklamalarını tasvip ediyorlarsa veya gereğini yapmıyorlarsa hepsinin istifa etmeleri gerekir. Yok eğer tasvip etmiyorlarsa, tüm Sağlık-Sen’i bir kalıba sokan sayın Öz’ü disiplin kuruluna sevk edip vebalden kurtulmaları gerekir.”