Geçtiğimiz yıl meyve ağaçlarını komple don vurdu, satmaktan geçtim çiftçinin evinde yiyecek kadar bile meyve olmadı, bu yıl da durum pek parlak gitmiyor şu sıra…
Ürününü don tehlikesinden korumak için herhangi bir sistemi olmayan çiftçi, Yaradan’dan medet umuyor.
Üryani ve pestile dönüştürülecek ala erik, pekmez ve marmelat olarak katma değer kazanacak elma ve hatta ceviz…
Don tehlikesiyle son yıllarda olduğu gibi yine burun buruna.
Çiftçi istiyor ki hava durumu tıpkı bugünlerde olduğu gibi Nisan ayının son haftasına kadar kapalı ve soğuk gitsin…
Ki böylece meyveler yalancı ilkbahar güneşine aldanıp çiçeklenip tohuma durmasın.
Nisan ayının son haftasını ilimizde artık geleneksel hale gelmiş don tehlikesi bekliyor çünkü…
Meyve ağaçlarının çiçeklerini bir gecede üzerinden buldozer geçmiş gibi dümdüz edecek.
Velev ki havalar bu ritminde giderse meyve ağaçları çiçek açmayacak, Nisan ayının son haftası don olsa bile, don kendi kendine gelin güvey olduğuyla kalacak…
Nisan ayının sonunda havaların ısınmasıyla çiçeklenen meyve ağaçları çiftçiye bereket getirecek.
“Meyve” deyip aman geçmeyin…
Üryani, pestil, pekmez ve elma ekşisinin çiftçi ailelerine olan getirisi azımsanacak bir rakam değil çünkü.
Çocukların okul ihtiyacına duruyor…
Ev kadınlarının eline yıl boyu harçlık oluyor.
Kastamonu çiftçisi bu çaresizlikten ne zaman kurtulacak?.. Meyveciliği “asli” geçim unsuru olarak görmeye başlayıp, kapalı meyve bahçelerine geçtiğinde ve don için gerekli bilimsel önlemleri almaya başladığında.
Bu da kamu ve sivil toplum örgütlerinin çiftçinin yanında ve destekçisi olduğu zaman ancak hayata geçebilir…
Aksi halde don tehlikesi karşısında daha çok tedirginlik içinde bekler durur çiftçimiz.
•••
Vefa
Yeni binaya geçmesiyle birlikte devlet hastanemizin tabelasından “Münif İslamoğlu” ismi silindi…
Kastamonulu olmamasına rağmen kabinede görev yaptığı dönemde Sağlık Bakanlığı’nın ismini “Kastamonu Bakanlığı”na döndüren Münif İslamoğlu’nun hem de.
Kastamonu’yu Kastamonu yapan değerlerden biri değil mi Münif İslamoğlu?..
Borcumuz ödemekle biter mi?
Aradan kaç zaman geçti…
İlimizin yaş itibarıyla da kemale ermiş kanaat önderlerinden, eşraftan, sivil toplum örgütlerinden, meslek odalarından “ahde vefa” yönünde bir ses çıkar diye bekleyip durdum.
Geçtim heybetli bir hatırlatmadan…
“Niye?” bile denmedi.
Yazık…
“Vefa”, Kastamonu’da bir semt adı bile değilmiş meğer.
Münif İslamoğlu’nun bir kalemde unutacaksak…
Kimi hatırlayacağız?
Devlet Hastanesi “ek bina” kapandı…
“Şerife Bacı” ismi de silindi gitti.
Vefasızlık Kastamonu’ya yakışmaz…
Hadi Şerife Bacı’nın ismi başka tabelalarda yaşıyor yaşamasına da, Münif İslamoğlu’nu unutmak ayıbın da ötesinde günah.