Sanırsınız ki kadronun asları ile forma yüzü görmemiş yedeklerinin çift kale antrenman maçıydı seyrettiğimiz…
Her iki takımın oyuncuları da pastırma yazına mı kandılar ne, mücadele ritmiyle temposuyla adeta yerlerde sürünen bir maç oldu.
Golleri ile ise…
Arşa çıktı.
7 golün 7’si de 10 numaraydı…
Hele Yaşar’ın kendi ağlarına bıraktığı kafa golü tam bi usta işiydi.
Gırgır bir tarafa, bu Yaşar’la KSK bir başka yaşıyor maçları. Uzun, cüsseli, yaşı kemale ermiş, altı pas içinde eli belinde yan top bekleyecek Yaşar, sol bekten top çıkardı inanmazsınız. Dikkat edin, sahamızda oynadığımız son iki maçta sürekli yaptığı şekliyle orta alana gelip oyun kurdu demiyorum, bildiğiniz sol bek mevkisinde topu rakipten söktü, atak başlattı. Pivot santrfor değil, oyunu etrafında döndürmesiyle, takımın pivotu resmen…
Toplam 7 golün 3’ünü attı, 2’sinin asistini yaptı, tehlikeli pozisyonların alayının içinde öyle ya da böyle yer aldı.
Bitkin, solgun, yorgun, hırssız, moralsiz, hocasız rakip karşısında orta alanı boş bırakmayı tercih ettik yine. Oyunun büyük bölümünü Cabir’i de içine alan 5’li savunma, orta alanda Hüseyin, gözden ırak hücum hattında ise 4 oyuncumuzla oynadık…
Zayıf rakiplere tutar da, güçlü ve iddialı bir ekip karşısında orta alan otoyol olmaz umarım.
Seyircinin azlığını mesaiye bağlamak lazım gelse gerek…
Aksi halde eski açığın yanına yapılan portatif tribünde oturacak yer kalmazdı yine önceki haftalarda olduğu gibi.
Karşılaşma bitiminde stadın çıkış kapısı önüne açılan balık tezgahı ise girişimcilik namına efsaneydi gerçekten…
Stat önünde balık ekmeği gördük de, çiğ balık siftah, helal olsun.
MUSTAFA AFACAN