Bir güneş gibi aydınlatırlar karanlık ufukları, sevgi ve saygı doludurlar, doğruluktur yolları, ufukları gözlerler, başları hep yukarıdadır, hem çalışkan hem dürüsttürler, doğruluktan şaşmazlar, Atatürk’ü hiç unutmazlar, sönmeyen ışıktır Cide çocukları…
Hisseden her kalp güzelim Cide için sevdayla çarpar çarpmasına da, Müzik Öğretmeni Muharrem Baz’ın gönül telinin Cide için titremesi bir başka.
Cide’yi dinledim Muharrem Baz’dan, doğasıyla, tarihiyle, insanıyla, taşı toprağı, denizi ırmağıyla bu kadar mı öz bu kadar mı güzel anlatılır?…
“Cide” kelamı her ağzından çıktığında gönül telinin titremesi ses tellerine vururcasına üstüne üstlük.
Muharrem Baz…
1973 Çorum doğumlu, 2000 yılında ilk görev yeri olarak Ağlı ilçemize, 2001 yılında Cide’ye müzik öğretmeni olarak atandı. Görev yaptığı Cide YİBO’da öğrencilerden kurduğu koro iki defa “Ankara Korolar Şenliği”ne katıldı, ödüller aldı. Aynı koro Polonya’ya gitti. Kurduğu Cide Celal Ece Anaokulu Korosu konserler verdi, Cide’deki tüm okullardan istekli öğrencilerin katılımlarıyla “23 Nisan Çocuk Korosu” kurdu ve bu koro her yıl 23 Nisan’da konser verdi. Cide Halk Eğitim Merkezi bünyesinde bağlı olarak “Rıfat Ilgaz Çocuk Korosu” kurdu, Ankara’da düzenlenen Korolar Şenliği’ne 3 kez katıldı. Aynı koro çeşitli ilçelerimizde konserler verdi.
Düzenlenmesine öncü olduğu Cide Korolar Şenliği’ne Ankara Polifonik Korolar Derneği Çocuk Korosu, Ankara Üniversitesi Çocuk Korosu ve Polonya Çocuk Korosu katıldı…
Cide’de uluslararası çocuk koroları şenliği iyi mi?
Cide Cumhuriyet Korosu’nu elli kişi ile kurdu…
Bin kişiye ulaşan koroyu spor salonu almadı.
11 yıl boyunca Cide’de tek müzik öğretmeniydi…
Halk Eğitim Merkezi bünyesinde bağlama, gitar kursları açarak yüzlerce öğrencinin ve yetişkinin enstrüman çalmayı öğrenmesini sağladı.
Görev yaptığı her okula bir “okul marşı” besteledi…
“Cide Atatürk İlköğretim Okulu” için misal, “Atatürk Çocukları Marşı”nı yazdı ve besteledi.
“Niye öğretmen oldu acaba?”…
Bu sorunun cevabını, üstadı olduğu müzik dalına felsefe sosu katarak, Mevlana’nın “Bir mum başka bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez” cümlesi ve Rıfat Ilgaz’ın “Elim birine değsin, ısıtayım üşüdüyse, boşa gitmesin son sıcaklığım” mısraları ile veriyor.
Dünyanın müzikle, sanatla daha da güzelleşeceğine inanıyor…
Emek veriyor.
Kitabının eli kulağında…
Bestelerini kapsayan “Çocuk Şarkıları” kitabı üzerinde çalışıyor. Kitapta şarkıların notaları, sözleri, her şarkının solo olarak söylenmiş ve sözsüz olarak eşlik müziği yer alacak.
Adını en baştan koymuş kitabının…
“Atatürk Çocukları”.
Şehirler insanların hayatlarına yön verirler, buna karşılık insanlar da sergiledikleri emeğin değeri oranında şehirlerin seyrinde rol oynarlar…
Cide ve Muharrem Baz gibi.
•••
Not: Hayat öyle bir yere götürüyor ki insanlığı gün gün…
Ormana dikkat kesilmekten, dalı yemişiyle, rengi edasıyla, kökü yaprağıyla o koca ormanlara örnek olan tek tek ağaçlar göze görünmez oluyor.
Topluma bakarken…
Birey gözden kayboluyor.
Portrelere vakit ayırma zamanı şu birkaç gün…
Gündem izin verdikçe illa ki.
Muharrem Baz’la başladım…
Mihriban Tüfekçi ve Ünal Feyzioğlu ile devam edeyim diyorum.
Güzel insanları çalakalem yazdıkça…
Dünya güzelmiş hissine kapılıyorum.
Yalan da olsa dünya…
Doğru insanlar ile güzel.