CHP İzmir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Mehmet Ali Çelebi ile Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya ve Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, 31 Mart Mahalli İdareler seçimi çalışması için Tosya’ya çıkartma yaptı.
Tosya’da CHP İlçe Başkanlığı’nda partililerle bir araya gelen Çelebi, Baltacı ve Kaya daha sonra Tosya Ticaret Odası, Tosya Esnaf Odası ve Tosya Ziraat Odası’nı ziyaret etti.
Mehmet Ali Çelebi, Hasan Baltacı ve Ahmet Kaya’ya Tosya ziyaretinde CHP Kastamonu İl Başkanı Hikmet Erbilgin’in yanı sıra il ve ilçe yöneticileri de eşlik etti.
Tosyalı esnafları da ziyaret edip CHP’nin ittifak ortağı İyi Parti’nin Tosya Belediye Başkan Adayı Mustafa Güvenç’e destek isteyen Çelebi, Baltacı, Kaya ve Erbilgin ziyaret sonunda ülke gündemi ve 31 Mart Mahalli İdareler seçimine yönelik değerlendirmelerde bulundu.
MUSTAFA GÜVENÇ:
“TOSYA’NIN MİLLET İTTİFAKI’NI SAHİPLENMESİ GEREKİYOR”
Yıllardır iktidar milletvekillerinin Tosya’ya olan bakış açısını biliyoruz. Şimdi ise Millet İttifakı’nın vekili Hasan Baltacı’nın Tosya’ya olan bakış açısını görüyoruz. Bu bakış açısını Tosya’nın sahiplenmesi gerekiyor. Millet İttifakı’na sahip çıkması gerekiyor. Başta Hasan Baltacı olmak üzere Tosya’ya ilgilerinden ötürü Milletvekillerimiz Ahmet Kaya ve Mehmet Ali Çelebi’ye çok teşekkür ediyorum. Ben Tosya’ya hizmet etmek için bu yol çıktım. Tosya’da bir korku imparatorluğu hakim. Biz bu korkuyu hep birlikte yenecek ve başarıya ulaşacağız. Tosya AKP ve MHP’ye 1 Nisan şakası yapacak.
HİKMET ERBİLGİN:
“TOSYA’NIN MİLLET İTTİFAKI’YLA KUCAKLAŞMAYA İHTİYACI VAR”
Milletvekilimiz Mehmet Ali Çelebi önce mahkeme salonlarında, şimdide Meclis’te bizleri, ülkemizi savunuyor. Trabzon Milletvekilimiz Ahmet Kaya örgütün tozunu yutan, örgütlü mücadelenin ne olduğunu iyi bilen bir büyüğümüz olarak Meclis’te bizleri temsil ediyor. Kastamonu’nun, halkın vekili Hasan Baltacı ile birlikte bugün Tosya’da olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bize, “Tosya dönüp size bakmaz” dediler. Biz ise “biz dönüp Tosya’ya bakacağız” dedik. Milletvekilimiz Hasan Baltacı Tosya’nın sorunlarının gündeme taşımak ve çözüm yolu açmak için elinden geleni yapıyor. Dolasıyla Tosya’nın Millet İttifakı’yla kucaklaşmaya ihtiyacı var.
HASAN BALTACI:
“31 MART SONRASI DAHA KARANLIK
BİR TÜRKİYE’YE UYANMAK İSTEMİYORUZ”
Bugün içinde bulunduğumuz durumda devletin kurumları tamamen çökmüş, liyakat tamamen bitmiş ve ekonomik kriz hiç birimizin ayakta duramayacağı bir boyuta ulaşmış durumdadır. 31 Mart’ta biz eğer yeni sisteme, başkanlık sistemine karşı demokrasi mücadelesini yükseltemezsek bu sistem Türkiye’nin geleceğini çok büyük bir tehlike altına alacak. 31 Mart’a bu açıdan da bakmamız gerekiyor. Bizim adaylarımız Tosya’yla ilgili düşüncelerini anlatacak ama ülkemizin tüm bunları aşan sorunları olduğunu unutmamalıyız. Tosya’nın sanayicisini görüyoruz. Birçoğu iflas etti. Faaliyetini sürdürenler krediyle ayakta duruyorlar. Birçoğu borçlarını yapılandırmak için uğraşıyor. 2 bine yakın işçi işten çıkarıldı. Köylerimizin durumu perişan halde. Orman köylüsü yeni yeni sıkıntılarla karşı karşıya. Özellikle belgeyle ilgili sıkıntıları büyük. Bu sorunu aşamazlarsa ormandan ekmeğini çıkaramayacak. Gençlerimiz Tosya’yı Kastamonu’yu terk edeli çok uzun zaman oldu. Bu nedenle aslında 31 Mart Türkiye’nin geleceğini tayin edecek bir seçim olacak. 31 Mart sonrası daha karanlık bir Türkiye’ye uyanmak istemiyoruz. Aydınlık bir Türkiye’ye, Tosya’ya uyanacağımıza, bu çerçevede de İyi Parti ile Tosya’da kurduğumuz ittifakın başarılı olacağına yürekten inanıyorum.
MEHMET ALİ ÇELEBİ:
“ASLA KARAMSAR DEĞİLİZ. UMUT DOLUYUZ”
Tosya bana yabancı değil. Eşim tez çalışmalarını Tosya’da yapıyor. Köylerini kendimde gezdim, eşimle de gezdim. 31 Mart öncesi Türkiye bir beka sorununa indirgendi. Aradığımız ise çağdaş belediyecilik. Çağdaş belediyeciliğin özeti bir arada huzurlu yaşamanın güvencesi demektir. Hiçbir kimliği, hiçbir değeri ötekileştirmemek demektir. Çokça üretip hakça bölüşmek demektir. Hesap vermek, şeffaf olmak demektir. Ortak akılla yani kentin tüm paydaşlarını yönetime dahil etmek demektir. Eğitim, sağlık, kültür ile ilgili destekleyici hizmetler sunabilmek demektir. Akıllı teknolojilerle vatandaşın evinden çıkmadan işlemlerini çözebilmesi demektir. Geldiğimiz süreçte beka sorununu kim yaratmış bakacak olursak; askeri liseyi birinci, harp okulunu dördüncü bitiren ben 41 ay cezaevinde kaldım. Sizlerin vergilerinize pilot olan ben teröristsin diye cezaevine konuldum. İşte asıl beka sorununu buna izin verenler yarattı. MGK’nın Fettullahçı Törer Örgütü’nün para hareketlerinin ve okullarının takip edilmesi gerektiğine yönelik raporuna rağmen bunun takibini yapmadılar. İşte asıl beka sorununu yaratanlar buna göz yumanlardır. 2007’de terör tanımını değiştirdiler ve Fetullahçı çetenin liderinin berat etmesini sağladılar. Böyle olmasaydı 15 Temmuz olur muydu? İşte beka sorunu yaratanlar aslında bunlar. 2010’da yargıyı FETÖ’ye teslim ettiler. Benimle birlikte ülkesini seven tüm subay ve generalleri içeri alıp, ordumuzu hallaç pamuğu gibi dağıttılar. Buna izin verilmesiydi o darbe girişimi olabilir miydi? Demek ki beka sorunu yaratan aslında AKP’dir. Ali Tatar’ın intiharına sebep olan AKP’dir. Ben terörle mücadele edip terörist olmakla yargılanırken bizi şenliklerle cezaevine gönderdiler. Habur’da teröristleri davullarla karşıladılar. İşte beka sorunu budur. Bunu yapanlar aslında beka sorunu yaratanlardır. 290 operasyon talebinden sadece 8’ine onay verenler beka sorunu yaratanlardır. Tüm bunlara rağmen beka sorunu yaratan Cumhuriyet Halk Partisi oluyor. Halkımız bunları yutmuyor. 31 Mart’ta da yutmayacaktır. Asla karamsar değiliz. Umut doluyuz. Bu umut tüm zalimlere karşı kazanacaktır.
AHMET KAYA:
“ASLINDA BİZ 17 YILDA BU ÜLKEYİ
BEKA SORUNU YAŞAR HALE GETİRDİK DİYORLAR”
Bugün buradakilerin gözlerine baktığımda Tosya’da 31 Mart’ta güzel bir başarı olacağını görüyorum. Gözlerinizdeki ışık Tosya’da yerel seçimlerde güzel bir sonuç alacağımızı müjdeliyor. Bu umudu hep birlikte büyüteceğiz. Bizlerde onun için bugün buradayız. Cumhuriyet Halk Partisi ve İyi Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakı ülke genelinde kol kola başarıya yürüyor. Bu ittifaka zillet diyorlar. Yani millete zillet diyorlar. Bunun takdirini milletimize bırakıyoruz. Bu toplum böyle bir siyaset tarzını hiç bugüne kadar görmedi. Her yerel seçim öncesi vatandaşın sosyal hayatına değer katacak projeler konuşurduk ama bugün öyle bir noktaya geldik ki maalesef bunları konuşmamıza mani olmak istiyorlar. Varsa yoksa beka sorunu, varsa yoksa AKP’nin koltuğunu koruma kaygısı. Eğer bugün bu ülkede bir beka sorunu konuşuluyorsa bunun nedeni 17 yıldır bu ülkeyi yönetenlerdir. Yani aslında bir itiraftır. Biz 17 yıldır bu ülkeyi çok kötü yönettik, fabrikalarını satıp üretimi bitirdik, tarımı bitirdik, hayvancılığı bitirdik beka sorunu yaşanır hale getirdik” diyorlar aslında. Bunun açılımı budur. Bu ülkenin ordusuna, yargısına, eğitimine yapmadıkları kötülük kalmadı. Artık bu iktidara 31 Mart’ta bir kırmızı kart göstermenin zamanı gelmiştir. Cumhuriyet Halk Partili ve İyi Partililer olarak kol kola gireceğiz ve başaracağız. Çocuklarımızın geleceği, hepimizin aydınlık yarınları için bunu başarmak zorundayız. 31 Mart’ta yepyeni tertemiz bir sayfa açıp bu ülkede ekonomiyi, üretimi, tarımı, hayvancılığı, eğitimi, sağlığı, bozulan tüm değerlerimizi yeniden kuracağız. Bu topraklar tek adamlığa alışmış topraklar değildir. Bu topraklarda kula kulluk olmaz. Mustafa Kemal bu topraklarda kula kulluğu yok etti. Halen kula kulluk etmeyi diriltmeye çalışanlar var. Buna müsaade etmeyeceğiz. O nedenle yeni bir başlangıç yapıp parlamenter demokrasiye yeniden geri döneceğiz, ülkemize sahip çıkacağız.