CHP İl Başkanlığı, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları kapsamında Atatürk Anıtı’nda çelenk koyma töreni düzenledi.
CHP Kastamonu İl Başkan Vekili Gökhan Yüce, törende yaptığı konuşmada, “Tüm dünyanın adından övgü ile bahsettiği, emperyalizme karşı direnen bir halkın destanı olarak nesilden nesile aktarılan bu zafer; bağımsızlığımızın, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin yaratıcısıdır” dedi.
Yüce’nin konuşması şöyle:
“26 Ağustos günü Büyük Taarruz ile atılan ilk adım bundan tam 102 yıl önce bugün tarihin gördüğü en büyük zaferlerden biri ile taçlanmış; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, egemen güçlerin prangalarından kurtularak tam bağımsızlığa kavuşmuştur.
30 Ağustos Zaferi, Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık uğruna verdiği eşi benzeri bulunmayan mücadelenin en etkileyici simgelerinden biridir.
İstiklal yolunda, Sakarya’da ve Dumlupınar’da, İnebolu’da mücadele ederek bu ülkeyi bağımsızlığa ve özgürlüğe kavuşturan başta o eşsiz zaferin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere özgür, onurlu ve insanca yaşam için bedeller ödeyen aziz kahramanlarımızın hatırası önünde saygıyla, minnetle eğiliyorum.
Kıymetli hemşerilerim…
O gün yani 30 Ağustos 1922’de milletçe benimsediğimiz o güçlü fikir, o büyük hedef, özgürlük ve tam bağımsızlıktı. Tam bağımsız Türkiye’ydi. Bu hedefe ulaşmak için hepimizin dedesi, ninesi yani milletçe ne yapmamız gerekiyorsa onu yaptık. Kanımızı, canımızı, varımızı, yoğumuzu ortaya koyduk.
O zor günlerin üzerinden tam 102 yıl geçti. Geldiğimiz noktada bizi karamsarlığa itmek isteyen, bizi değerlerimizden koparmak isteyenler var. Ancak biz asla karamsarlığa kapılmayacağız. Çünkü yılgınlık, karamsarlık bize yakışmaz.
Kendimize güvenmekten, gelecek güzel günlere inanmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Başka türlüsü, kendinize, geçmişimize ihanet olur.
Unutulmamalıdır ki;
Özgürlüğün, laik Cumhuriyetin ve demokrasinin müjdecisi olan 30 Ağustos, bir halkın yokluk ve çaresizlik içinde olmasına rağmen inanç ve kararlılıkla, emperyalist güçlere diz çöktürebileceğinin en açık kanıtıdır.
Tüm dünyanın adından övgü ile bahsettiği, emperyalizme karşı direnen bir halkın destanı olarak nesilden nesile aktarılan bu zafer; bağımsızlığımızın, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin yaratıcısıdır.
Yüce Türk milleti, en umutsuz anlarda bile sarsılmaz bir azimle, özgürlük idealine olan derin inancıyla her türlü zorluğun üstesinden gelmeyi başarmıştır. Bu zafer, yalnızca askeri bir üstünlük değil, aynı zamanda milletimizin özlemle beklediği bağımsızlık ve özgürlük hayaline ulaşmanın bir sembolüdür.
Dumlupınar’da yakılan ışık, hala yolumuzu, geleceğimizi aydınlatmaktadır. Ve bizler, dün olduğu gibi bugün de hem özgürlük ve bağımsızlığımıza hem de millet egemenliğine aynı inanç ile gönülden bağlıyız. Atatürk ve arkadaşlarının emaneti olan güzel Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırarak ‘millet egemenliği’ düşünü eksiksiz şekilde hayata geçireceğiz. Ülkemizi, Mustafa Kemal Atatürk’ün hayalini kurduğu modern, bağımsız, özgür, demokratik, laik bir ülke haline getirme görevi bugün bizlere aittir. Zaferi savaş meydanlarında bir anı olmaktan çıkartıp, bu ülkeyi aydınlatacak bir meşale haline dönüştürmek sizlerin ve bizlerin elindedir.
Şanlı zaferimizin 102’inci yılında, her alanda milletimiz için mücadele edeceğiz. Tek adam rejiminin yerini, milletimizin hak ettiği şekilde demokratik, laik, sosyal hukuk devleti alacak. Unutulmasın ki o gün geldiğinde, yalnız ülkemiz değil, içinde bulunduğumuz coğrafya da ‘barışın güneşi’ ile aydınlanacak.
Ulu önder Mustafa Kemal’in ‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’ sözlerini bugün bir kez daha hatırlıyor, bu duygularla, hürriyet ateşini yakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor, Cumhuriyetimizi sonsuza dek koruma ve yüceltme azmiyle 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum.”