CHP Merkez İlçe Başkanı Uğur Alemdar, Belediye Başkanı Tahsin Babaş’ın tanıtıma yönelik çalışmalarda seçim yasalarını ihlal etmeyi sürdürdüğünü söyledi.
Alemdar, yaptığı açıklamada, içinde seçim gecesi dağıtılmak üzere gıda kolisi, televizyon ve beyaz eşya bulunan iki tırın bekletildiği yolundaki söylentilerinin yayıldığını, bunun doğruluğunu araştırmaya başladıklarını ifade etti ve “Şimdiden uyarıyoruz. Eğer bu söylentiler doğru ise emniyet ve asayiş birimlerinin tedbir alması gerektiğini, bu tedbirler alınmazsa seçim gecesi böyle bir teşebbüs olursa yasal yollara başvuracağımızı ve buna izin vermeyeceğimizi belirtmek isteriz” dedi.
CHP Merkez İlçe Başkanı Uğur Alemdar, içinde seçim gecesi dağıtılmak üzere gıda kolisi, televizyon ve beyaz eşya bulunan iki tırın bekletildiği yolundaki söylentilerinin yayıldığını, bunun doğruluğunu araştırmaya başladıklarını söyledi ve “Şimdiden uyarıyoruz. Eğer bu söylentiler doğru ise emniyet ve asayiş birimlerinin tedbir alması gerektiğini, bu tedbirler alınmazsa seçim gecesi böyle bir teşebbüs olursa yasal yollara başvuracağımızı ve buna izin vermeyeceğimizi belirtmek isteriz” dedi.
Alemdar’ın konuyla ilgili olarak dün yaptığı açıklama şöyle:
“Demokrasilerde seçimler bir hizmet yarışıdır.
Ülkemizde seçimlerin nasıl yapılacağı, adayların nasıl belirleneceği ve adayların kendini nasıl tanıtacağı ve hangi promosyonları seçmenine vereceği yasalar ile kayıt altına alınmıştır.
AKP iktidarları gelene kadar cumhuriyet tarihinde hiçbir parti lideri kendi partisine ya da adayına oy vermeyenleri teröristlik ile suçlamamıştı. Hiçbir seçimde AKP iktidarları ve belediyeleri kadar devletin bütçesi koltuklar korunsun diye bu kadar har vurup harman savrulmamıştı. Seçim yasaları bu devirde olduğu kadar açıktan ve pervasızca ihlal edilmemişti.
Kastamonu’muzda seçim sürecine girdiğimiz günden bugüne iktidar partisi AKP’nin Kastamonu belediye başkan adayı ve mevcut belediye başkanı Tahsin Babaş’ın yasaları hiçe sayan tutumlarını ilçe seçim kuruluna bildirmekten biz yorulduk, onlar yasaları ihlal etmekten yorulmadılar.
Önce şehrin her köşesinde, her mahalle girişinde, her cadde başında Tahsin Babaş reklamları ile giydirilmiş araçları görmeye başladık. Ardından belediye hizmeti gibi gösterilerek inşaat halindeki binalar Tahsin Babaş reklamları ile giydirildiğine şahit olmaya başladık.
Ardından parti amblemi koyma cüretini göstererek bütün resmi kurumlara kuşe kağıda basılmış katalogların dağıtılmaya başladığını gördük. Sonrasında bir paket helva, bir paket kahve ve yine Tahsin Babaş’ın reklamlarının yapıldığı katalogların içinde olduğu bez torbaların evlere dağıtıldığını gördük. 60 bin mesken, dükkan, işyerine dağıtılan bu promosyonların hangi rakamlara çıktığını vatandaşlarımıza basın yolu ile ve birebir temaslarımız ile anlatmaya çalıştık.
Kastamonu’nun tarihi eserlerinden olan İsmailbey külliyesinin içinde mevcut bulunan Deve Hanı’nın duvarına parti afişi ve bayrağı asıldığını gördük. Tahsin Babaş afişlerinin inşaatı bitmemiş dükkan ve evlere boydan boya asılarak görüntü kirliliğinin bu dönemde zirve yaptığına şahit olduk.
En son Cumhuriyet Meydanı’na seçim bürosu adı altında açılan ve nerede ise Cumhuriyet meydanının girişinin tamamını kapsayacak ve trafiği etkileyecek boyutta çay ve kahve ikram edilen bir propaganda merkezine dönüştürüldüğüne şahit olduk. Göz göre göre işlenen bu ve buna benzer onlarca olayı emniyet birimlerine ve seçim birimlerine bildirdik. Seçimlerin yapılmasına 4 gün kalmasına rağmen yasaların pervasızca ve hiçe sayılarak çiğnendiğine şahit olmaya devam ediyoruz.
Sayılarının kaç tane olduğu ve ne kadar para harcandığını bilemediğimiz Tahsin Babaş resimlerinin giydirildiği araçların şehir içinde trafiği engelleyecek ve gürültü kirliliği oluşturacak boyuta geldiğine şahit olduk.
Seçimlere dört gün kala şehir içinde şöyle bir söylenti dolaşmaya başladı. Tahsin Babaş seçim gecesi dağıtmak üzere içinde gıda kolisi, televizyon ve beyaz eşyanın olduğu iki tırın Kastamonu’da bekletildiğini duymaya başladık. Bu söylentinin doğru olup olmadığını araştırıyoruz. Şimdiden uyarıyoruz. Eğer bu söylentiler doğru ise emniyet ve asayiş birimlerinin tedbir alması gerektiğini, bu tedbirler alınmazsa seçim gecesi böyle bir teşebbüs olursa yasal yollara başvuracağımızı ve buna izin vermeyeceğimizi belirtmek isteriz.
Yeniden değerli mahalle muhtarlarımızı uyarıyoruz. Seçimin son gecesi dağıtılacağı bu yardımlara destek olmak, adres vermek, dağıtıma eşlik etmek gibi her hangi bir katılım için olmasınlar. Bunun yasal bir suç olduğunu ve bu konunun sıkı takipçisi olacağımızı şimdiden belirtmek isterim.
Bundan önceki süreçte Tahsin Babaş’ın resmi kurum ve kuruluşlara televizyon dağıtıp dağıtmadığını sormuştuk. Herhangi bir cevap alamadık.
Yine bundan önce Tahsin Babaş’ın kaç eve seçim sürecinde beyaz eşya dağıttığını, kaç eve televizyon verdiğini ve kaç evin mutfağını yenilediğini ve kaç evin mutfak dolaplarını yaptığını ve kaç evin çatısını oy karşılığında onardığını sormuştuk. Bu sorumuza bugüne kadar ne cevap verildi, ne de tekzip edildi.
Aldığımız duyumlara göre, seçim gecesi Aşağı İmaret ve Esentepe mahallelerinde seçmenin iradesine ipotek koymak ve seçmenin iradesini değiştirmek için dağıtılacağı söylenen iki tır malzeme hakkında açıklama bekliyoruz.
Bu olayın takipçisi olacağız.
Buradan iyi niyetle birkez daha uyarıyoruz.
Eğer böyle bir şeye teşebbüs edilirse anında emniyet birimleri haberdar edilecek ve gerekli yasal bütün müracaatlar yapılacaktır. Bunu şimdiden belirtmek isteriz.
Demokrasilerde seçimler koltuğun korunması için yapılmaz. Seçimler birer hizmet yarışıdır. Hizmetlerinizle öne çıkıp halktan oy isteme erdemine sahip olmak gerekir ve seçmenin iradesine teslim olmak bir medeniyet ölçüsüdür. Seçmenin iradesine güvenmeyip, oturulan koltuğun korunması için harcanan bu paraların sadakaya muhtaç edilen halkın aslında hakkı olduğunu bu arkadaşlarımıza hatırlatmak isteriz.
Biz seçim sürecinden bu tarafa bütün yasalara ve kurallara uyarak nezaket ve centilmenlik içinde bir seçim propagandası yapıyoruz. Halkımızın ayağına kadar giderek yapacağımız hizmetleri anlatmaya çalışıyoruz. Karşımızdaki rakiplerimizden de asgari bu demokratik anlayışı bekliyoruz. ”