CHP İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı, Sözcü gazetesinin sahibi ve iki yöneticisine yönelik gözaltı kararlarına yönetim kurulu adına yaptığı açıklamayla tepki gösterdi.
Bıyıklı, “Sözcü Gazetesine başlatılan operasyon, medya gücünün büyük bir kısmını elinde tutan iktidarın, biat etmeyen ve gerçek anlamda gazetecilik yapmaya çalışan az sayıdaki muhalif basın organına tahammül edememesinin sonucudur” dedi.
CHP İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı, Sözcü gazetesinin sahibi ve iki yöneticisine yönelik gözaltı kararlarına yönetim kurulu adına yaptığı açıklamayla tepki gösterdi.
“Muhalif medya organlarına yönelik baskı ve sindirme uygulamalarının son hedefi Sözcü Gazetesi oldu” diyen Bıyıklı’nın açıklaması şöyle:
“Anlaşılan o ki, iktidarın yaptıklarına açıkça karşı çıkabilen ve ulaştığı okuyucu sayısı bakımından oldukça etkili bir yayın organı olan Sözcü Gazetesi iktidarı rahatsız ediyor. Cumhuriyet Gazetesi ve diğer medya organları gibi sıkıştırılması ve susturulması amaçlanıyor. Dünyada, basın özgürlüğü konusunda ve hapisteki gazeteciler açısından kabarık bir sabıka dosyamız ve olumsuz bir sicilimiz varken bu son gelişme ülkemizin imajını tamamen bozacak ve saygınlığını yok edecektir. Sözcü Gazetesine başlatılan operasyon medya gücünün büyük bir kısmını elinde tutan iktidarın, biat etmeyen ve gerçek anlamda gazetecilik yapmaya çalışan az sayıdaki muhalif basın organına tahammül edememesinin sonucudur. Uygar ülkelerde son derece titiz bir biçimde korunan ve saygı gösterilen basın özgürlüğü ilkeleri ne yazık ki ülkemizde ayaklar altında çiğneniyor, yerlerde sürünüyor. Bu anlayış diktacı bir anlayıştır. Bu zihniyetin bizi götürmek istediği nokta karanlıktır.
Sözcü Gazetesine başlatılan operasyonun gerekçesi ‘FETÖ’ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ olarak ifade ediliyor. Böyle bir kavramın inandırıcılığı tartışmaya açıktır. FETÖ suçlaması, 15 Temmuz sonrasında sadece darbeye teşebbüs edenler için değil, biat etmeyen, iktidarın uygulamalarına ve yanlışlarına karşı çıkan muhalif herkese karşı kullanılmaktadır. Darbe girişiminin muhalifleri ezmek ve sindirmek için bir fırsata çevrilmeye çalışılması son derece sakıncalı ve tehlikelidir. Bu anlayış ulusal bütünlüğümüze zarar verir ve bir arada yaşama irademizi kırar.
Bütün bu yanlışların ortadan kaldırılmasının ve hatalardan geri dönülmesinin yolu tekrar hukuki zemine dönülmesidir. Onun için OHAL hemen kaldırılmalı ve yargı baskılardan uzak ve tarafsız biçimde işler hale getirilmelidir. Değerli kamuoyuna saygı ile sunarım.”