CHP Ekonomi Politikaları İl Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Özlem Eylem Kurt, halkın pahalılık altında ezildiğini, bunun sorumlusunun da19 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan hükümetleri olduğunu, 100 liranın dolar karşısındaki satın alma gücünün 12 yılda 55 dolar eridiğini, yeni zamların da kapıda olduğunu söyledi.
Yazılı bir açıklamada bulunan Özlem Eylem Kurt, eleştirilerini şöyle sıraladı:
“19 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? Erdoğan Şahsım Hükümetleri. Vatandaş pahalılık altında eziliyor. Ama fahiş fiyat etiketlerinin sorumlusu bir türlü bulunamıyor. Geçtiğimiz yıllarda suçlu soğan ve patates depolarıydı. Hal esnafıydı. Bu yıl ilk suçlu zincir marketler oldu. Zincir marketlerden tepkiler yükselince, bir kısmının sahibi de yandaş olunca, bu sefer kuraklık suça ortak edildi. Ayıptır. Suçluyu başka yerde aramayın. Pahalılığın tek sorumlusu, 19 yıldır hükümet koltuğunda oturan, Erdoğan Şahsım Hükümetleridir. Bugün bu ülkede marketler, 18 ay vadeli market kredisi dağıtmaya başladıysa, millet etini, sütünü, meyvesini, sebzesini, ununu, şekerini market kredisiyle alma noktasına geldiyse, marketler mal satabilmek için modern veresiye sistemine geçtiyse, bu beceriksizliğin, iş bilmezliğin tek sorumlusu,
ülkeyi 19 yıldır yöneten Erdoğan Şahsım Hükümetleridir.
“100 LİRANIN SATIN ALMA GÜCÜ”
Enflasyon uçtu, işsizlik şaha kalktı, milletin 128 milyar doları koltuk uğruna hiç edildi, paramızın değeri dolar ve avro karşısında, gün görmüş kar gibi eridi. Şimdi 1 Ocak 2005’de, hatırlayalım, paradan 6 sıfır attılar. O gün 100 lira ile 75 dolar alıyorduk. Şimdi 100 liralık banknot, bu banknot 1 Ocak 2009 tarihinde tedavüle girdi. 2 Ocak 2009’da bu 100 lirayla, 66 dolar alır hale geldik. Bugün aynı 100 lirayla, ancak 11 dolar alabiliyoruz. 100 liranın dolar karşısındaki satın alma gücü, 12 yılda, 55 dolar eridi. Bunun 11 doları da, ucube tek adam vesayet rejimine geçtiğimiz, son üç yılda gerçekleşti.
“ PARAMIZIN BEREKETİNİ KAÇIRDI”
“Bir ülkenin parasının değeri, o ekonominin barometresidir. İstikrarlı ekonomilerin, istikrarlı parası olur. İstikrarlı ekonomilerde paranın gücü vardır. Onuru vardır, haysiyeti vardır. Ne yazık ki Erdoğan Şahsım Hükümetleri, milli paramızın onurunu da, haysiyetini de yok etti. Milli paramızı pul etti. Paramızın bereketini kaçırdı.
“YENİ ZAMLAR YOLDA”
TÜİK’in makyajlı rakamlarına göre, son bir yılda tüketici fiyatları açıklandı yüzde 19,6 artmış. Üretici fiyatları da yüzde 44 artmış. Bağımsız iktisatçıların görev yaptığı Enflasyon Araştırma Grubuna göreyse, tüketici enflasyonu son bir yılda yüzde 45’e dayanmış. TÜİK’in tüketici fiyatlarıyla arasındaki makas 2 kattan fazla. Önümüz kış. Enerji zamları yağmur gibi yağmaya başladı. Doğalgaz son bir yılda yüzde 20 zam gördü. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 29 arttı. Yeni zamlar da yolda. Genel Başkanımız şirketleri açıkça uyardı. “Varsa bir sıkıntınız, bunu millete yansıtmayın” dedi. “Sıkıntınızı Erdoğan Şahsım Hükümeti ile çözün. Çünkü millet zaten perişan. Zamlı elektrik faturalarının altından bu millet artık kalkamaz”
“KARA PARA AKLAMA MAKİNESİ”
“Ama Erdoğan Şahsım Hükümetleri, nedendir bilinmez 15 yıldır hangi ülkelerin, vergi cenneti olduğuna dair listeyi bir türlü yayımlamadı. Dolayısıyla da yüzde 30 vergi kesintisi yapma hükmü işletilmedi. Onun yerine Erdoğan Şahsım Hükümetleri çıkardığı mali aflarla, yurtdışına vergi ödememek için kaçırılan milyarları, yine sıfır vergiyle Türkiye’ye sokulmasına izin verdi. Türkiye bu uygulamalarla dünyanın en büyük kara para aklama makinesine çevrildi. Bakalım ilerleyen günlerde Pandora’nın kutusundan, başka kimlerin adı ortaya çıkacak. Daha kimler vergi cennetlerine paraları kaçırmış göreceğiz. Ama ne yaparlarsa yapsınlar. Hak yerde kalmaz. Haramın temeli olmaz. Bu yapılanlar burunlardan fitil fitil gelir.
Son sözümüz milletimize… Umutsuzluğa yer yok. Ülkemiz büyük bir ülke. Milletimiz büyük bir millet. Ülke iyi yönetilirse her sorunun çözümü var. Biz ilk seçimde işbaşına geleceğiz. Millet rahat bir nefes alacak. Büyük bir kucaklaşma olacak. Endişeler son bulacak. Artık kimse bu milletin fertlerini bölüp, parçalayamayacak. Bağımsız yargı olacak. Özgür medya olacak. Birinci sınıf bir demokrasi olacak. Herkes canından, malından, geleceğinden emin olacak. Herkesi kucaklayan tarafsız bir Cumhurbaşkanı olacak. Devlet yönetiminde liyakat olacak. İstişare olacak. Borçla değil, üreterek büyüyeceğiz. Bu topraklarda dijital devrimin önünü açacağız. Gençlerimizin yanında olacağız. Eğitimde fırsat eşitliğini yeniden sağlayacağız. Dünyayla yarışacak bir ekonomi için, üreticilerimizin karşısında değil, yanında dostuolacağız. Tarımda yeniden kendi kendine yeten bir ülke olacağız. Büyürken kimseyi geride bırakmayacağız. Herkesin aşı olacak, işi olacak. Çokça kazanıp, hakça bölüşeceğimiz bir ülke olacak. Büyürken, enflasyonu, borcu büyütmeyeceğiz. Yeşil Mutabakata uyum sağlayacağız. Derelerimize, ormanlarımıza, dağımıza, taşımıza, kurdumuza, kuşumuza, gözümüz gibi bakacağız. Yurtta sulh cihanda sulh ilkesine dayanan milli ve onurlu bir dış politikamız olacak. Kısacası, biz işbaşına geldiğimizde, memlekette hayat bayram olacak. Biz hazırız. Milletimiz hazır. Erdoğan Şahsım Hükümetinin de, onun vesayet rejiminin de notunu milletimiz verdi. Tasdiknamesini de hazırladı. Ellerine tutuşturmak için de, milletimiz sandığı sabırsızlıkla bekliyor.”