CHP Merkez İlçe Başkanı İlke Karabacak, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Akif Güzel’in, arsa satışı konusundaki yayın politikaları üzerinden tartışmaya girdikleri gazetelere destek ziyaretini eleştiren, ziyaret sırasındaki sözlerini cevaplayan bir açıklamada bulundu.
Güzel’in, tartışma konusu yayınlara “amasız, fakatsız” desteğinin kamuoyuna yansıdığını ifade eden ve “hiç vakit kaybetmeden bu çirkin yayınlara omuz vermesi organize bir kötülüğü işaret etmektedir” diyen Karabacak’ın yazılı açıklaması şöyle:
“Adalet ve Kalkınma Partisi Merkez İlçe Başkanı Akif Güzel’in hiç vakit kaybetmeden cansiperane bu paralel yayınların savunuculuğuna soyunması, tarafsızlıktan, basın ahlak ve etik kurallarından, doğru ve talimatsız habercilikten dem vuranların kimden güç aldıklarını, kimlerle hesap yaptıklarını da açık seçik ispatlamaktadır.
Adalet ve Kalkınma Partisi’ni ve politikalarını eleştirenleri gece yarısı evlerinden aldırıp hain ilan eden, siyasi rakiplerine hakaret edenleri düşünce ve basın özgürlüğü kavramına sarıp sarmalayarak koruyanların yeniden hukuk dersi almaya, en azından yüklendikleri siyasi misyon gereği hakaret ve kötü söz karşısında duracak iradeyi göstermeye ihtiyaçları vardır.
Ömrünün yarısı boyunca havasını soluduğu bu memleketin hakkı, hukuku için cesaretle mücadele eden il başkanımıza dil uzatıp siyasi prim elde edeceğini sanan Akif Güzel, bunu daha önce tecrübe edip siyasetin çöplüğünde yerini alan ikizlerine bakmalıdır.
Borcunu ödeyemediği için elektriği kesilen ve karanlığa mahkûm edilen milyonların sesi olan Genel Başkanımıza milli değerler üzerinden dil uzatarak tabi olduğu Saray’a şirin gözükmeye gayret eden Akif Güzel, önce Milli Mücadele kahramanlarımız Halime Çavuş ile Nezahat Onbaşı’yı karıştırmayacak ve aziz hatıralarına saygısızlık etmeyecek kadar Kastamonu’yu bilmeli, tanımalıdır.
Sayın Güzel siyasi prim elde etmek istiyorsa çocuklarımızın hayatlarının karartıldığı vakıflara sahip çıkmak yerine, kepenk kapatan esnafın, tarlasını ekemeyen çiftçinin, iş bulamayan gencin, evden çıkamaz olan emeklinin, ay sonunu getiremeyen işçinin, memurun dertlerine çözüm üretmek için mesai harcamalıdır.
Demokrasinin askıya alındığı, halkımızın ağır ekonomik buhran içinde kaderine terk edildiği, liyakatin terk edildiği devlet yönetiminden, düzensiz göçe; eğitimden, dış politikaya kadar bir sorunlar yumağıyla karşı karşıya olduğumuz bu karanlık dönemi aşmaya çok az kalmıştır. Kastamonu’muz başta olmak üzere ülkemizi tüm vatandaşlarımızla birlikte el ele, omuz omuza verip yeniden ayağa kaldıracağımız günler çok yakındır. Kamuoyuna saygılarımla.”