“İki olay birlikte araştırılmalı”
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, Aile ve Sosyal Hizmetler Kastamonu İl Müdürlüğü’ndeki uyuşturucu olayını Meclis’te bir kez daha gündeme getirdi. Aynı olayın Malatya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nde de yaşanmış olmasına dikkat çeken Baltacı, her iki olayın derinlemesine araştırılması ve aydınlatılması gerektiğini, konunun peşini bırakmayacağını söyledi.
“Kimler koruyup kolladı?”
Konuyu gündeme getirmesi üzerine tutuklanan şahsı 7 ay boyunca kimlerin koruyup kolladığının ve aynı olayın Malatya’da da yaşanmış olmasına dikkat çeken ve birlikte araştırılması gerektiğini belirten Baltacı, “Sayın Bakan, daha kendi il müdürlüğünde çalışan memurları uyuşturucudan koruyamamışken bu ülkenin gençlerini uyuşturucudan nasıl koruyacak?” ifadesini kullandı.
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, Aile ve Sosyal Hizmetler Kastamonu İl Müdürlüğü’ndeki uyuşturucu olayını Meclis’te bir kez daha gündeme getirdi.
Aynı olayın Malatya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nde de yaşanmış olmasına dikkat çeken Baltacı, her iki olayın derinlemesine araştırılması ve aydınlatılması gerektiğini söyledi.
27 Ekim’de Meclis’te yaptığı konuşmada, emniyet güçlerince 24 Mart’ta düzenlenen operasyonda, Aile ve Sosyal Hizmetler Kastamonu İl Müdürlüğü’nde bir dönem makam şoförlüğü de yaptığını belirttiği bir kişinin özel aracında 594 adet uyuşturucu ilaç yakalanmasına rağmen halen görevine devam ettirilmesine tepki gösteren Baltacı, 27 Ekim’de görevden alınan ve ardından savcılık talimatıyla tutuklanan bu kişiyi 7 ay 7 gün boyunca kimlerin koruyup kolladığının ortaya çıkarılması, muhakkik raporunun Bakanlığa 27 Ekim’e kadar gönderilmemesinde kimlerin sorumluluğunun olduğunun tespit edilmesi gerektiğini bir kez daha dile getirdi.
İl müdürlüklerinde uyuşturucu skandalları yaşanmasına engel olamayan bir bakanlığın ülkenin gençlerini uyuşturucudan nasıl koruyacağını merak ettiğini ifade eden Milletvekili Hasan Baltacı şunları söyledi:
“PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM”
“Dün bu kürsüde bahsedildi, ben de tekrar bahsetmek istiyorum. Bu konunun peşini bırakmayacağımı da peşin peşin söylüyorum.
Türkiye bir uyuşturucu trafiğinin merkezi olmaya doğru hızla ilerliyor. Bunu nereden anlıyoruz? Son 10 yılda Türkiye’de uyuşturucu kullanım oranı yüzde 189 oranında artmış. Tabii bu tespit edilebilen rakamlara göre yapılan bir oranlama. Tespit edilemeyenleri de hesaba katarsak Türkiye’de uyuşturucu kullanımı hızla artıyor. Bundan 22 gün önce, 27 Ekim günü yine bu çatı altında Kastamonu’da yaşanan bir vakadan bahsetmiştim. 27 Ekim günü Kastamonu’da Aile, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde elektrik teknisyeni olarak, bir gazi yakını olduğu gerekçesiyle işe alınan 22-23 yaşlarındaki bir kişinin, 24 Mart 2021 tarihinde Emniyet’in yaptığı operasyon sonucunda kendi özel aracında 594 tane uyuşturucunun yakalanmasıyla ilgili bir konuşma yapmıştım. Bu konuşmada şunu söylemiştim: ‘Yedi ay yedi gün boyunca bu şahıs hakkında neden hiçbir işlem yapılmadı ve bu şahıs niye görevine devam ediyor?’ Ben bu açıklamayı yaptıktan bir gün sonra bu şahıs görevden alındı ve üç dört gün sonra da tutuklanarak cezaevine gönderildi.
RAPORLARIN GECİKMESİ
“Aynı konuyu Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Derya Yanık’a da yönelttiğimde, Sayın Derya Yanık şöyle bir cevap vermiş: ‘Birkaç başlık vardır, birkaç başlıkta, herhangi bir şekilde bizim uyuşturucunun selametini, sonucunu, vesairesini beklemeye tahammülümüz yoktur.’
Şimdi buradan bir kez daha Sayın Bakan’a sormak istiyorum. Kastamonu’da yaşanan bu skandaldan sonra, yani 24 Mart’ta Emniyet’in yapmış olduğu operasyondan sonra, benim konuşmama kadar geçen yedi ay yedi günlük süre içerisinde bu soruşturmayla ilgili atanan muhakkikler raporlarını neden düzenleyip de Bakanlığa göndermediler ve bu şahıs niye görevinden alınmadı?
“KORUYAN KOLLAYAN BİRİLERİ VAR”
“Şimdi, bunun cevabını Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın vermiş olması lazım. Neden vermesi lazım? Çünkü bu şahsı koruyan, kollayan birileri var. Bildiğiniz gibi değerli, uyuşturucu, üretiminden satışına kadar bir şebeke tarafından gerçekleştirilen bir süreci kapsıyor. Evet, uyuşturucu satan bir kişi bizim konuşmamızdan sonra görevinden alındı ve tutuklandı, ama arkasındaki şebekenin ortaya çıkarılması için, özellikle şunu vurgulamak istiyorum, yedi ay yedi gün boyunca muhakkik raporu niye tutulmadı? Bu kişileri kim koruyor, kolluyor bunun bir an önce açığa çıkarılması lazım.
“İKİ SÜRECİN DE AYDINLATILMASI GEREKİYOR”
“Bir diğer konu da, tesadüfe bakın ki, ben 27 Ekim’de konuşma yaptıktan sonra yine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Malatya Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nde, İl Müdürü’nün şoförlüğünü yapan bir şahsın evinde 4 bin tane, Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nde de 5 bin tane uyuşturucu hap yakalandı. Tesadüfe bakın ki iki olay birbiriyle benzerlik arz ediyor. Kastamonu’daki şahıs da Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürü’nün şoförlüğünü yapıyordu, kendi özel aracında 594 tane uyuşturucu yakalanmıştı. Şimdi, bu iki sürecin de aydınlatılması gerekiyor. Derseniz ki ‘Kardeşim, Kastamonu’da yaşanan olayla Malatya’daki olay birbiriyle bağlantılı değil.’ Bunu da ortaya koymanız gerekiyor. ‘Bu iki süreç münferitti’ derseniz, yine de bu iki sürecin bir an önce aydınlatılması gerekiyor.
“GENÇLERİMİZİ NASIL KORUYACAK?”
“Sayın Bakan’a buradan bir şeyi ifade etmek istiyorum. Bakanlığının kuruluş kanununun yedinci maddesinde şöyle söylüyor, diyor ki: ‘İldeki çocuk ve gençlerin uçucu ve uyuşturucu maddeyle ilgili zararlı alışkanlıklara maruz kalmasını önlemek…’
Sayın Bakan, daha kendi il müdürlüğünde çalışan memurları uyuşturucudan koruyamamışken bu ülkenin gençlerini uyuşturucudan nasıl koruyacak? Bunu da doğrusu merak ediyorum. Sayın Bakan’a buradan şunu söylemek istiyorum: ‘Bakan olmak, sosyal medyada trol olmaya benzemez.’
“İSTİKLAL YOLU’NU UYUŞTURUCU TİCARETİ YAPILSIN DİYE YÜRÜMEDİK”
“Biz Kastamonulular, İstiklal Yolu’nu bu ülkenin bağımsızlığı için yürüdük. Biz Kastamonulular, İstiklal Yolu’nu uyuşturucu ticareti yapılsın diye yürümedik. Son olarak, buradan, bu kürsüden Türkiye’nin bütün gençlerine sesleniyorum: Bugün bu uyuşturucunun bu ülkede artmasının temel sebebi emeğin ve alın terinin ayaklar altında olmasıdır. Cumhuriyetin ikinci yüzyılını bu ülkenin gençleriyle kuracağız ve bu düzenin gençleri uyuşturucuyla zehirlemesine asla izin vermeyeceğiz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı aynı zamanda emeğin de yüzyılı olacak. Emeğin yüzyılı olacak ki, bu ülkede hiçbir gencimiz, hiçbir çocuğumuz uyuşturucuyla zehirlenmesin.”