Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez İlçe’nin dün yapılan olağanüstü kongresinde çift listeli seçimden galip çıkan isim, mevcut başkan İlke Karabacak oldu.Karabacak 162 oyla yeniden başkanlığa seçilirken rakibi Av. Özgür Ergülenoğlu 71 oy aldı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kastamonu Merkez İlçe’nin Olağanüstü Kongresi’ni dün yapıldı; mevcut başkan İlke Karabacak ile Özgür Ergülenoğlu’nun listelerinin yarıştığı seçimin galibi Karabacak oldu.
İlke Karabacak 162 oyla yeniden başkanlığa seçilirken rakibi Av. Özgür Ergülenoğlu 71 oy aldı.
İlke Karabacak başkanlığındaki CHP Merkez İlçe Yönetim Kurulu’nda Talat Arkun, Özgür Baş, Hikmet Başıdinç, Mehtap Çelikoğlu, Tevfik Değirmenci, Ahmet Er, Erkan Ergülenoğlu, Nimet Kalemci, Birgül Kebeci, Kübra Pişman, Tufan Seydioğlu, Yiğit Yavuz Sezer, Kamuran Turan, Emre Yeşiloğlu, Özgür Yılmaz ve Serkan Yılmaz isimleri yer aldı.
Av. Özgür Ergülenoğlu’nun yönetim listesinde yer alan isimler ise şöyleydi: Seher Aslan, Cumhur Kerem Erdemli, Mustafa Fide, Hüseyin Karakaş, Erdal Karan, Figen Kaya, Ayhan Kılıç, Cüneyt Kurtaran, Hülya Metinoğlu, Eyüp Şahbazoğlu, Mehmet Şenay, Mehmet Tırpanoğlu, Yılmaz Turhal, Cevat Vahitoğlu, Alibey Yavuz ve Mahmure Yavuz.
Kongreye CHP Milletvekili Hasan Baltacı, CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Çıvgın, CHP Kadın Kolları İl Başkanı Gülcan Topalşabanoğlu, CHP Gençlik Kolları İl Başkanı Alican Yılmaz, partinin ilçe başkanları, STK temsilcileri ve delegeler katıldı.
278 delegesi bulunan CHP Merkez İlçe’nin kongresinde Divan Başkanlığını İl Başkanı Hikmet Erbilgin, Yardımcılığını Vuslat Atak ve kâtip üyelikleri de Yaren Kadıoğlu ve İsmail Murat Gülkan yaptı.
Kongrede başkan adayları Av. Özgür Ergülenoğlu ve İlke Karabacak, İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Çıvgın, CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, CHP Parti Meclis Üyesi ve Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı birer konuşma yaptı. Dilek ve temenniler bölümünde söz alan Şakir Kaba da yaşanan sıkıntıları dile getirdi.
Hikmet Erbilgin
Genel kurulda katılımcılara hitap eden CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin; “Bu kongre başta Kastamonu olmak üzere Türkiye’de adaleti yeniden tesis etme arayışımızın bir yansımasıdır. Onun için bu kongre adaletin sandığa yansıyacağı bir kongre olacaktır” diyerek kongrenin hayırlı olmasını diledi.
Mehmet Çıvgın
İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Çıvgın, genel kurulun hayırlı olmasını dileyerek; “Millet İttifakı zor günlerde kuruldu. Bu zor günleri yaşayan sizler, bizler inanarak bu işe girdik ve başaracağımıza inandığımız için de bugün artarak, güçlenerek iktidara yürüyoruz. Millet İttifakı memleket masasında birleşti, hem de çoğalarak. Bunu kıskananlar, şimdi hayalperest peşindeler. Yani Türkiye’de birlik ve beraberliği sağlayamayanlar, vatandaşlarla alay edenler, yaptıklarını kabul etmeyenler, hırsızları, soyguncuları koruyanlar, millet için millet masasındaki liderlere laf atmaya başladılar. Öncelikle Türk Milleti’nin memleket meselesini, vatan sevdasını, birlik ve beraberliğini sağlayacak Millet İttifakı’nın 6 Genel Başkanı’nı kutluyorum. Türk Milleti’nin içine yıllardır nifak sokanların bugün ülkeyi ne hale götürdükleri belli. Hukuk yok, adalet yok, saygı-sevgi yok. Millet İttifakı Türkiye’deki dili değiştirdi; sevgiyi, saygıyı öğretti” ifadelerini kullandı.
Hasan Baltacı
CHP Milletvekili Hasan Baltacı, cevabının verilmesi gereken 2 sorunun olduğunu söyleyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bunlardan biri Türkiye ve Kastamonu bu noktaya nereden geldi, nasıl geldi, kimler getirdi? İkincisi Türkiye ve Kastamonu bu noktadan nasıl ve ne zaman çıkacak? Şimdi diyecekler ki;’Efendim dünyada petrol fiyatları arttı, Türkiye’de de petrol fiyatları arttı. Efendim dünyada enerji fiyatları arttı, bizde de enerji fiyatları artıyor. Dünyada doğalgaz fiyatları arttı, bizde de arttı. Dünya’da bir kriz var, o yüzden Türkiye’de de bir kriz var.’ Sormazlar mı? Dünya’da petrol fiyatları düşerken, sen niye düşürmedin? Dünya’da enerji fiyatları düşerken, sen niye düşürmedin? Bugün bu ülke yüzde 112 enflasyon yaşıyor. Dün Amerika’da enflasyon yüzde sıfır iken, sende neden değildi? Bugün Amerika’da enflasyon yüzde 7’ye çıkmış, o yüzden bugün Türkiye’de yüzde 112’ye çıkmış. Halbuki yaşadığımız gerçek bundan çok daha farklı. Türkiye bu noktaya nereden geldi? Şuradan geldi. Eğer siz evinizde elektrik düğmesine basarken, korkuyorsanız, eğer esnafın elektrik faturası kirasından fazla geldiyse sebebi belli. Bu iktidar elektrik dağıtım şirketini sattı. Kime sattı? 3-5 yandaşa sattı. Türkiye önümüzdeki yıl bir gıda krizi ile karşı karşıya gelecek. Bugün bu ülkede yüzbinlerce çocuk yetersiz besleniyor. Sebebi şu; bu ülkenin gübre fabrikalarını yandaşlara sattı. O yandaşlarda istediği zaman dilediği fiyattan Türkiye gübre piyasasını yönettiği için bugün bu ülke kriz halinde.’ Efendim doğalgaz fiyatları, arttı, şöyle oldu böyle oldu’ hayır sen bu ülkenin BOTAŞ’ını Varlık Fonu’na verdin, kimse hesap sormasın diye. Sen bu ülkenin çiftçiye kredi vermekle yükümlü olan Ziraat Bankası’nı Varlık Fonu’na devrettin ki, çiftçiye kredi değil, tüpçüye kredi versin diye. Sen bu ülkenin esnafını kalkındırsın diye kurulan Halk Bankası’nı devrettin, niye zararlardan hesap sorulmasın diye. Türkiye bu noktaya Cumhuriyetin bütün kurumlarına, değerlerine bir hanedan tarafından el konulduğu günden bugüne geldi. Şimdi çıkmış diyor ki; ‘Düzelecek, şöyle indirim yapacağız, böyle indirim yapacağız.’ Geçen seneden bu seneye asgari ücrete yüzde 50 zam geldi. Geçen senenin enflasyonu yüzde 50 idi. Şimdi asgari ücretli geçen senenin borcunu ancak ödeyebildi. Fakat bu senenin yüzde 112 enflasyonunu asgari ücretlinin hala karşısında duruyor.”
Türkiye’nin bu süreçten ne zaman ve nasıl çıkacağına değinen Milletvekili Baltacı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir tane masa kuruldu. O masanın bir tane ayağı var. O masanın ayağı Cumhuriyet’tir, demokrasidir, adalettir. Türkiye bu süreçten o masadaki dostlarımız arttığında çıkacak. Türkiye buradan ilk seçimde çıkacak. Çünkü biz varız, siz varsınız, biz buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz. Bir susmuyoruz, korkmuyoruz biz her ilçede, köyde, mahallede, sokakta varız. Giderek her hanede var olacağız. Biz çoğalarak geliyoruz. Cumhuriyet için, adalet için geliyoruz. Biz bu ülkenin yetişmiş çocukları başka ülkelerde mülteci olmasın diye geliyoruz. Biz Türkiye çocukları gece yatağa aç girmesin diye geliyoruz. Biz 16 yaşındaki bir çocuğu nişanlandıkları için canını vermesin diye geliyoruz. Biz geliyoruz, adalet için geliyoruz. Diyorlar ki; ‘Ah bu CHP hiç olmasa, bu CHP hiç konuşmasa’ diye düşünüyorlar.’ Ah biz bu CHP’nin bacağını nereden kırarız’ diye düşünüyorlar. Niye biliyor musunuz? Sessizlik olsun istiyorlar. Karanlığın ortasında, sessizliğin ortasında istedikleri gibi at koşturabilmek istiyorlar. Fakat biz buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz. Memleket bizim, Kastamonu bizim. Bizim dünyanın sarayında, hazinesinde gözümüz yok. Bizim gönüllerdeki hazinelerde gözümüz var. İllaki onu bulacağız”
Av. Özgür Ergülenoğlu
CHP Merkez İlçe Başkanlığı’na aday olan Av. Özgür Ergülenoğlu, kongredeki konuşmasında şunları söyledi:
“20 Yıllık AKP İktidarında neler yaşandı neler diyorum… Bunlardan bazılarını sizinle paylaşacağım çünkü Kastamonu’yla benzer gelecek. Seçilmiş Belediye Başkanları Melih Gökçek, Kadir Topbaş istifaya zorlanmış, yerlerine kendilerince makbul gördükleri kişiler atanmışlardır. Başbakan Ahmet Davutoğlu, yapılan baskılar neticesinde zorla istifa ettirilmiş, yeni bir başbakan atanmıştır. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, okul arkadaşını, şoförünü, avukatını, danışmanını milletvekili yapmış; damadı Berat Albayrak’ı Hazine ve Maliye Bakanı yapmıştır. 31 Mart 2019 yerel seçimleriyle gördük ki; yüzlerce parti üyesi Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok yerde bankamatik üyesi olarak görev yapmıştır. 24 Haziran 2018’de yapılan genel seçimlerden erken baskın seçim yapılarak İYİ Parti’nin seçime girmesi engellenmek istenmiştir. Anayasa değişikliği yapılarak Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlığının hukuki güvencesi ortadan kaldırılmış, aynı zamanda da AK Parti genel başkanı olarak görev yapmıştır. Sizlere özellikle hatırlatmak istediğim bu antidemokratik uygulamalara biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak yıllarca hep karşı olduk ve baskıcı bir iktidara karşı yıllardır hep beraber mücadele ettik. Ancak maalesef yapılan bu mücadelenin sonunda geldiğimiz nokta şudur ki; 2019 yılında yapılan merkez ilçe kongresinde delegelerin oyuyla seçilen merkez ilçe başkanımız Aydın Böbüroğlu, kendisine uygulanan baskı sonucu istifaya zorlanmıştır. Kendisine rakip olduğum mevcut merkez ilçe başkanımız İlke Karabacak, yönetim içinde merkez ilçe başkanı olarak atanmıştır. Aydın başkan salonda, isteyen sorabilir. Bizler yıllarca, Recep Tayyip Erdoğan’ın damadının Hazine ve Maliye Bakanı olmasını, kızının Cumhurbaşkanı danışmanı yapılmasını eleştirirken; bugün milletvekilimizin danışmanın eşi merkez ilçe başkanı olarak görev yapmaktadır. 2018 yılında erken genel seçimde genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tarafından 15 kahraman vekilimiz İYİParti’ye geçmesi sağlanarak, İYİ Parti’nin seçimlere girilmesi sağlanmış, demokratik bir duruş sergilenmiştir. Ancak bu kongrede görüldü ki; vekilimiz ve il başkanımız tarafından delegelere baskı yapılarak adaylığımız için imza verilmemesi, bize imza verenlere kendi destekledikleri adayın listesine de imza verilmesi yönünde baskı uygulanmıştır. Birçok delegemiz bundan duydukları rahatsızlıkları dile getirmişlerdir. AKP tarafından icat edilen bankamatik personellerinden bıkmış usanmışken; bugün aynı pozisyonda eğitim sendikasında çalışıyor görünüp, bir gün dahi mesai yapmadan maaş alan bir ilçe başkanına sahip olmaktan bir CHP’li olarak son derece rahatsızım. Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini savunduğumuz, parlamenter sistemine dönme mücadelesi verdiğimiz bu dönemde, vekilimizin parti içinde yapılan bu seçime tarafsız kalmayarak açık bir şekilde taraflı davrandığı bir seçim yaşamaktayız. Yıllardır yapmış olduğumuz mücadelenin sonucunda maalesef partimizin içinde kötü bir AKP taklidi yapılıyor. Ancak şunu bilmeliyiz ki; AKP’yi onları taklit ederek yenmemiz mümkün değildir. Böyle bir seçim kazanmak doğru da değildir.
Yönetim kurulu üyeleri arkadaşlarımızla birlikte Merkez İlçe Başkanlığı yönetimine talip olduk. Bu kongreden önce Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanlığı kongresine aday olabilmek adına, 16 Şubat 2022 tarihi itibariyle Kastamonu Belediye Meclis üyeliği görevinden istifa etmiş bulunmaktayım. Görev yapmış olduğum süre boyunca birlikte görev yapmış olduğum Sibel Karakaş hanımefendiyle birlikte; TÜRGEV ve TÜGVA’ya bedelsiz tahsil edilen taşınmazlara ilişkin tahsis kararlarının iptali, önceki dönem AKP Belediye Başkanı Tahsin Babaş döneminde yapılan konak-arsa takası ve satışlarıyla ilgili inceleme komisyonu kurulması, yapılan bu işlemlerin belediyeyi zarara uğratıp uğratmadığı, şahıs yada kurumlara menfaat sağlanıp sağlanmadığının incelenmesi, bankamatikten maaş alıp işe gelmeyen personel olup olmadığı, MHP Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu tarafından düzenlenen Ramazan etkinliklerinin maliyetinin açıklanması, KastaMallAVM’nin projesinin incelenmesi için inceleme komisyonu kurulması, Kara kış fonunun Kastamonu Belediyesi tarafından hayata geçirilmesi, esnaflarımızın sorun ve talepleriyle ilgili çok sayıda önerge verdik. Partimizi en iyi şekilde temsil ettiğimize yürekten inanıyorum. Genel Merkezimiz tarafından alınan karar var, olağan kongre sürecinin bir yıl ertelendiği bir süreçte; Merkez İlçe yönetiminin olağanüstü kongre kararı alması, mevcut merkez ilçe başkanı ve yönetiminin başarısız olduğunun açık bir itirafı ve yaklaşan seçimler öncesi açık bir göstergesidir. Amacımız, Cumhuriyet Halk Partisi’ni yeni seçimlere daha iyi hazırlayabilmek, mücadeleye omuz verebilmek, bir milletvekilimizi iki yapabilmek olacaktır. Vekilimiz ve İl Başkanımızın merkez ilçe dışında olduğu zamanlarda dahi siyaset üretebilmek için Merkez İlçe yönetimine talibiz. İktidara yürüyen bir Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanının hiç bir devlet kurumuyla ilişki kurmaması, devlet kurumlarına hiç bir ziyarette bulunulmaması düşünülemez. Göreve geldiğimiz takdirde devletimizin tüm kurumlarıyla iyi bir ilişki kurulacaktır.”
İlke Karabacak
CHP Merkez İlçe Başkanı İlke Karabacak ise delegelere şöyle hitap etti:
“Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da ifade ettiği üzere, ‘Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en önemli buhranını yaşıyor.’ Bu buhran, yönetim buhranıdır. Bu buhran, demokrasi buhranı, ekonomi buhranıdır. İktidarın başta ekonomi olmak üzere her alandaki yanlış politikaları her bir vatandaşımızı derinden etkilemektedir. Her geçen gün ekmeğimiz küçülmektedir. Emekçilerimiz haklarını alamamakta, emeklilerimiz geçinmekte güçlük çekmektedir. Tarlasını ekemeyen çiftçimiz, ekse bile gübreye para yetiştirememekte, banka ve tarım ve kredi kooperatiflerine olan borçları arasında ezilmektedir Elektrikten doğalgaza, temel gıda maddelerinden akaryakıta, iğneden ipliğe yapılan zamlar, esnaflarımız ve vatandaşlarımızın belini bükmektedir. Vatandaşlarımızın yerinde sağlık hizmetlerine ulaşamamakta, muayene randevusu bile alamamaktadırlar. Devlet kadrolarında liyakati değil sadakati esas alan, kendi çocuklarına 3-5 maaş bağlayıp, lüks otomobillerde uyuşturucu kullanan Kürşat’lar yaratan bu anlayış yüzünden, çocuklarımız artık hayal kuramamakta, işsizlik ve gelecek kaygısıyla çareyi yurtdışında aramaktadır. Düşünce ve ifade özgürlüğü yerle yeksan olmuştur. Devlet aklı ve devlet adabı her geçen gün yok olmaktadır. Devlet kurumları güvenilirliğini kaybetmektedir. Ne Türkiye’nin ne de Kastamonu’nun AKP iktidarıyla kaybedecek zamanı kalmamıştır. Bizlerin bugüne kadar dile getirdiği bu sorunları çözecek iradenin bu salonda olduğunu görüyor ve yürekten inanıyorum. İl Başkanımız, milletvekilimiz ve genel merkezimiz ile tam bir koordinasyon içerisinde çalışmaya devam ederek iktidarın yarattığı bu karanlığı dağıtacağız. Kastamonu’da ilk kez kurmuş olduğumuz mahalle başkanlıklarımız, köy bölge temsilciliklerimizle, köy köy mahalle mahalle çalışarak umudu büyütmeye devam edeceğiz. Mahalle başkanlarımız sayesinde her bir mahallemizin sorunlarını yakından takip eder hale geldik. Eylül başından bu yana 200’ü aşkın hane ziyaretleri gerçekleştirerek vatandaşlarımızla bir araya geldik. Göreve geldiğimiz günden bugüne kadar partimizin köylerdeki temsiliyetini büyütmek için hassasiyetle çalıştık. Göreve geldiğimizde üyesiz 67 köy bulunuyordu, ama artık üyesiz köy bırakmadık. Kadın üye sayımızı yüzde 62, genç üye sayımızı yüzde 118 oranında arttırdık, olası bir seçim halinde yarın kurulacak tüm sandıklarda görev alacak bina ve kat sorumlularımızı sandık görevlilerimizi titizlikle belirledik. 714 sokağı olan Kastamonu’muzun 386 sokağında üyemiz olmakla birlikte üyesi olmayan 320 sokağımız bulunmaktadır. Yeni hedefimiz, üyesiz tek bir sokak bırakmamaktadır.”
Ergülenoğlu’nuneleştirilerine değinen Karabacak; “Zaman zaman ilçe başkanı, eşimin milletvekilimizin danışmanı olması; bizleri incitme pahasına eleştiri konusu yapılmaya çalışılıyor. Sevgili eşim Barış Karabacak, köklü bir tarihe sahip olan Kastamonu yerel basınımıza uzun yıllar emek vermiş, alanında yetkin birisidir. Onunla gurur duyuyorum. Ya da tam tersinden, ‘Danışmanın eşi ilçe başkanı’ cümlesi kurulmaya çalışılıyor. Bu kardeşiniz; uzun yıllardır sendikal mücadelenin içinde bulunmuş, partimizin gençlik kollarında çalışmış, sandık görevi yapmış, mahalle, ilçe, kurultay delegeliğiyle sizi temsil etmiş; il ilçe sekreterliği iletişim sorumluluğu görevleri yapmış, partisinin verdiği her görevi yerine getirmeye çalışmış bir kardeşinizdir” dedi.
Hasan Baltacı
Olağanüstü kongrede bir kez daha söz alarak Özgür Ergülenoğlu’nuneleştirilerine cevap veren CHP Milletvekili Hasan Baltacı, kendilerini devredilen bayrağı yukarıya taşımak için gayret ettiklerini söyledi ve şöyle devam etti:
“Bu hazirun illa ki iktidar olmak istiyor. Bu hazirun Cumhuriyeti ve demokrasiyi taçlandırmak istiyor. Bunu yapmak için harekete geçmek lazım, bunu yapmak için köy köy gezmek lazım. Bunu yapmak için partinin üye sayısını arttırmak lazım. Bunu yapmak için gençleri partiye davet etmek lazım. Genç üyelerimizin sayısı yüzde 100’ün üzerinde arttı. Ne yapmak için?Kadın üyeleri bu partiye davet etmek lazım.’ Kız kardeşim, kardeşim adalet için, vicdan için bu partide birlikte mücadele edelim’ demek lazım. Kadın üye sayımız yüzde 60’ın üzerinde artmış. İktidar olmak için ne lazım? Bütün köylerde sizler gibi dimdik üyelere ihtiyaç var. Ben sizin çocuklarınız iş ararken, telefonun ucundayım. Ben siz hastanız randevu alamadığında telefonunuzun ucundayım. Ben bu ülkenin Cumhurbaşkanı sıfatıyla AK Parti Genel Başkanı sizlerin kalplerini kırdığında, TBMM’nin kürsüsündeyim. Ben buradayım ve ayaktayım. Adaletin ve vicdanın yanındayım. Diyorlar ki, ilçe başkanının eşi danışman. İlçe başkanının eşi olduğu için değil. Bu şehrin bütün siyasi iklimini, aktörlerini bildiği için danışman. İlke Başkan, kararlı demokrasi mücadelesi verdiği için ilçe başkanı. Benim danışmanım sizin danışmanınız. Onlar sizlerin kardeşleriniz. Onlarda sizin oturduğunuz yerlerden geldi. Gençlerin, kadınlarını önünü açalım diye kongre yapıyoruz. Biz sizlerin kalplerinizdeki umudu, iktidar yapmak istiyoruz. Umudu iktidar yapacağız.”
Cengiz MUHZİROĞLU