Siyaset esnaflarının birbiri ardına verdikleri demeçler neticesinde Kastamonu Havalimanı semasının dört bir tarafını bilgi kirliliği sarmış vaziyette, meselenin teknik tarafına bakan yok maşallah, topa geldiği gibi vuruyorlar, cam çerçeve inmiş, top bahçeye kaçmış, dert eden yok…
Arap saçına döndürdükleri konu son derece yalın aslında.
Dün de iptal oldu uçak seferi…
Sarıldım telefona.
“Kastamonu Havalimanı’nda bu sıralar uçuşlar niçin peşi sıra iptal oluyor?” sorusunun cevabı misal, “Karadeniz coğrafyasının sunduğu dezavantajlı iklim koşulları nedeniyle”…
Yer gök sis.
Karadeniz’deyiz…
Dağlar denize paralel uzanıyor.
“ILS (Aletli İniş Sistemi), sis sorununu bütünüyle aşmakta yardımcı değil mi?”
“Belli bir mesafeye kadar evet yardımcı, ancak şehrimizdeki sis yoğunluğuILS’in boyunu aşıyor”.
Havalimanımızın etrafının orman olması başlı başına ayrı bir handikap, orman traşlandıkçaILS’in menzilinin artacağı yönünde uzman görüşü var…
Ağaç mı keselim, karayoluna mı talim edelim?
“ILS tüm parçaları ile kuruldu mu, hizmete geçti mi?”..
“Tüm parçaları ile kuruldu, hizmete geçti, gerekli hafriyat bedeli Bakanlık tarafından karşılandı.”
“İptaller sürecek mi?”…
“Mevcut iklim şartlarında iptaller sürecek, meteorolojinin verdiği iklim bilgilerini havayolu şirketleri değerlendiriyorlar ve iptal yahut rötar konusuna kendileri karar veriyor.”
Üzerindeki günlerdir hengame edilen ILS odaklı Kastamonu Havalimanı mevzusu kısaca bu…
Aslına bakarsanız fındıkkabuğunu doldurmayacak kadar minnoş bir konu.
Haa iktidar kanadından en son dile getirilen “Havalimanını kapatmaya çalışıyorlar ama bizler havalimanımıza sahip çıkmayı biliriz” açıklamasına gelince…
Anlamaya çalışmanın devreleri tümden yakma riski olduğu için; es geçiyorum.
- ••
Not:
Yerel seçim kapıda…
Belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği, il genel meclisi üyeliği, muhtarlık, azalık sandalyeleri kollarını açmış nasiplileri bekliyor.
Gözüme çarptığı kadarıyla ilimizde erkek adaylar ve aday adayları yine açık ara önde kadınlara oranla…
Kadın izinehenüz rAstlanmadı.
Yerel seçimler…
“Erkekler arası lig”.
“Kadın kolları” var…
Kadınlara bu yarışta ayrılmış kulvar olarak.
Erkek adaylar için mücadele edecek kadınlar…
Minibüslere doldurulup, kapı kapı dolaşıp, erkek adayların hikmeti mucibesini anlatacaklar.
Sağcı, solcu, muhafazakar, devrimci, iktidar, muhalefet partileri fark etmiyor kadınlara…
Erkek iktidarının sultası altında kadim muhalefet onlar.
Ezelden seçimlerin kaybedeni kadınlar…
Ebede kadar da bu gidişle öyle kalacaklar korkarım.
- ••
Not 2:
Günlerdir bu fotoğrafı anlamaya çalışıyorum…
Anlayamadım.
Kastamonu, 1950’li yıllar olmalı…
Müsamere.
Sahnede öğrenciler…
Sandalyede anneleri, yakınları, izleyiciler.
Aklım yetmeyince öğrencilerin ve izleyicilerin kılık kıyafet zıtlığını…
Soluğu feylosof sokaklarında aldım.
Sakallı Celal, “Türkiye durmaksızın doğuya giden bir gemidir, bazıları bu geminin güvertesinde batıya doğru koşarak Batı’ya gittiklerini sanırlar” demişti…
Hak verdim.