“Kastamonu tarım ve hayvancılıkta ön plana çıkmalı”
“Bazı sektörler öne çıkacak”
On-line bağlantıyla katıldığı canlı yayında gündemle ilgili değerlendirmelerde bulunan ve soruları cevaplayan Cengiz Aygün, koronavirüs salgınının sona ermesinin ardından bazı sektörlerin ileride ön plana çıkacağını düşündüğünü, Türkiye’nin de zaman kaybetmeden buna göre planlamalar yapıp tarım politikalarında ciddi adımlar atması gerektiğini söyledi.
“Geleceğin parlayan kentlerinden olabiliriz”
Kastamonu’nun özellikle tarım ve hayvancılık konusunda önemli bir avantaj sağlayabileceğine dikkat çeken Aygün, “Bu dönem sonunda gereken önemi verip tarım ve hayvancılıkta ön plana çıkarsak, geleceğin parlayan kentlerinden birisi oluruz. Pancar, kenevir, sarımsak, buğday noktasında önemli adımlar atılmalı. Bu yönde adımlar atabilirsek gelecek bizim için aydınlık” dedi.
“Uğurlu için önemli haberler bekliyorum”
Aygün, gündemdeki Özel Uğurlu Hastanesi’nin bir an önce hizmete girmesi gerektiği görüşünde olduğunu belirtti ve “Bazı dostlarımızı burası hakkında bilgilendirdik. Yakın bir zaman dilimi içerisinde güzel ve önemli haberler bekliyorum” derken, Yurduntepe’ye ve Pınarbaşı’na otel kazandırılması konusunda da benzeri girişimlerde bulunacağını kaydetti.
Haber: ERHAN VEREN
Gün Medya Grup Onursal Başkanı işadamı, hemşerimiz Cengiz Aygün, internet üzerinden yayın yapan TV366’da gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı.
Tüm dünyayı etkisi altına alan ve ülkemizde de hayatı durma noktasına getiren Koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri ve yaratacağı etkilerin konuşulduğu programda Cengiz Aygün, Kastamonu’nun bu salgının sona ermesinin ardından gelecekte özellikle tarım ve hayvancılık konusunda önemli bir avantaj sağlayabileceğini ifade etti.
YURDUNTEPE
Yurduntepe bölgesine bir otel yapılması noktasında aracı olabileceğini ve bu yönde çalışmalarının olduğunu da ifade eden Cengiz Aygün, aynı şekilde Kastamonu’nun doğa turizminin yapılabileceği Pınarbaşı bölgesinde de yine turizme yönelik yatırımlara aracı olacağını söyledi.
ÖZEL UĞURLU
Sağlık konusunda son dönemde gündemde olan Özel Uğurlu Hastanesi ile ilgili bazı girişimlerinin olduğunu söyleyen Cengiz Aygün, “Bazı dostlarımla bu konuyu görüştük. Bu dostlarımdan yakın zamanda haber bekliyorum. Bu kronik konunun çözümü için elimizden gelen katkıyı sunmaya çalışacağız” dedi.
Cengiz Aygün, katıldığı programda şu açıklamalarda bulundu:
“İçinde bulunduğumuz süreçte koronavirüs vaka sayısı her geçen gün artıyor. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de son süreçte önemli bir artış söz konusu. Bu, tüm dünyanın problemi. Ülkemize bu hastalığın gecikmeli gelmesi ise belki bir avantaj diyebilirim. Belki bu süre içerisinde hastalığın tedavisiyle ilgili önemli adımlar atılmış olur. Belki dünyaya göre daha az zayiatla atlatacağız.
“2020 ARTIK BİR KAYIP YILI”
“Bir tıp doktoru değilim. Ancak bu konunun ekonomiye olan yansımalarını konuşabilirim. Ülke olarak zor bir süreçten geçiyorduk. PKK’ya ek olarak bir 15 Temmuz süreci yaşadık. Ardından da Suriye’de yaşanan bir durum var ortada. Tüm bunlarla mücadele ederken şimdi de bu virüs ortaya çıktı. Türkiye olarak kırılgan bir ekonomimiz var. Tüm dünya bundan etkilenecek. Ülkemiz de etkilenecek. Ancak ben bu süreçte bazı sektörlerin ileride ön plana çıkacağını düşünüyorum. Geçmişten gelen yanlışlıklar bir kenara bırakılarak tarım politikalarında ciddi adımlar atılmalıdır. Zaman kaybetmememiz gerekiyor. 2020 yılı bir kayıp yılı olarak görülüyor. Ancak 2021’e göre planlamalar şimdiden yapılmalı. Bu hastalık şu anda Mayıs-Haziran aylarına kadar sürecek gibi duruyor. Toplum üzerinden etkisinin kalkması ise yıl sonunu bulabilir.
“KÜRESEL DENGELER DEĞİŞECEK”
“Koronavirüs nedeniyle dünyada küresel dengeler de değişecektir. Bu yaşanan olayların masum bir hastalık, masum bir virüs olayı olduğunu düşünmüyorum. Planlanan bir olayın parçası gibi. Ama eğer bir oyunsa, bu oyunu kuranların da elinde patladığını düşünmekteyim. Kontrolden çıkan bir sürece girdik. Bundan sonra ABD, Çin, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya eskisi gibi olmayacak. Ülkemiz de bundan büyük bir zarar görecek. Ama ben bizdeki millilik şuuruyla bu dönemi el birliği ile aşabileceğimizi ve zararı en aza indireceğimizi de düşünüyorum.
“KASTAMONU’NUN TEK DEZAVANTAJI YAŞLI NÜFUS”
“Kastamonu’nun bu süreçteki en büyük dezavantajı yaşlı nüfusu olarak görülüyor. Bu dönem sonunda Kastamonu olarak bana göre tarım ve hayvancılığa büyük önem vermeliyiz. Tarım ve hayvancılık şehri olarak ön plana çıkarsak, geleceğin parlayan kentlerinden birisi oluruz. Pancar, kenevir, sarımsak, buğday noktasında önemli adımlar atılmalı. Şu anda Kastamonu olarak hak ettiğimizi zaten almıyoruz. Ama bu yönde bir adımlar atabilirsek gelecek bizim için aydınlık.
YURDUNTEPE’YE OTEL YAPIMI
“Turizm olarak da önemli avantajlarımız var. Yurduntepe’yi geçtiğimiz haftalarda gezdim. Gerçekten muhteşem bir yer olmuş. Tek eksiği var, otel. Ama bu konuda da güzel gelişmeler olabilir. Bu süreç atlatıldıktan sonra Yurduntepe’ye bir otel yapımı konusunda bazı aracılıklarımız ve girişimlerimiz olacaktır. Projelerle güzel işlenirse Yurduntepe, diğer kayak merkezlerinin önüne geçecektir. Aynı şekilde Pınarbaşı bölgesinde de önemli yatırımlar söz konusu. Bu bölgelere de otel noktasında önemli adımlar atılabilir ve biz yine bu nokta da girişimlerde bulunacağız.
“UĞURLU İLE İLGİLİ HABER BEKLİYORUM”
Özel Uğurlu Hastanesi konusu Kastamonu’nun kronik bir konusu. Dönem dönem gündeme geliyor. Bir an önce hizmete girmesi gerektiğini düşünüyorum. Dr. Atıf Uğurlu ile burası hakkında görüşmelerimiz oldu. Bazı dostlarımızı burası hakkında bilgilendirdik. Yakın bir zaman dilimi içerisinde güzel ve önemli haberler bekliyorum.
“ŞİRKETLERİMİZİN KÂRINI KAMPANYAYA BAĞIŞLIYORUZ”
Yaşadığımız süreçte devletimiz bir kampanya başlattı. Cumhurbaşkanımız “Biz bize yeteriz Türkiyem” kampanyasını halkımıza duyurdu. Şu anda yapılan yardımlarla 500 milyon lira gibi bir para toplandı. Ancak bunun daha fazlasının olacağına da inanıyorum. Biz de aile olarak bu konuyu değerlendirdik. İş ortaklarımızla da yaptığımız görüşmeler neticesinde bir yıl hiç kâr etmemiş gibi düşünerek, bir yıllık kârımızı bu kampanyaya bağışlayacağız. Bu ülkemizdeki tüm şirketlere örnek olmalı. Herkesten bu yönde adım atmalarını bekliyoruz. Bu şekilde bir bağıştan hiçbir şirket hiçbir şey kaybetmez diye düşünüyorum.”