Amasya Tamimi ya da Amasya Genelgesi, Milli Mücadelenin ilk manifestosu olması açısından ayrı bir öneme sahiptir.19 Mayıs 1919’da mülki ve askeri açıdan çok geniş yetkiler içeren bir irade ile Samsun’a ayak basan Mustafa Kemal Paşa zamanla yarışmaktadır. Atandığı 9.Ordu Müfettişliği görevi, sivil ve askeri kişi ve kurumları denetleme ve talimat vermeyi de kapsamaktadır.Mustafa Kemal Paşa’ya, Anadolu’dan başlatmayı düşündüğü Milli Mücadelenin ilk adımları için altın fırsat sunan 9. Ordu Müfettişliğine (9. Ordu Kıtaatı Müfettişi Fahri Yaveri Hazreti Şehriyari Mirliva Mustafa Kemal ) nasıl atandığından kısa bahsetmemiz gerekiyor.
Vahidettin, Samsun ve havalisindeki, asayişsizlik bahanesiyle sürekli kendisini sıkıştıran İngilizlerin baskısından bunalmıştır. Bölgede yoğun bir silahlı Pontus faaliyeti yürüten Osmanlının kimi Rum Ortodoks uyrukları, dünyaya bunun tam tersini yansıtarak, Müslümanların kendilerine baskı yaptığı yalanını yaymaktadırlar. Amaç, bölgenin İngiliz ve Yunan birliklerince işgalini sağlayarak Pontus faaliyetlerini daha ileri aşamaya taşımaktır. Vahidettin, bölgeye gönderilecek dirayetli bir paşa ile Müslüman ahalinin, işgale ve işbirlikçilerine karşı direnişini etkisizleştirmek ve boyun eğdirmekle, İngiliz baskısından kurtulmayı düşünmektedir. Bu görev için düşünülen dirayetli Paşa Mustafa Kemal’dir! Mustafa Kemal Paşa da Harbiye Nezaretindeki ve bazı etkili makamlardaki dostları aracılığıyla bu göreve atanması için çaba gösterir. Görüldüğü üzere gönderen (Vahidettin) ile gönderilenin (Mustafa Kemal Paşa) 9. Ordu Müfettişliğinden beklentileri çok farklıdır.
19 Mayıs ile 21 Haziran’da Amasya’dan dünyaya ilan edilecek “Amasya Genelgesi” arasında 33 gün vardır. Bu 33 günün kronolojisini kısaca çizmek istersek; Mustafa Kemal Paşa, 19 – 25 Mayıs tarihleri arasında Samsun’dadır. Fakat Samsun, o günün koşulları göz önüne alınırsa çok güvenli değildir. Kent içinde bile ciddi bir Pontus lobisi olmasının yanında, İngiliz ve Yunan müdahalesine açık bir liman kentidir. Mustafa Kemal Paşa bu nedenle daha rahat çalışabileceği Havza’ya geçecektir. Anadolu’da Milli Mücadele yanlısı sivil ve askeri yetkililerle görüşmekte, tereddütlü olanları ikna etmeye, halkı kazanmaya, direniş dinamiği yaratmaya çalışmakta, kurtuluşun stratejisini oluşturmaya çalışmaktadır.
Samsun’a çıkışının ilk günlerinde, 15 Mayıs 1919’da Yunan Ordusunun İzmir’i işgalinin kınanması için Anadolu’nun değişik yerlerinde mitingler yapılması ve telgraflar çekilmesi talimatı dikkat çekicidir. Doğrudan İngiliz ve Fransızlar yerine Yunanistan’ın hedefe konulması, içerideki ittifak ve ortak payda açısından doğru bir taktiktir. Bu yolla saray karşısında eli güçlenecek, mücadelenin ilk aşamasında haklı ve meşru bir zemin sağlanmasına yardımcı olacaktır.
Sivas 3. Kolordu Komutanlığına atanan ve kendisiyle birlikte Samsun’a çıkan Refet Paşayı, Kolordu Komutanlığı da uhdesinde kalmak üzere Samsun Mutasarrıflığına ataması, Erzurum’da bulunan 9.Kolordu Komutanı Kazım Karabekir, Ankara’da bulunan 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat ( Cebesoy ) Paşa’ya geldiğini ve diğer paşalarla ilk günden itibarın sürekli iletişim halinde olması, yukarıda anlatılan kurtuluş stratejisinin dinamiklerini ve örgütselliğini oluşturmak amaçlıdır. Karabekir ve Cebesoy’a, Samsun’a geldiğini bildiren telgrafının son cümlesi, ileride atacağı adımların şifresini vermektedir: “ Millet ve memlekete borçlu olduğumuz en son vicdan vazifemizi yakından,beraber çalışarak en iyisini başarmak mümkün olacağı kanaatıyla bu vazifeyi kabul ettim”.
Trabzon Metropoliti Hrisantos, Yunan Kızılhaç Heyeti içindeki Yunan Subayları, bölge sakini olan Osmanlı’nın Ortodoks uyruklarının yanında Rusya’dan ve Yunanistan’dan gelen Rumları Pontus emelleri doğrultusunda örgütlemekte ve silahlandırmaktadır. Nihai amaç, İnebolu-Batum arasını kapsayacak bir Pontus Rum Devleti kurmaktır. Diğer yandan bir başka hayal görenler de Trabzon limanını kuracakları Büyük Ermenistan’ın limanı olarak düşünmektedirler. Merzifon Amerikan Koleji, bu tür bölücü düşüncelerin eğitim ve ders programına dönüştürüldüğü bir okul özelliğindedir.
25 Mayıs – 12 Haziran Havza, 12 – 26 Haziran Amasya, Kutsal isyanın ilk duraklarıdır. Mustafa kemal Paşa’nın temasları ve uygulamaları İngilizleri haklı çıkarmıştır! Samsun’a ayak basmasının daha ilk ayında Padişah iradesi ve Bab-ı Ali (İstanbul Hükümeti) onaylı görev ve yetkinin dışına çıkan Mustafa Kemal’i kuşku ve tedirginlikle izleyen İngilizler derhal harekete geçecektir! İngiliz general Milne, 6 Haziran 1919’da Harbiye Nezaretinden Mustafa Kemal Paşa’nın geri alınmasını isteyecek, aynı gün toplanarak bu talebi uygun bulan hükümetin isteğine uyan Harbiye Nazırı Şevket Turgut Paşa, 8 Haziran’da Mustafa Kemal’i İstanbul’a çağıracaktır.Çok önceden tasarladığı, ön çalışmalarını da yaptığı Amasya’da Paşalar buluşması için zaman kazanmak isteyen Mustafa Kemal Paşa, geri çağrılış nedenini anlayamadığını yazarak İstanbul’u oyalama yoluna gidecektir.
Amasya Genelgesi, Mustafa Kemal Paşa’nın mücadele planlamasının nasıl bir siyasi matematiğe, nasıl bir stratejiye ve şartlara göre oluşturulan taktiğe dayandığının çarpıcı bir örneğidir. Mustafa Kemal, Türk Milletini Milli Mücadeleye çağıran kurtuluş Manifestosunu ülkeye ve dünyaya Amasya’dan duyurmak istemektedir. Bu nedenle Amasya’nın yerel dinamikleri ve kanaat önderleriyle bu düşüncesinin test edileceği bir görüşmeye ihtiyaç duymaktadır. Mustafa Kemal Paşa’nın, Havza’da görüşme davetine tereddütsüz icabet eden, Amasya Müftüsü Hacı Tevfik Efendi, Topçuzade Ali Bey, Mehmet Karasu Bey, Ali Hikmet Bey, Topçuzade Mustafa Bey, Miralayzade Hamdi Bey, Yörgüççüzade Rasim Bey gibi Amasyalılar, paşayı şehirlerine davet ederler. Bu daveti büyük bir istekle kabul eden Mustafa Kemal, onlara en kısa zamanda şehirlerine geleceği müjdesini verir.
Mustafa Kemal, 18 gün kaldığı Havza’dan hareketle 12 Haziranda, Amasya’ya geldiği ilk gün, Belediye Balkonundan yaptığı konuşmada halka işgale karşı silahlı mücadele çağrısı yapacaktır. İstanbul’a çekilen 22 imzalı telgraf, Mustafa Kemal’in milli mücadele yolunda halkı ne derecede etkilediğinin de göstergesi olarak değerlendirilmelidir. Sultan Beyazıt Camiinde halkın hakimiyeti doğrudan eline almaya çağıran vaazıyla bilinen din adamı Abdurrahman Kamil Efendi’nin Milli Mücadele’ye 5 altın lira bağışlaması, Amasya Müdafaayı Hukuk Cemiyetinin başkanlığını üstlenen Müftü Hacı Tevfik Efendi’nin öncü katkıları unutulmamalıdır.
Mustafa Kemal’in daveti üzerine Ankara’da bulunan Ali Fuat Paşa ve misafiri Rauf Bey, 19 Haziranda Amasya’da buluşurlar. Milli Mücadele’nin yol haritası, manifestosu, genel çerçevesi olarak kabul edilmesi gereken, tarihe Amasya Tamimi olarak geçen metin, Mustafa Kemal’in ağzından Yaver Cevat Abbas tarafından kaleme alınır. Tamim, Mustafa Kemal, Ali Fuat Paşa, Refet Paşa ve Rauf Bey’in bizzat katıldığı, diğer paşaların telgrafla onayladığı, gece boyunca süren görüşme ve yazışmalardan sonra son şeklini alacaktır.
21 Haziran 1919’da bildiri halinde yayınlanan Amasya Genelgesi tam anlamıyla bir isyan metnidir. Tehlikede olan vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı için milleti kurtuluş mücadelesine çağıran bu metin İstanbul Hükümetini yok saymaktadır! Sivas’ta geniş kapsamlı bir Milli Kongre çağrısı yapılması, tamimde yazılmayan gizli maddedeki, görevde bulunan milli mücadele yanlısı komutanların her şart altında görev ve yetkilerini sürdürecekleri, yerine İstanbul tarafından atanacak yeni komutanların ne şart altında olursa olsun görevlerine başlatılmayacakları hususu İstanbul’un iradesinin ve yetkisinin tanınmaması, Anadolu’da yeni bir idare kurulduğunun açık kanıtlarıdır. Amasya Genelgesinin valilere, mutasarrıflara ve kolordu komutanlarına bildirilmesi, İstanbul’u n devre dışı bırakılarak, adı ilan edilmemiş yeni otorite merkezine uyma davetidir.
Denetimlerinden çıkan bu süreçte İstanbul’da öfke ve paniğe yol açmıştır. Babıali’de sert tartışmalar olur. Dahiliye Nazırı Ali Kemal, 23 haziranda valilere gizli bir genelge göndererek Mustafa Kemal’in görevine son verildiğini, bu nedenle hiçbir talebinin yerine getirilmemesini ister.Yerine Bahriye Nazırı Hurşit Paşa’nın atanması düşünülür.
Mustafa Kemal ile İstanbul ve Babıali arasındaki güç mücadelesi, otorite yarışı bundan sonraki süreçte artarak devam edecektir. Amasya buluşmasıyla ülkeye ve dünyaya duyurulan manifestonun ardından Mustafa Kemal Paşa 26 Haziran’da Amasya’dan ayrılıp Tokat üzerinden Sivas’a geçecektir. Sivas’ta toplanması düşünülen ve çağrısı yapılan kongre tarihine kadar sırada kurtuluşun önemli duraklarından Erzurum vardır.
Kutsal isyanın ilk manifestosunun 104.yılında, başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere kurtuluşun ve kuruluşun önderlerine saygıyla .
Av. Hüseyin Özbek
TBB Eski Başkan Yardımcısı