“Yoğun bir çalışma içerisinde olduk”
AK Parti Milletvekili Metin Çelik, toplantıda yaptığı konuşmada sel afeti ve sonrasıyla ilgili bilgilendirmede ve değerlendirmelerde bulunduğu toplantıdaki konuşmasında, iktidar olarak yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını söyledi; yerel ve genel ölçekte CHP’ye yönelik eleştirilerde bulundu.
“Milletimizin tokadıyla karşı karşıya kaldılar”
Çelik, “Muhalefet her zaman yaptığını yapmaya çalıştı. Yangın afetlerinde de yaptığını yapmaya çalıştı. Afetlerden siyasi çıkar devşirme, bunun için yalanlarla iftiralarla gündem oluşturma gayretinde oldular ama açık söyleyeyim milletimizin tokadı ile karşı karşıya kaldılar” dedi.
AK Parti Merkez İlçe Başkanlığı koordinatörlüğünde Kastamonu Merkez Mahalleleri muhtarları ile istişare ve bilgilendirme toplantısı önceki akşam Kebeci AVM Restoran Salonu’nda yapıldı.
Toplantıya AK Parti Kastamonu Milletvekili Av. Metin Çelik, İl Başkan Yardımcısı Hasan Yağcıoğlu, Merkez İlçe Başkanı Av. Akif Güzel, İl Kadın Kolları Başkanı Neslihan Kaya, İl Gençlik Kolları Başkanı Oğuzhan Sayıkoğlu, Belediye Meclis Üyeleri, İl ve Merkez İlçe Yürütme Kurulu Üyeleri ile Merkez mahalle Muhtarları katıldı.
Toplantıda Merkez İlçe Başkanı Av. Akif Güzel, İl Başkan Yardımcısı Hasan Yağcıoğlu ve AK Parti Kastamonu Milletvekili Av. Metin Çelik birer konuşma yaptı.
Akif Güzel
AK Parti Merkez İlçe Başkanı Av. Akif Güzel toplantıda yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
“Teşkilat olarak başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde muhtarlarımıza ayrı bir kıymet ve önem veriyor ve bunu da her platformda tekrarlıyoruz. Bilindiği üzere muhtarlık müessesesi bir mahallenin sesi nefesi ve herşeyidir. Türkiye’de ilk muhtarlık seçimi 1833 tarihinde Taşköprü ilçemizde yapılmıştır. Kastamonu’muzun bu seçimle tüm Türkiye’ye örnek olduğu ve muhtarlık müessesesinin yayılımında Kastamonu’muzun ciddi bir payı bulunduğu bilinen bir gerçektir.
Mahallenin derdini dinleyen çözüm bulmak için gayret sarf eden muhtarlarımız az önce söylediğim gibi mahallenin ve milletin sesidir. AK Parti olarak Kastamonu’muzun her ilçesinde, her karesinde olduğu gibi her mahallesinde de eserlerimiz mevcut olup bunları da milletimizin ve milletimizin sesi olan muhtarlarımızın istek ve talepleriyle yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Sürekli gelişmekte olan iller arasında yer alan Kastamonu’muzun her mahallesinin kendine özgü bir yapısı ve güzelliği var. Sizler bu güzellikleri artırma yönünde büyük sorumluluklar alarak muhtar olarak seçildiniz. Bizler de her daim yanınızda olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Kadim bir şehir olan Kastamonu ecdadımızın bizlere emanetidir. Bu emaneti biz de en güzel şekliyle gelecek nesillere aktarma gayretiyle hareket ediyoruz.
AK Parti Hükümeti olarak nerede bir mazlum ve mağdur var ise her zaman yanlarında olduk. Hem dünyaya mal olan yatırım çalışmalarımız ile hem yerelde yaptığımız büyük hizmetler ile bu çalışmaları en güzel şekliyle ortaya koyduk. Biliyorsunuz 45 gün kadar önce Kastamonu’muz büyük bir sel afetine maruz kaldı. Ancak bizler Kastamonu’da muhalefeti temsil eden CHP milletvekili ve il başkanı gibi yalan ve tezviratlar yoluna değil milletin yaralarını sarma yoluna koyulduk. Milletimizin yanında olduğumuzu hem sahada yanlarında olarak hem de maddi ve manevi yaraların sarılması yolunda attığımız adımlarla gösterdik. Millete hizmetkâr olanlar laf ile değil hizmet ile yarışırlar. Ancak maalesef muhalefet bu hususta her zaman yaptıkları gibi yalanlarla ön plana çıkmaya çalıştılar. Vatandaşımızın haklı tepkisiyle karşılaşınca da biz öyle demedik aslında demeye başladılar. Yani yine çark ettiler. Millet kendinden olanı sever saygı gösterir. Ama kendisiyle değerleriyle uğraşanları da mutlaka tarihe gömer. Kastamonu’muza hizmet için bundan önce olduğu gibi bundan sonra da burada ve yanınızdayız. Milletvekilimize İl Başkanımıza ve tüm teşkilatımıza özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum.
Merkez İlçe Başkanlığı olarak 177 merkez köy muhtarımız ile daha evvel bir araya geldik ve istişare toplantıları düzenledik. Bu akşam da siz merkez mahalleleri muhtarlarımız ile hasbihal ve istişare etmek adına tüm teşkilat kademelerimiz ile sizleri dinlemek ve sözü size vermek adına buradayız. Toplantımıza iştirak eden tüm muhtarlarımıza tekraren teşekkürlerimi sunuyor gecemizin hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum”
Hasan Yağcıoğlu
AK Parti İl Başkan Yardımcısı Hasan Yağcıoğlu ise, “Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Öncelikle ilimiz büyük bir sel felaketi yaşadı. Sel felaketi yaşadığımız yerlerde can kayıplarımız var. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Sağ kalanlara da sağlık sabırlar diliyorum. Yaralılarımıza da tez zamanda şifalar diliyorum. Allah bizlere bir daha böyle acı yaşatmasın. İl Başkanımız Doğan Ünlü Başkanımızın Bölge toplantısı olması nedeniyle bu programımıza katılamadı. Hepinize ayrı ayrı selamları var. Toplantımıza katılanlara da teşekkür ediyoruz” dedi.
Metin Çelik
Son konuşmayı yapan AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik de yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
“11 Ağustos tarihinde ilimiz ağırlıklı olmak kaydıyla, Sinop ve Bartın’ı da kapsayan büyük bir sel afetiyle karşı karşıya kaldık. Bu afet neticesinde ilimizde şuana kadar 71 vatandaşımızı defnettik, 9 vatandaşımız da şuanda hala aranıyor. Sinop ve Bartın’da da kayıplarımız var. 17 kaybımız var. Hepsine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.
Olay anından itibaren hükümetimiz, Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Bakanlarımız, devletimizin tüm kurumları, belediyelerimiz, tüm gücümüzle ilk iki gün kurtarma faaliyetleri ağırlıklı olmak üzere sonrasında da yaşanan bu ağır afetin etkilerinin bir an önce ortadan kaldırılmasıyla alakalı yoğun bir çalışma içerisinde olduk.
İçişleri Bakanımız olay günü akşam saatlerinde Bozkurt’taydı. Diğer bakanımız Murat Kurum Bey, ertesi gün Bozkurt ilçemize geldiler ve çalışmalara nezaret ettiler.
Cuma günü, ikinci günde de Cumhurbaşkanımız, Bozkurt ilçemizi ziyaret ettiler. Bununla birlikte yoğun bir çalışma yoğun bir gayret binlerce makine, yaklaşık 10 bine yakın personel, büyük bir çalışmayla şuanda afetin izlerini silmeye başladık hamdolsun.
Ağırlıklı ve acil olarak temizlik çalışmaları yapıldı. Çünkü Bozkurt ilçemize gelip görenler, izleyenler gördüler ki afet çok ağır bir tabloya neden olmuştu. Bodrum katları, giriş katları büyük ölçüde sıkıntıyla karşı karşıya kalmıştı. Buradaki çalışmaların hızlı bir şekilde yürütülmesi, gerçekten büyük bir koordinasyon gerektiriyordu ve bunu da hamdolsun devlet millet birliğiyle başardık.
Önümüzdeki döneme ilişkin yapılacak çalışmaların planlamaları hemen başladı. Ekipler nerelerde binalar yıkılacak nerelerde yapılacak, bunu hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız hem de TOKİ hızlı bir şekilde planladı. Kastamonu’da afete uğrayan ilçelerimizde yaklaşık 900 konut yapılacak. Bunların bölgeleri, projeleri tespit edilmiş durumda. Bir kısım ihaleler yapılmış, bir kısım ihaleler önümüzdeki günlerde yapılacak.
Sadece Bozkurt merkezinde değil, 7-8 ilçemizi kapsayan Kastamonu’nun kuzey bölgesini kapsayan köy yollarımızda, çok ciddi hasarlar meydana geldi. 71 adet köprümüz maalesef çöktü. Bunlarla ilgili de bir kısmının ihalesi yapıldı, bir kısmının ihalesi yapılmak üzere hazırlıkları devam ediyor. Devletimiz hızlı bir şekilde olaya müdahale etti ve yaraları sardı. Sadece altyapı anlamında değil, vatandaşlarımızın uğramış olduğu hasarlar konusunda yardım faaliyeti ve tespitleri hemen başladı.
Şu ana kadar ev hasarları, araçlar, işyerleri, bu işyerleri konusunda Bozkurt’ta sel felaketi sonrasında nerede ise hiç dükkân kalmamıştı. İşyerlerinin tespitleri ve bunların ödemeleri hamdolsun şu anda Kastamonu’da 180 milyon TL’nin üzerinde 6 bin 700 civarında ailemize ödeme yapıldı. Gerçekten büyük bir gayret vardı ve bu gayreti de milletimiz yakinen gördü ve bu güne kadar da takdirlerini ilettiler, ben başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, Bakanlarımıza tüm Devlet Yöneticilerimize, Valilerimize, bakın ki 8 ilçemiz selden etkilendi, 6 valimiz de ilçelerimize ekipleri ile birlikte yönlendirildi.
Yüzlerce köy yolumuz, mahalle yolumuz kapanmıştı bu yolların acilen açılması, göçen köprülerin yerine başka yollardan o köy yollarımızın yollarının verilmesi bu gerçekten büyük bir koordinasyonu gerektiriyordu ve bu koordinasyonu da ilçelerde görevli valilerimiz hızlı bir şekilde sağladılar ve daha sayacak çok şey var unutuyoruz. İlk günlerde köylerdeki elektrik ve iletişim hatları tamamen kopmuştu. İl defa jeneratörler helikopterle köye indirildi ve köylerimize elektrik sağlandı. Köydeki hastalarımız helikopterle alındı ve hastanelere ulaştırıldı. İlaçları helikopterlerle ulaştırıldı, yardım malzemeleri, gıda malzemeleri helikopterlerle köylerimize ulaştırıldı. Dolayısıyla devletimizin tüm gücü tüm imkânları vatandaşımızın sonuna kadar hizmetine sunuldu. Tekrar Sayın Cumhurbaşkanımıza ve diğer yetkililerimize gönülden şükranlarımı sunuyorum.
Tabii biz bu gayret içerisindeyken muhalefet de kendi her zaman yaptığını yapmaya çalıştı. Diğer afetlerde en son yangın hadisesinde de, yangın afetlerinde de yaptığını yapmaya çalıştı. O da afetlerden siyasi çıkar devşirme, bunun için yalanlarla iftiralarla gündem oluşturma gayretinde oldular ama açık söyleyeyim milletimizin tokadı ile karşı karşıya kaldılar. Yani dediler ki HES patladı, şöyle oldu, böyle oldu, bunlar HES’e karşı zaten. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı olmasını isteyen bir zihniyet var. Dünya bunu istiyor, içerideki maalesef bizim muhalefet de bunun için çaba sarf ediyor. Türkiye yüzde 60 yerli enerjiye dönmüş, yani yüzde 60 yerli ve yenilenebilir enerjiye bu gayretlerle güneş enerjisi ile HES’le, diğer enerji yatırımlarıyla ulaşmış, bunu bir şekilde engelleme ve vatandaşın gözünde farklı bir noktaya getirme gayreti var. Bunlar HES’e karşılar böyle bir hadisenin de HES’ten kaynaklandığını söyleyerek, bak bizim söylediğimiz doğruydu bak neye neden oldu gibi bir yalana başvurdular. Ben bunu televizyonda da söyledim. Basın yayın aracılığıyla da ilk günlerden itibaren dile getirdim. Bilim adamları izah etiler. Bakanlarımız, Genel Müdürlerimiz izah ettiler ki böyle bir şey zaten yok. Oradaki HES sadece bir halı saha büyüklüğünde su tutuyor. Yani bir HES barajı ortada yok. Yani bu iftirayı atarken bile, oradaki HES’in nasıl bir HES olduğunu dahi bilmeden biz atalım iftirayı yalanı hemen kanar kanar. Böyle bir algı böyle bir anlayış içerisinde olan bir muhalefet var. CHP Milletvekilimiz de maalesef gitti HES’in orada video çekerek bu iş HES’ten kaynaklandı diye yayın yaptı. Milletin tepkisiyle karşı karşıya kaldılar. Çünkü bu yalanı devam ettirme şanslarının olmadığını gördüler. Şimdi çark etmeye çalışıyorlar ama millet bunu artık yemez. Sizin ne olduğunuzu millet gördü, görmeye devam ediyor.
–
Muhalefet tarafından çarpıtılan konuların bir tanesi de KYK meselesi. Türkiye’de AK Parti iktidara geldiği yıl, 2002 yılı sonu itibariyle Türkiye’de 190 tane KYK yurdu var. Şu anda KYK yurt sayısını 768’e ulaştırdık. Bugün yüzde 90’ın üzerinde, otel konforunda, 3 kişilik, bazalı yurtlara kavuştuk, ranza diye bir şey neredeyse kalmadı. O gün KYK kapasitemiz 182 bindi. Şu anda 720 bine geldi. Siz de görüyorsunuz ki tam 4 katı hem yurt sayısında hem de kapasitede artış var. Bunların hepsi nitelikli odalar. Otel konforunda odalar. Çok güzel yemekhaneler, çok güzel donanımlar… Bu iftirayı atmaktan artık vazgeçin. Desem de vazgeçmeyecekler biliyorum. Burs miktarını 45 liradan 650 liraya ulaştırmış bir AK Parti iktidarı var. KYK yurtlarında kalan kardeşlerimize 570 lira yemek ücreti ödeyen bir AK Parti iktidarı var. Dolayısıyla bu gerçekleri hiçbir şekilde saptıramazsınız. Millet olan biteni görüyor. Bakın, yurt kapasitesine son 3-4 yılda, 220 bin ilave sağlamışız. Son 3 yılda, talep edip de yerleşme oranı yüzde 90 civarındadır. KYK yurtlarını talep edip de yıl içinde yerleşenlerin oranı yüzde 90 olmuş. Bunun Sayın Bakanımız da açıkladı. Bu gerçekleri milletin gözünden kaçıramazsınız. Orada kalan öğrencilerimiz bu gerçekleri gördü.
Bu yurtlarımız, bu kapasite, pandeminin başlangıcında bize fayda sağladı. Biz o pandeminin ilk şokunu rahat atlattık. Karantinada kalması gereken kişileri de devletimiz orada barındırdı. En son sel felaketinde de aynı şeyi yaşadık. Binin üzerinde vatandaşımız, ilk başta yurtlarımızda misafir edildiler.
Kastamonu’daki tablo da farklı değil. AK Parti iktidara geldiğinde 900 kapasiteli bir yurdumuz vardı. O da ranzalı sistem, bodrum katta dahi öğrencilerimiz kalıyorlardı. Şu andaki kapasitemiz 7-8 bin civarına ulaştı. Bu gerçekleri herkes görüyor. Bir tek muhalefet gözden kaçırmaya çalışıyor ama biz de onların yalanlarını milletimize doğrusunu anlatarak, geçmişten bugüne nasıl geldiğini anlatarak aydınlatma görevi de bizim.
CHP sadece bu yalanlarla gitmiyor. Kılıçdaroğlu ne diyor, ‘Kürt sorunu. Kürt sorunu noktasında bizim muhatabımız HDP’dir’ diyor. Bugün Türkiye’de HDP’nin PKK’nın sözcülüğünü yaptığını, meclisteki sözcülüğünü yaptığını herkes biliyor. Dolayısıyla HDP muhatabımız demek PKK muhatabımız demektir. Dolayısıyla hem CHP hem ittifak ortakları, buna HDP de dahildir, ne yapmaya çalıştıklarını artık milletimize izah edemeyecek duruma gelmişlerdir. Onlara birileri yukarıdan şunu söyleyeceksin diyor, Kılıçdaroğlu çıkıyor söylüyor. KHK’dan atılanları geri alacağız diyor. CHP Genel Başkanının, terör örgütlerinin artık diliyle konuştuğunu ifade etmek zorunda kalıyoruz. Bunu söylemek istemesek de maalesef bu söylemlerden sonra bunu söylemek zorunda kalıyoruz. Bir ana muhalefet partisinin edeceği laflar değildir. Bakın Türkiye’nin terörle en güçlü mücadeleyi yaptığı bir dönemde, içerideki terörist sayısının 200’ün altına düşürüldüğü bir dönemde, Türkiye’nin sadece Türkiye’nin içinde değil dışarıdan yönelen tehditlere karşı kimseye aldırış etmeden kimsenin tehditlerine boyun eğmeden yerinde bertaraf etmek için dışarıda operasyon yaptığı dönemde maalesef bu söylemler artık milletimiz için dayanılmaz hale gelmiştir. Böyle bir şey olamaz.
Buradaki milletvekili, il başkanı, bu CHP genel başkanının söyledikleriyle ilgili ne diyecekler merak ediyorum. O konulara hiç giremezler, hiç değinemezler. Çünkü onlar burada yalanla yerelde milleti yanlış yerlere sevk etmeye çalışıyorlar. Biz Türkiye’de ve dünyada neler olduğunu, CHP’nin de nerede saf tuttuğunu milletimize anlatmaya devam edeceğiz.
Türkiye başka büyük bir mücadeleyi ortaya koyuyor. Mavi Vatan diyoruz. Mavi Vatan Türkiye’nin büyük bir stratejisidir. Hem bizim hem çocuklarımızın geleceği için ve haklarımızın savunulması adına büyük bir mücadeledir. CHP’nin Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı mavi vatan yayılmacılıktır diyor. Türkiye yayılmacılık yapıyormuş. Böyle bir şey olabilir mi? Bir ana muhalefet partisi milletvekili bunları söyleyebilir mi, söylüyor. Ben şaşırmadım. Bu kişi, Azerbaycan ilk gün operasyon başlattığında ‘Suriyeli Cihatçıları Türkiye Azerbaycan’a gönderiyor’ diyen kişi. Bütün bunların hepsini bir bütünlük içerisinde değerlendiriyorum. Bu bütünlük de, dışarıdan çekilen operasyona içeriden sözcülüktür. Başka bir şey değildir. Biz hem kara topraklarımızda hem sularımızda haklarımızı savunmaya devam edeceğiz. Türkiye, o bölgede enerji kaynaklarının paylaşımı hususunda iddiasını ortaya koymuştur. Libya’da ne işimiz var diyenlerden bu laflar beklenir. Bunu söyleyen de Kılıçdaroğlu’ydu. Biz 2002’deki çıktığımız vizyonla 2023 hedeflerine Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde giderken büyük ve güçlü Türkiye iddiamızı ve bu doğrultudaki politikalarımızı yürütmeye devam edeceğiz.
Bugün üniversitemizi ziyaret ettim. Yapılan çalışmaları ve son durumu gördük. Tıp Fakültesi Morfoloji Binamız inşallah bitme aşamasına gelmiş durumda. 1. ve 2. Sınıf 193 öğrencimiz bu yıl, örgün eğitime inşallah Kastamonu’da başlıyorlar. Geçtiğimiz yıl 1. Sınıflar başlayacaktı fakat uzaktan eğitim yapılması durumunda kalındı ama bu yıl 1. ve 2. Sınıf öğrenciler inşallah Kastamonu’da eğitimlerine başlıyorlar. Belki 1-2 ay İlahiyat Fakültesinde eğitim görebilirler ama 2 ay sonra morfoloji binasının bitmesiyle oradan eğitim öğretime inşallah devam edilecek. Geçtiğimiz yıl Eğitim ve Araştırma Hastanemizde afiliasyon gerçekleştirildi. Tıp Fakültemizdeki hocalarımız ile devlet hastanemiz birlikte bir çalışma ortaya koyuyorlar. Kadromuz her geçen gün güçleniyor. Tarihte ilk defa çeşitli branşlarda uzmanlar hastanemize atandı. Ayrıca diğer branşlarda da atama yapılarak hastanemiz her geçen gün daha da güçleniyor. Ama bunun yanı sıra pandemi ile de mücadele devam ediyor. Hem normal hastalara hem de pandemi ile mücadelede hastalarımıza hizmet veriliyor. 500 olan yatak kapasitesini inşallah yanlarda olan binaların projesini hazırlattık, bitme aşamasına geldi. İnşallah önümüzdeki süreçte orada bulunan 250 yatak kapasitesini de devreye alarak ve poliklinik hizmet binasını da devreye alma kaydı ile Eğitim ve Araştırma Hastanemizin geleceğe dönük 40 yıllık projesini inşallah ortaya koyacağız. Fizik ve Tedavi Hastanemizin projesi çiziliyor, onunda son aşamasına gelindi, 2 ay içerisinde onun da ihalesini gerçekleştirmiş olacağız. Bunların hepsi aynı sağlık kompleksi içerisinde olacak. Diş Hastanemizi de daha öncesinden yapmıştık. Bir bütünlük içerisinde belki de bölgede en kaliteli hizmet veren sağlık merkezlerinden bir tanesi inşallah olacak. Sadece morfoloji binamız değil, İlahiyat Fakültemizde çok güzel olmuş. Muhammed İhsan Oğuz Vakfı, İlahiyat Fakültemizi ilimize kazandırdı. Büyük bir yatırım, 16 bin metrekare alana sahip, burada şu anda bin 400 civarında öğrencimiz var. Spor Kompleksimiz var, çok güzel olmuş, hem üniversite öğrencilerimize hem de vatandaşlarımıza hizmet edecek. Ayrıca yüzme havuzu da spor kompleksi içerisinde hizmete girecek. Kastamonu’da il merkezinde iki tane yarı olimpik yüzme havuzu olacak. Yatırımlarımız devam ediyor, yıllardır sürüncemede kalmıştı inşallah peyderpey devam ediyoruz. MİEM olarak başlayan daha sonra Spor Bakanlığımıza devrettiğimiz, sonrasında projeleri hazırlandı inşallah hızlı bir şekilde çalışmalar devam ediyor. Hem oradaki misafirhane hem kongre merkezi diğer eklenen birimlerle birlikte orada Milli Takımlar Kamp Eğitim Merkezi oluyor. Yaklaşık 50 milyon liralık bir yatırım Kastamonu’muza, Türkiye’nin tamamına hizmet etmek üzere kazandırılıyor.
Son yıllarda mahallelerimizde okulların altyapısı yenilendi. Çok güzel öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize, görevlilerimize yakışık okullarımızı Kastamonu’muza ve ilçelerimize kazandırdık, kazandırmaya da devam ediyor. Spor Salonumuzun daha açılışını yapamadık ama çok güzel bir spor salonunu da Kastamonu’ya kazandırdık. Çalışmalar bitti, bazı müsabakalarda yapılıyor. 2 bin 575 kişilik modern kapalı spor salonumuzda Kastamonu’muza hayırlı uğurlu olsun. Huzurevi inşaatı son aşamaya geldi. Çok güzel bir huzurevini Kastamonu’ya kazandırıyoruz. 100 kişi kapasiteli huzurevimizi gerçekten son standartlarda yapılıyor. Tabii huzurevini de açıkçası özendirmiyoruz ama bir ihtiyaçtır. Elbette yapılacak, orada kalmak durumunda büyüklerimizde en iyi şartlarda orada misafir etmek devletimizin, hükümetimizin bir hizmetidir. AFAD binamız yakında inşallah hizmete girecek. Milli Eğitim Müdürlüğümüz, yeni binasına taşındı. Önceki Milli Eğitim Müdürlüğümüz binamızda inşallah TÜİK Bölge Müdürlüğüne tahsis edildi, TÜİK bundan sonra oraya taşınıp orada hizmet vermeye devam edecektir. Kastamonu’da il merkezinde dere ıslahı projemiz devam ediyor. DSİ tarafından kalan bölümler, önceki dönemlerin yapılanlarının dışında Saraçlar Mahallesi ile daha yukarıdaki bölgelerde çalışmalar halen devam ediyor. Dere ıslahı projemiz inşallah bitene kadar devam edecek. Millet Bahçesi projesi hazırlandı, yatırım programında ihalesi gerçekleştirildi. İnşallah 25 dönüm arazi üzerinde Kuzeykent Mahallemizde Millet Bahçemizde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı TOKİ eliyle kazandırıyoruz. Burada da Belediyemizin kasasından hiçbir para çıkmadan merkezi hükümetimizin çalışmaları ve destekleriyle gerçekleşiyor.
Pandemi henüz bitmesi, bu yüzden Sağlık Bakanlığımızın uyarılarına ve çağrılarına uymamız gerekiyor. Rakamlar, yaz dönemine nazaran şu anda biraz daha artmış durumda. Ama aşının da faydasını görüyoruz. Aşının olmadığı zamanlar ile aşının olduğu zamanlarda hastaneye günlük yatış rakamlarıyla şimdiki arasında çok büyük farklar var. Yoğun bakıma yatışlarda çok büyük farklar var. Yüzde 90’ı neredeyse aşısız vatandaşlarımızdan oluşuyor. Aşı ile ilgili tereddüdü olan kardeşlerimiz var ise bunları da aşıya yönlendirmeleri konusunda desteklerini bekliyoruz. Hiçbir yetkili, hiçbir devlet görevlisi vatandaşın zararına olan bir şeyi önermez. Bilim adamlarımız, vatandaşlarımızın zararına olan bir şey önermez.”
Yapılan konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti. Cengiz MUHZİROĞLU