İnebolu Dibek köyü Bıçakçılar Mahallesi’nde Osmanlı döneminde ordunun ihtiyacı olan kılıç, süngü gibi savaş malzemeleri üretilirken, günümüzde ise coğrafi işaret belgesine sahip Evrenye bıçağının üretimine devam ediliyor. Bıçak ustası Niyazı Demirel, “Çekiç sesiyle yatıp, çekiç sesiyle kalkıyoruz” dedi.
İnebolu ilçesinde asırlardır bıçak üretiminin yapıldığı mahallede çekiç sesi eksik olmuyor. Osmanlı döneminde ordunun ihtiyacı olan kılıç, süngü gibi savaş malzemelerinin de üretimin yapıldığı Dibek köyü Bıçakçılar Mahallesi’nde üretilen ve Evrenye bıçağı olarak satışa sunulan bıçaklar, mahalledeki 5 atölyede asırlık ocaklarda yapılıyor.
Sabah 07.00’den akşam saatlerine kadar çekiç sesinin eksik olmadığı mahallede ikamet eden herkes bıçakçılıkla uğraşıyor.
İnebolu Ticaret ve Sanayi Odasının girişimiyle bu yıl coğrafi işaret alarak tescillenen, tüm parçaları el işçiliğiyle yapılan Evrenye bıçağı, kalitesiyle öne çıkıyor.
Bıçakçılardan Mehmet Çelikel, AA muhabirine, bıçakların tamamen el işçiliğiyle yapıldığını söyledi.
Mahallede yüz yıllardır bıçak üretiminin yapıldığını anlatan Çelikel, “Atalarımızdan gördüğümüzü, dedelerimizden babalarımızdan gördüğümüzü yapıyoruz. Bıçaklarımız Evrenye bıçağı olarak tanınıyor. Bu mesleğin kaç yıllık olduğunu bilen yok.” dedi.
– “Burada oturup da bıçakçılık yapmayan yok”
Bıçakları çelikten yaptıklarını, saplarında keçi boynuzu ile plastik kullandıklarını ifade eden Çelikel, şunları dile getirdi:
“Çeliğimizi ocakta ısıtıyoruz daha sonra dövüyoruz. Her bıçağın kendine göre yapım aşaması var. Bıçağı Kastamonu ve çevre illere satıyoruz. Buraya turistler geliyor. Daha öncelerde bıçaklarımız Evrenye’de satıldığı için Evrenye bıçağı olarak biliniyor. Burada bütün mahalle bıçakçılık yapıyor. Burası 12-13 haneydi, 4-5 dükkan kapandı. Şu anda çalışan 5 tane dükkan var. Diğerleri kapandı İstanbul’a gittiler. Burada oturup da bıçakçılık yapmayan yok.”
Mehmet Özdemir ise 50 yıldır bıçakçılık yaptığını anlattı.
Bıçakçılığın zor bir meslek olduğunu söyleyen Özdemir, “Dedemin dedesi dahi bu işi yapıyormuş. Bıçak yapanların birkaçı gurbete gitti. Bu mahallede oturup bıçak yapmayan yok. Çekiç sesi eksik olmuyor, insanlar çekiç sesine uyanıyor.” diye konuştu.
Niyazi Demirel de küçük yaşlardan itibaren bıçakçılık yaptığını kaydederek, “Çekiç sesiyle yatıp, çekiç sesiyle kalkıyoruz. Sabah 07.00’de dükkana geliyoruz, akşam 17.00-18.00 gibi dükkanımızı kapatıyoruz. Burada bıçak, nacak gibi ürünler yapıyoruz. Geçimimizi sağlıyoruz. Benim küçüklüğümden beri bu dükkan var. Buralarda kılıç dahi üretiliyormuş.” ifadesinde bulundu.(AA)