Anadolu’nun ilelebet Türk yurdu olduğunun ilanı 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlayacağız Pazar günü, yüreklerimizde!
Türk milletinin esarete asla boyun eğmeyeceğinin kanıtı olan 30 Ağustos, kalplerimizde kutlanacak bu yıl…
Türklere takılmak istenen esaret zincirini kıran Başkomutan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının ruhları şad olsun. Bizlere bağımsızlığımızı ve cumhuriyetimizi armağan eden Atatürk’ün yolu, bizlere ışık tutmaya devam edecek.
- ••
Gönül isterdi ki; nasıl Ayasofya’yı büyük bir katılımla ibadete açtıysak, nasıl alışveriş merkezlerinde çılgınlar gibi dolaşıyorsak, nasıl sahilleri hınca hınç doldurup iğne atsak yere düşmediği için bulamıyorsak (!), Büyük Zafer 30 Ağustos’u, Kurtuluş Savaşı’nın son noktasının konuyduğu tarihi zaferimizi de o denli bir coşkuyla kutlayalım…
Ama gelin görün ki, pandemi “Milli Bayramlar”ımızı vurdu!
- ••
“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir” diyen büyük komutan; iyi ki vardın… Her zaman var olacaksın…
- ••
Sosyal medya gücü
Şimdi herkesin elinde bir küçük ekran, o küçük ekranın içinde bir dolu dünya var.
İnsanlar bu küçük ekrandan dilediğnce paylaşım yapabiliyor. Dünya gündemine meydan okuyorlar.
Bu ara en çok gündem olan şeyler ne biliyor musunuz? “Kadın cinayetleri”.
Yıl 2020… Bizim konuştuğumuz, tuşladığımız, yazdığımız tek şey kadın cinayetleri. Tecavüzler, tacizler, istismarlar…
Ne kadar acı değil mi?
İnsanlar, tecavüz ettiği kadın intihar edip öldüğünde elini kolunu sallaya sallaya dolaşan biri için “Mahkum olsun” demek zorunda kalıyor.
Adalet sistemimiz gerçekten böyle mi işliyor?
“Mahkum olsun” dedikleri kişi, ki insan demeye dil varmıyor, sosyal medya gücü sayesinde içeri atılıyor. İş bu ya, iki gün sonra dışarı çıkıyor.
Adalet sistemimiz geç işliyor. Geç işlediği yetmezmiş gibi bir de yanlış işliyor…
Bu işlerde bir terslik var…
Gözde MINIK