İlimiz “kalkınma” yolunda neden yaya kaldığını aynı yarışta “jet” hızıyla seyahat eden illerle kıyaslayarak anlatmaya çalışıyorum, söz “havada” kalmıyor bu sayede, yapan yapıyor da biz neden yapamıyoruz?..
Kan kaybediyoruz.
Kıyas yaptığım iller ile aynı sıklette olup olmamamız mevzu değil, “Gidiş yolu” önemli olan, büyük şehirler “on” yapsın da biz “bir” yapalım varsın…
Yapalım ama.
Bursa’da ne oluyor örneğin, Kastamonu’da ne olmuyor?..
Kurumlardan bağımsız olarak ilin genel “kalkınma iradesi” iklimi üzerinden değerlendirin lütfen.
Bursa Büyükşehir Belediyesi kırsal kalkınmanın sağlanması hedefiyle 2013 yılında “Keles Süt Ürünleri Tesisi” açtı, çiftçiye kaliteli tohum, fide ve fidan dağıtımına başladı, yüksek verimli hayvan ırklarını üreticiyle buluşturdu…
Bursa mı “kırsal”, Kastamonu mu kırsal?
“Bursa Büyükşehir Belediyesi”, “Harmancık Belediyesi”, “Harmancık Meslek Yüksekokulu” ve Büyükşehir’in “Burkent” şirketi bir araya geldiler, işbirliğine gittiler, “Harmancık Kent Mobilyaları Üretim Merkezi” hizmete girdi. 3 bin metrekarelik bir alan ve yaklaşık 900 metrekarelik kapalı alanda kent mobilyalarının üretimi yapılacak, oyuncak üretimi ve farklı üretimler sırada.Tesisi “sürdürülebilir” kılmak amacıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi, kendi mobilya ihtiyacını ve diğer ilçelerle ilgili ihtiyaçlarını buradan alacak, diğer belediyelere satış yapılmasına olanak sağlayacak…
Bursa’da “mobilya” sektörü var da, Kastamonu da “ahşap” sektörü yok mu?
Kalkınan iller “Bursa” misali işler yaparak kalkınıyor…
Kalkınmayan iller “Kastamonu” misali “hiç” işler yaparak kalkınamıyor?
Bursa gibi kalkınan iller “un” peşinde ter döküyor…
Kastamonu gibi kalkınamayan iller ise “ün” peşinde ter döküyor.
Bursa gibi kalkınan illerde fotoğraflar fabrika, tarla, laboratuvar, okul misali “saha” görüntülerini içerir…
Kastamonu gibi kalkınamayan illerde fotoğraflar yemek masası, toplantı masası misali “salon” görüntüleri içerir.
Bursa gibi kalkınan illerde kamu, yerel yönetim, üniversite, meslek odaları, sivil toplum örgütleri, özel sektör “ayakta” fotoğraf verir…
Kastamonu gibi kalkınamayan illerde aynı kesimlerin temsilcileri “oturarak” fotoğraf verir.
O nedenledir ki Bursa gibi kalkınan illerde ekonomi “ayaktadır”…
Kastamonu gibi kalkınamayan illerde ekonomi “oturmuştur”.
“Bursa’da olan Kastamonu’da neden olmuyor?”…
Evvela bir toplantı ve yemek masalarından kalkıp sahaya inmek gerekiyor da ondan.
Teleferik aşkı bitmiyordu Anadolu’da
Anadolu belediyeleri teleferik sevdasında birbiriyle yarışıyor…
Son talip Afyonkarahisar Belediyesi oldu.
“Afyonkarahisar kalesine yapılacak tek halatlı çift yönlü ikişer kabinli 2 gruplu 8 kişilik kabinli sabit klemensli teleferik tesisi ile Afyonkarahisar kalesi çevre düzenleme projesi kapsamında bulunan seyir terası, ahşap yürüme yolları, kafeterya ve teleferik alt istasyonu bölgesindeki günübirlik ve ticari tesislerin yapım ve 25 yıl süreyle işletilme işi…”
Önümüzdeki ay ihalesi var.
Afyonkarahisar Belediyesi’nin teleferik projesi Kastamonu’nunkinden daha kapsamlı gerçi…
“Bütüncül” bir projenin elemanı.
Kastamonu teleferiği ise “Bir evin bir oğlu”…
Kıymeti kendinden menkul.
Nasıl kıydık bu şehre?..
Teleferikten aşağı bakınca daha iyi anlayacağız merak etmeyin.
Bu maçı alamıyorsan hangi maçı alacaksın!
GMG Kastamonuspor hiçbir mantıklı izahı olmayan bir skora imza atarak Trakya’nın adı sanı duyulmamış semt takımına karşı puan kaybetti, yenik götürdüğü maçta beraberliği uzatma dakikalarında kurtardı…
Kayıp, “2” puanın çok ötesinde.
Karabük deplasmanında kaybedilen “2” puan sineye çekilmişken, kendi evinde akıl fikir alacak bir sonuç değil bu…
“Şaka” resmen.
Şehirde yavaştan oluşmaya başlayan hava, dolu ve coşkulu tribün, ilçelerden gelen taraftar, tam takım protokol, maç öncesi ruhi, sportif, teknik tüm verilerin maçın tek favorisi göstermesi, erken başlayan maçta Ankara Demirspor’un Van deplasmanında ardından lider Bandırma’nın Sakarya’da yenilmesi yetmedi…
GMK Kastamonuspor teknik ekibine ve futbolcularına göz göre göre puan kaybı yaşatmamaları için.
Kaybedilen 2 puanın ileriki haftalarda telafisi olur mu olur…
Futbolcuların ötesinde evvela kulübenin ve yönetim kurulunun şapkayı önüne koyup düşünmesi ve esaslı bir özeleştiri yapması lazım eğer hakikaten “şampiyonluk” iddiası varsa.
Hoş olmadı maç sonu…
Yakışmadı Kastamonu’ya.
MUSTAFA AFACAN