Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Teşkilatı/UNESCO üye ülkelerde somut ve somut olmayan kültürel varlıklardan çok değerli olanları, insanlığın ortak kültürel mirası kabul edip dünyaya duyuruyor. Bu kültürel mirastan gözle görülmeyen, manevi yönü ağır basan unsurlara “somut olmayan kültürel miras” deniyor. Türkiye’nin 2019 yılında kabul edilen “Geleneksel Türk Okçuluğu” ile birlikte SOKÜM listesinde 18 kültürel değeri bulunuyor. Bu değerlerden Âşıklık Geleneği ve Gölge Oyunu Karagöz 2009 yılında listeye alınmıştı. Her on yılda bir, ilgili kurum kuruluş temsilcileri, bilim insanı ve uzmanlar bir araya gelerek, on yıllık çalışmaları değerlendiriyor, listeye girmenin fayda ve zararlarını tartışıp UNESCO’ya bir rapor hazırlıyorlar. Listeye girmek gibi yükümlülükler yerine getirilmediği takdirde çıkarılmak da söz konusu. Kültürel unsurlar, KTB’de oluşturulan bir uzmanlar komisyonunun hazırladığı dosyalar vasıtasıyla, UNESCO’ya sunuluyor. Biz, 2009-2012 yılları arasında bu komisyonda görev alıp SOKÜM Türkiye Envanteri’nin hazırlanıp yayımlanmasını sağladık ayrıca dört unsurun listeye alınmasında hizmetimiz oldu.
Bursa’daki toplantı, UNESCO Tükiye Millî Komisyonunca (Başkanı Prof.Dr. M. Öcal Oğuz) KTB, Bursa Valiliği, Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörlüğü, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Somut Olmayan Kültürel Miras Derneği iş birliğiyle düzenlenmişti. 19 Aralık 2019 Perşembe Günü Uludağ Üniversitesi Prof.Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezinde yapılan açılış töreninde sırasıyla şu konuşmacılar söz aldı:
- Dr. M. Öcal Oğuz: UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı
- KTB Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Okan İbiş adına Daire Başkanı Serkan Emir Erkmen
- Dr. Saim Kılavuz: Uludağ Üniversitesi Rektörü
- Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Yıldız
- Vali Vekili Mustafa Gündoğan
Protokol konuşmalarından sonra on yıllık çalışmaları özetleyen iki sunum yapıldı:
- KTB Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü Uzmanı Hasan Erkan
- UNESCO TMK SOKÜM Çalışma Grubu Üyesi Ahmet Erman Aral
Öğleden sonra, elliye yakın bilim insanı, uzman, kurum temsilcisi ve gölge oyunu sanatçısı on yıllık dönemi değerlendirdi. Dört saat süren bu toplantıda, UNESCO Genel Merkezince yöneltilen şu dört soruya cevap arandı:
- Karagöz’ün UNESCO SOKÜM listesine kaydının UNESCO’nun amaç ve prensiplerinin hayata geçirilmesindeki yeri ve sözleşmeye katkısı nedir?
- Karagöz’ün korunması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında ve geleneğin görünürlüğünün artırılmasında listeye kaydının rolü ve katkısı nedir?
- Karagöz’ün derlenmesi, araştırılması, belgelenmesi, korunup geliştirilmesi, yeniden canlandırılması gibi süreçlerin işleyişi hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Karagöz’ün sürdürülebilir korunmasında ve unsura yönelik farkındalığının artırılmasında sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün rolü nedir?
Dört bölümde söz alarak ayrıca yazılı olarak da başkanlığa sunduğumuz düşünce ve önerilerden bazıları şöyle sıralanabilir:
- Gölge oyunu ve kuklada, âşıklık geleneğine göre daha iyi durumdayız. Ancak 1960’lı, 70’li yıllara göre gerideyiz. Sanatçı açığı ve yeni repertuvar eksiği göze çarpmaktadır.
- Karagöz “yerli ve millî” bir kültür unsuru olduğu hâlde eğlence kültürümüzde devletçe yeterince desteklenmemektedir.
- KTB, festivallere yaptığı para desteği sırasında, Karagöz ve âşıklık sanatı faaliyetlerine yer verilmesini şart koşabilir.
- KTB Özel Tiyatrolara Yardım Yönetmeliğine göre yapılacak maddî destek artırılabilir, mevzuat kolaylaştırılabilir.
- Belediye Tiyatrolarında en az bir gölge oyunu, kukla sanatçısı görevlendirilebilir.
- KTB’ce, koruma altına alınan UNESCO somut ve somut olmayan kültürel miras unsurları için ayrı bir kanun, düzenleme çıkarılabilir.
- KTB teşkilatında sinema ve telif haklarının ayrı genel müdürlükleri bulunduğu hâlde kültürümüzün en az yarısını oluşturan halk kültürüyle ilgili genel müdürlük 2003’te kaldırılmış görevleri iki bağlı daireye verilmiştir. Tekrar kurulmalıdır.
Bilindiği gibi Kastamonu, UNESCO’nun “Yaratıcı Şehirler Ağı”na gastronomi alanında girmeye adaydır. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof.Dr. M. Öcal Oğuz’la bu konuyu da görüştük. Türkiye’nin bütün taleplerini canı gönülden takip ediyor. İller, birbiriyle gastronomi yarışına girdi. Bizce, Kastamonu el sanatları dalında ağa girseydi ekonomik ve kültürel getirisi daha büyük olur, kabulü de hemen gerçekleşirdi. Gastronomik değerlerimiz zaten varlıklarını koruyor. Önemli olan kaybolanları diriltmektir.
20 Aralık 2019 günü Büyükşehir Belediyesince düzenlenen kültürel gezi sırasında Cumalıkızık köyü, Muradiye Külliyesi, Hanlar Bölgesi, Yaşayan Kültür Müzesi ve Karagöz Müzesini görme, gezme imkânı bulduk. Yaşayan Kültür Müzesinde 200 yıllık üç katlı bir konakta, konak kültürüyle ilgili unsurlar yer alıyor, ayda birkaç defa Bursa Gezek Eğlencesi (müzikli sohbet) düzenleniyor…
NAİL TAN