Kastamonu Üniversitesi Rektörü Seyit Aydın’ın bir programda yaptığı açıklamada üniversitenin ismini Türkistan üniversitesi olarak değiştirmek için başlattıklarını ifade ettiği girişime ilk tepki eski Kastamonu milletvekili ve Baro Başkanı Av. Mehdi Keskin’den geldi.
Mehdi Keskin, düzenlediği toplantıda yaptığı açıklamada, bu fikri öfkeyle protesto ettiğini belirterek, “Biz bu tarihi şehrin ismini hiç kimseye sildirmeyiz. Buna kimsenin gücü yetmez. Buna uğraşanlar aklını başına alsın. Bu teşebbüs devam ederse Kastamonu’nun yerlileri olarak ayağa kalkarız” dedi.
Av. Mehdi Keskin’in açıklaması şöyle:
“Birkaç gün önce Kastamonu Üniversitemizin yetkilisinden önemli bir açıklama dinledik. Yetkilimizin açıklaması şöyleydi: (Öncelikle Kastamonu Üniversitesi hedef olarak ismini Türkistan Üniversitesi yapma hedefindedir. Bu hedefimizi Yükseköğretim Kurulumuzda da dile getirdik. Kanuni hazırlıkları tamamladıktan sonra da onun da olacağına inanıyoruz. Üniversite olarak hedefimiz Türkistan Üniversitesi ismini almaktır).
Yetkilimizin konuşması işte böyle. Kastamonulu hemşehrilerim, ister beğenin ister beğenmeyin, ister peki olsun deyin, ister itiraz edin. Ama sizler gibi ben de Kastamonu’nun ekmeğiyle, suyuyla, asil insanlarıyla bu yaşa gelmiş, Kastamonu aşığı, Kastamonu sevdalısı ve Kastamonu ismiyle şeref ve gurur duyan bir Mehdi Keskin olarak bu fikri ve konuşmayı öfkeyle ve şiddetle protesto ediyorum. Eminim ki Kastamonulular da bu tarihi şehre aşık insanlardır. Bize göre tarihi Kastamonu, evliyalar diyarı Kastamonu, dünyadaki şehirler arasında en mutlu yaşanılacak bir yerdir. Biz hep mutluyuz.
Türkistan, bütün Türk kökenli milletlerin, devletlerinin hepsi gibi bize kardeş bir millet ve ülkedir. Hepsini severiz, biz onların hepsiyle bir millet ve ayrı devletiz. Bununla iftihar ederiz, ilişkilerimizi sürdürürüz, yardımlaşırız. Ancak tarihi şehrimizin adını hiç kimseye ama hiç kimseye veremeyiz. Üniversitemizin adından Kastamonu’yu silmek nereden çıktı, kim çıkardı ve neden çıkardı? Bunu Kastamonu halkı mı istedi? Kastamonulu olan bir tek kişi bile böyle bir saçmalığı kabul edemez!
Kastamonu uyduruk bir vilayet değildir. Kastamonu’nun tarihi Hitit İmparatorluğu ile başlar. Daha sonra Firigya ve Lidya krallıkları ile devam eder. Milattan önce 6. Yüzyılda Perslerin, 4. Yüzyılda Büyük İskender’in ve milattan sonra da uzun yıllar Bizans’ın hakimiyetinde kalır. Bundan sonra Kastamonu’ya Paflagonya adıyla Gaska Türkleri hakim olur. Gaska Türkleri bu şehre Gas Türkleri anlamına gelecek şekilde GasTumanna derler. Bu kelime zaman içinde Kastamonu olur. Kastamonu 1105 yılında Danişmend Türklerinin eline geçer. Selçuklu, Osmanlı derken rabbimizin takdiriyle inşallah sonsuza kadar var olacak Türkiye Cumhuriyeti’nin içinde var olmaya devam edecektir. Gelecek nesillerimiz burada mutlu olarak yaşayacaktır.
Görülüyor ki bizim sevdamız, aşkımız, asil ve yiğit insanların yaşadığı Kastamonu, uyduruk bir yerleşme yeri değildir. Şehrimizin tarihi milattan öncesine, asırlar öncesine dayanır. Biz bu tarihi şehrin ismini hiç kimseye sildirmeyiz. Buna kimsenin gücü yetmez. Buna uğraşanlar aklını başına alsın. Evliyalar, kahramanlar şehri Kastamonu’nun ekmeğini yedi, suyunu içtiyse bunları kendilerine, çoluk çocuklarına haram ederiz, hem de beddua ederiz anlaşıldı mı?
Bu teşebbüs devam ederse Kastamonu’nun yerlileri olarak ayağa kalkarız. Sonuç nasıl olur, ne olur vallahi bilinmez!”