Evvel zamanın “meyvecilik cenneti” Kastamonu’da meyveciliği bitirdik, aklımız sonradan başımıza mı geldi ne, meyveciliği geliştirme derdine düştük, il dışından sertifikalı fidan getirdik, yarı bedeli ile üreticilere dağıttık…
Tam bir güler misin, ağlar mısın mevzusu?
Vaktiyle yekûn Türkiye’nin fidanı Kastamonu’dan temin edilirdi, “tohumdan meyveye” üretim merkeziydik, “okulu” vardı, bilgi de Kastamonu’dan dağılırdı…
Nereden nereye?
Yıl “1938”…
“Köy Enstitüsü” projesine giden yolun ilk taşları 1937’de döşenmeye başladı, “Köy Eğitmenleri Kanunu” çıkarıldı ve bölge merkezi illerde “eğitmen kursu” açılmaya başlandı, eğitmen kursu açılan illerden biri de Kastamonu oldu, Gölköy ev sahipliği yaptı.
Neden Kastamonu Gölköy?
“Gölköy, Kastamonu Merkez’de yer alan bir köyün adıdır. Kursun Gölköy’de açılması rastgele bir seçim olmayıp birçok nedenden kaynaklanmaktadır:Bunlardan ilki, Gölköy’de Kastamonu’nun meyveciliğini temsil eden, bütün yurda fidan dağıtabilecek büyüklükte olan ve bu amaçla çalışan Ziraat Vekâleti’ne ait iki bin dekara yakın büyük bir fidanlık olmasıdır. Böylece, kursun daha sonra da Köy Öğretmen Okulu’nun burada açılmasıyla meyvecilik ve fidancılık konusunda yardım alınacak ve tatbikat sahası elde edilmiş olunacaktır. İkinci neden, fidanlık sahasının yanında yani kursun açılmasının planlandığı yerde boş, elverişli ve büyük birçok binanın bulunmasıdır. Bu binaların herhangi birinden yararlanılacağı düşüncesi de buranın seçilmesinde etkili olmuştur. Nitekim bu sahadaki Şeyh Ziya Efendi’nin konağı kurs için uygun bulunmuştur. Arazinin de elverişli olması üçüncü nedendir. Bunların dışında Gölköy’ün doğal güzellikleri, havasının ve suyunun güzel, arazisinin elverişli oluşu da bu seçimde etkili olmuştur.”(Okt. Dr. Gülşah Eser, Kastamonu-Göl Eğitmen Kursu’nun 1940 Yılı Faaliyetleri, Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2012/1, Cilt:11, Sayı: 21 Sf. 91-117)
(Yukarıdaki paragrafı lütfen tekrar okuyun…
Kastamonu’nun mazisi ile bir kez daha gururlanın.)
Öğretmeninden eğitmenine ve tohumundan fidanına Türkiye’nin medarıiftiharı Gölköy Ziraat Okulu’nu kapattık…
Kastamonu meyveciliğini de bitirmiş olduk böylece.
Kastamonu misali kır ekonomisinin egemen olduğu bir ilde “Ziraat Okulu” kapatmakla ilin geleceğini kapatmak aynı şey aslında…
Elbirliği ile becerdik.
Sene 2021…
Samsun’dan Amasya Elması fidanı getirdik, yarı bedelle çiftçilere dağıttık.
Nasreddin Hoca fıkrası…
“Ya tutarsa”.
- ••
Not:Kastamonu’da üreticiler meyvecilik eğitimi için Isparta Eğirdir’e gidiyorlar örneğin…
“T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü”.
Merak ettim…
“Müdürlüğümüz 1952 yılında Eğirdir Fidanlık Müdürlüğü olarak kurulmuş olup 1986 yılına kadar (Ziraat Meslek Lisesi, Bahçe Kültürleri İstasyonu ve Üretme İstasyonu) gibi muhtelif isim ve görevlerle faaliyetine devam etmiştir. 04.05.1994 tarihli bakanlık oluru ile ‘Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’ne dönüştürülerek Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü’ne bağlanmış ve ılıman iklim meyve fidanlarını üretmek yanında bu meyve türleri ile ilgili araştırmalar yapmakla görevlendirilmiştir.23.06.2015 tarih ve 2015/ 7706 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ‘Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’ olarak ismi değiştirilmiştir. Halen ‘T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne bağlı olarak “Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’ adıyla faaliyet göstermektedir.”
Isparta, Kastamonu’dan sonra kurulan ziraat okuluna sahip çıktı ve yıllar içinde geliştirdi…
Kastamonu, Isparta’dan önce kurulan ziraat okulu kapattı.
Kastamonu’da meyvecilik yeniden başlar mı?..
“Ya tutarsa”.