TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı, Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne ilişkin Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun talepleri doğrultusunda düzenlemeler yapılmazsa, gazetelerin kapanacağını söyledi. Kolaylı, TBMM Adalet Komisyonu’nda sundukları çözüm önerilerini anlattı.
Türkiye genelinde örgütlü 9 gazeteciler federasyonu ile bu federasyonlara üye ve temsil yetkisi veren toplam 86 gazeteciler cemiyeti ile basın meslek örgütünün üye olduğu Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nca hazırlanan ve daha önce de TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’na sunulan rapor, TGK’nın düzenlemeye ilişkin çekincelerini, görüş ve önerilerini içeriyor.
Basın İlan Kurumu mevzuatı ile ilgili bölümü, BİK Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan’ın katkılarıyla hazırlanan rapora ilişkin Adalet Komisyonu’nda milletvekillerine bilgi veren TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı, yapılan düzenlemede, basın özgürlüğünü engelleme riski bulunan maddelerin yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı.
Kolaylı şunları söyledi;
“Türkiye’de basılı, görsel, işitsel ve elektronik haberciliğin yasak boşluklar nedeniyle genel bir mesleki düzenlemeye ihtiyaç duyduğunu yıllardır yaptığımız her açıklamada vurguluyoruz. Görüşülmekte olan Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak defalarca dile getirdiğimiz sorunlardan bazılarına çözüm getirse de, beklentilerimizi tam olarak karşılamamaktadır.”
Basın sektöründeki öncelikli beklentinin Gazetecilik Meslek Yasası olduğuna dikkat çeken TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı, “Medya, gerçek anlamda işlevini yerine getirebilmesi için, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’na acilen ihtiyaç duymaktadır” dedi.
Konuşmasında yasa teklifinin olumlu ve olumsuz yanlarına vurgu yapan TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı şunları söyledi:
“İnternet Yasası kapsamında beklediğimiz bazı yasal düzenlemelerin kanun teklifinde yer alması, bu mecrada görev yapan meslektaşlarımızın gazeteci sayılacak olması sevindiricidir. Ancak, meslektaşlarımızı zor durumda bırakma ihtimali olan; “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” başlıklı yeni bir suç oluşturulması, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak bizleri endişelendirmektedir. Yoruma açık olan bu düzenleme, somut olmayan gerekçelerle gazetecilerin cezalandırılmalarının yolunu açabilecektir. Dezenformasyon sadece iktidarların değil, dünyanın ve tüm ülkemizin sorunudur, mücadele edilmelidir. Ancak 29 maddenin üzerinde daha detaylı çalışılması gerektiğini düşünüyoruz. Basının sansürlenerek değil, özgürleşerek topluma ve demokrasiye katkı sağlayabileceğini hatırlatmak istiyoruz”
TBMM Adalet Komisyonu’ndaki konuşmasında Basın İlan Kurumu ile gazetecilerin özlük haklarına ilişkin değişikliklere de değinen Kolaylı, çekince ve önerilerini şöyle sıraladı:
“Öncelikle, basın sektöründe fikir işçisi olarak çalışan meslektaşlarımızın yıpranma hakkından yararlanabilmesi için, Basın Kartı şartının kaldırılarak 5953 sayılı yasaya tabi olmalarının yeterli sayılmasını öneriyoruz. 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’un ilgili maddesi, “Bu Kanunun şümulüne giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci denir” diyor. Bu tarif kapsamında görev yapan meslektaşlarımızın yıpranma hakkından yararlanmasını, meslektaşlarımız adına talep ediyoruz.
Tasarının 7. Maddesine göre cevap ve düzeltme yazısı sadece gerçeğe aykırı haberler için kullanılabilmelidir. Yöntem, Basın Kanununda olduğu şekilde olmalıdır.
Yine teklifin 14. Maddesine göre Basın Kartları Komisyonu’nun 9 üyesinden 5’i İletişim Başkanlığınca atanmaktadır. Komisyonun geniş katılımlı olarak meslek örgütlerinin temsilcilerinden oluşmasını öneriyoruz.
Teklifin 15. Maddesinde öngörülen Basın Kartı’nın, Basın İlan Kurumu Basın Ahlak esaslarına göre iptal edilmesini uygun bulmuyoruz. Basın Ahlak Esasları’na aykırılık kişilere değil, kuruluşlara yönelik bir yaptırımdır. Bu bölüm tekliften çıkarılmalıdır.
Teklifin 16. Maddesine göre Basın Kartı’nın Basın Ahlak Esaslarına göre iptal edilip, 5 yıl süreyle verilmemesi kesinlikle kabul edilemez bir düzenlemedir. Madde tümüyle kaldırılmalıdır.
Yine kanun teklifinde yer alan 25. maddedeki “gazete veya internet haber sitesi” bölümünün, “gazete ve internet haber sitesi” olarak değiştirilmesini öneriyoruz. Ayrıca, “Toplam muhammen bedeli beş yüz bin Türk Lirasının altında” ibaresinin, “Toplam muhammen bedeli elli bin Türk Lirasının altında” şeklinde değiştirilmesi, daha hakkaniyetli olacaktır.
- maddedeki talebimiz ise, “gazetelerin en az ikisinde ve internet haber sitesinde” olarak düzenlenmesidir. ”
Kolaylı, TGK raporunda ve konuşmasında dile getirdiği düzenlemelerin yapılmaması halinde gazetelerin kapısına kilit vurulacağını belirtti.
TGK Genel Koordinatörü Sinan Tunç’un da katıldığı TBMM Adalet Komisyonu’nda konuşan Basın İlan Kurumu Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan da, “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin 25, 26 ve 27. maddelerine ilişkin bilgi verdi.
BİK Anadolu Gazete Sahipleri temsilcisi Mustafa Arslan, “Basın özgürlüğünü gerçek anlamda sağlamak için, öncelikle basın kuruluşlarının ve basın çalışanlarının ekonomik özgürlüklerini sağlamalıyız. Teklifin resmi ilanlarla ilgili düzenleme içeren bölümü, mevcut resmi ilan pastasını kısmen genişletme amacı taşısa da, yazılı basına ayrılan payın, internet haber sitelerine bölüştürülmesi gibi bir sonuç getirdiği endişesi yaşanmaktadır” dedi. Mustafa Arslan, söz konusu maddelere ilişkin şu bilgileri verdi;
“Kanun değişikliği teklifinin 25. maddesi, resmi ilan ve reklamların hangi mecralarda yayımlanacağını belirliyor. Bu maddenin, yazılı basına ayrılan payın, internet haber sitelerine bölüştürülmesi gibi bir sonuç doğurmaması için tasarıda yer alan; “Gazete veya internet haber sitesi” bölümünün, “Gazete ve internet haber sitesi” olarak değiştirmesi gerekmektedir.
Böylece ilan sadece gazetede veya sadece internet haber sitesinde değil, her ikisinde de yayınlanarak kurumların gelir kaybına uğraması önlenebilir. Vatandaşın icra ve iflas ilanlarından mağdur olmaması için de, Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’nda icra ilanlarına ilişkin yazılı basını ve internet haber sitelerini kapsayan özel ilan fiyat tarifesi belirleyebilir.
Ayrıca, “Toplam muhammen bedeli beş yüz bin Türk Lirasının altında” ibaresinin, “Toplam muhammen bedeli elli yüz Türk Lirası’nın altında” şeklinde değiştirilmesi, gelirlerimizin artışında önemli rol oynayacaktır.
Son olarak, 27. maddede yapılan düzenleme; mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihalelerine ilişkin Resmi ilanların, internet haber sitelerinde de yayınlatılması amacıyla 4734 sayılı Kanunun 13’üncü maddesinde geçen ‘gazete’ ibarelerinin yanına ‘internet haber sitesi’ ibarelerinin eklenmesi şeklindedir. Bu maddedeki önerimiz de; ‘gazetelerin ’ ibaresinin muhafaza edilerek metnin düzenlenmesidir.”