Selin nedenleri ve alınabilecek tedbirler araştırıldı
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Osman Salih Yılmaz: “Özellikle sel gibi can ve mal kaybına neden olan afet bölgelerinde taşkın duyarlılık haritalarının üretilmesi, yönetim ve stratejik planlama açısından oldukça önemli. Bu haritalar erken uyarı sistemleri, taşkınlara hızlı müdahale, güvenli alanların önceden belirlenmesi, gerekirse barınakların tasarlanması, taşkından korunma için önem taşıyor”
Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) tarafından, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde yaşanan sel felaketinin nedenleri ve alınabilecek tedbirleri ortaya koymak amacıyla çalışma yürütüldü.
MCBÜ Demirci Meslek Yüksekokulu Coğrafi Bilgi Sistemi Bölüm Başkanı Dr. Osman Salih Yılmaz ve akademisyenlerce yapılan çalışmada, geçen yıl 11 Ağustos’ta şiddetli yağışın ardından Ezine Çayı’nın taşması sonucu ilçenin su altında kalmasına, can kayıplarının yanı sıra pek çok ev ve iş yerinin zarar görmesine neden olan sel felaketi birçok kritere göre incelendi, Kastamonu’da taşkın açısından riskli alanlar tespit edildi.
Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmalarında coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama tekniklerini kullandıklarını söyledi.
İlk etapta Sentinel-2 uydu görüntülerinden taşkın alanlarının belirlendiğini anlatan Yılmaz, taşkın duyarlılık haritasının hazırlanması için 11 kriter ortaya koyduklarını belirtti.
Yılmaz, yağmur, eğim ve yüksekliğin en riskli üç kriter olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:
“Aynı zamanda nehre olan uzaklık, taşkın risk değerlendirme açısından oldukça önemli. Özellikle nehir yatakları ve etrafında yapılaşma açısından riskli alanlar vardı. Meteoroloji uydularından elde edilen verilerden üretilen yağmur haritasına göre, şehrin özellikle batı kısımlarının yağmur açısından daha yoğun bölgeler olduğu anlaşılıyor. Bu bölgeler daha fazla risk altında. Ayrıca şehrin tamamı dikkate alındığında neredeyse tüm nehir yatakları ve Daday, Azdavay, Cide, Şenpazar, Doğanyurt, İnebolu, Abana, Bozkurt ve Ağlı ilçeleri taşkın açısından riskli alanlar.”
Çalışmada yüksek risk sınıfına giren alanın 128,72 kilometrekare olarak hesaplandığını aktaran Yılmaz, bunun tüm alanın yüzde 0,99’u olduğuna işaret etti.
Çok yüksek risk sınıfındaki 6,89 kilometrekarelik alanın ise tüm alanın yüzde 0,05’ine denk geldiğinin hesaplandığı bilgisini paylaşan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu çalışma ile tüm Kastamonu ilinin taşkın duyarlılık haritası ortaya konuldu. Özellikle sel gibi can ve mal kaybına neden olan afet bölgelerinde taşkın duyarlılık haritalarının üretilmesi, yönetim ve stratejik planlama açısından oldukça önemli. Bu haritalar erken uyarı sistemleri, taşkınlara hızlı müdahale, güvenli alanların önceden belirlenmesi, gerekirse barınakların tasarlanması, taşkından korunma için önem taşıyor. Ayrıca oluşturulan taşkın duyarlılık haritalarına göre alınacak stratejik önlemlerde şehir planlamacılar, mimarlar, harita mühendisleri, inşaat mühendisleri, jeoloji-jeofizik mühendisleri, çevre mühendisleri gibi ilgili bilim alanlarının multidisipliner yaklaşımla hareket etmesi sağlanabilir. Böylece alınacak kararlar, bilimsel ve sel felaketiyle mücadelede geleceğe yönelik nitelikte olacaktır.”
Yılmaz, çalışmanın “Acta Geophysica” bilimsel dergisinde makale olarak yayımlandığını dile getirdi. AA