Birleşik Kamu İş Temsilcisi Ahmet Tevfik Bal, yaptığı yazılı açıklamada, 2021 yılının ekonomik krizin doruğa ulaştığı, yıkıcı etkilerinin en ciddi şekilde hissedildiği bir yıl olarak geride kaldığını söyleyerek, “İşçi, memur ve emeklilerin yıllık zam oranları, büyük ölçüde çarpıtılan rakamlara göre belirlenmiştir” dedi.
Kamu emekçilerine ağustos ayında imzalanan toplu sözleşme ile 2022 yılı için yüzde 5+7 zam verildiğini anımsatan Ahmet Tevfik Bal, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Ancak bu komik yüzdelik oranları kabul etmedik, bunu her fırsatta, her platformda dile getirdik. Temel tüketim ürünlerine peşpeşe gelen zamlarla halkın satın alma gücü daha önce hiç olmadığı kadar düşmüştür. Döviz kurundaki ani artışlar Türk lirasını pula çevirmiş vatandaşın gelirini hızla eritmiştir. Birleşik Kamu-İş Ar-Ge birimi Kamu-Ar halkın enflasyonu araştırmasında aralıkta %22, yıllık ise 78,4 oranında artış olduğunu açıklamıştır. Konfederasyonumuza göre ilk 6 ayda %51.8 + %5 toplu sözleşme oranıyla birlikte toplamda % 56.8 oranında zam yapılması gerekmektedir. Ancak TÜİK açıkladığı rakama göre enflasyon, aralık 2021’de yüzde 13,58 artarken, yıllık bazda ise yüzde 36,08 oldu. Hükümet gerçekçi enflasyonu değil manipülasyonlu rakamları baz almıştır. Rakamlarla oynadıkları yetmezmiş gibi bir de % 2,5’luk eki lütufmuş gibi sunmuşlardır. Ekonomik kriz, artan hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon kamu emekçilerini ciddi şekilde etkilemiştir. BOTAŞ, doğalgaz için; mesken tarifesine yüzde 25, sanayi tarifesine yüzde 50, elektrik üretim amaçlı santrallara yüzde 15 zam yaptı. Vergi ve harçlar ile birçok ürüne yüzde 36’nın üstünde zam yapılmıştır. 2021’in son ayında başlayan ve yılın ilk günü zirve noktasına çıkan zamlar Türkiye’de enflasyonun kronik hale geldiğini göstermektedir. Memur ve memur emeklisine sözde yüzde 30.5 oranında zam yapılmıştır. SGK ve Bağ-Kur emeklisine 25.48 zam yapılmıştır. Ancak memurlar, sözleşmeliler, geçici personel ve memur emeklileri, SGK ve Bağ-Kur emeklisine gelen sözde zamları hükümet yaptığı zamlarla geri almıştır. Kamu emekçilerinin ve emeklilerinin 2022 ocak maaşı cebe girmeden erimiştir. AKP iktidarının yaptığı zamlar nedeniyle emekçiler; temel besin maddelerini dahi karşılayamaz duruma getirilmiştir. Buğday ülkesinde ekmek lüks olmuş emekçiler halk ekmekleri kuyruklarına girmek zorunda kalmıştır. Bebek mamalarına zincir vurulmuş şeker ve yağ satışına sınırlama getirilmiştir. Hükümet, enflasyon ile değil enflasyon sepetiyle mücadele ederek enflasyon rakamlarını olduğundan farklı çıkarmaktadır. Resmi olarak açıklanan enflasyon ile emekçilerin enflasyonu arasında çok ciddi bir uçurum vardır. Ülkemizin yaşadığı derin ekonomik kriz sonucunda ortaya çıkan aşırı zamlar, pahalılık, döviz kurlarındaki artış ve yoksulluk emekçilerin artık tükenmesine neden olmuştur. Sözde toplu sözleşme görüşmelerinde kamu çalışanlarına reva görülen 2 yıllık zamlar ocak ayı bitmeden çoktan erimiştir. İktidar ve yandaş konfederasyonların ortaklığı ile imzalanan TİS gelecek uzun yıllar boyunca kamu emekçilerinin nezdinde satış sözleşmesi olarak kalacaktır. Kamu emekçilerini enflasyona karşı ezdirenler göstermelik zamlarla sonuç alamayacaktır. Esas mesele biz kamu emekçilerine dayatılan sefalet ücretidir. Özelleştirmeleri savunanlar ve babalar gibi satarım diyenler elbet de hesap verecektir. Elektrik, doğalgaz, köprü, hastane, otoyollar kamulaştırılsın. Zamlar geri alınsın. Toplu sözleşme masası yeniden kurulsun. Emekçiler için vergi dilimi % 10’da sabitlensin. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak kamu emekçilerini ve yurttaşları açlığa, sefalete mahkûm eden enflasyon oranını ve zamları kabul etmiyoruz.”