Karadeniz sahilindeki “yalnız ve narin” ilçe Abana’dan yarım asır önce yükselen piyano tuşlarının sedası her yıl Almanya’dan ses veriyor, gönülden gönle akıyor Karadeniz’in yakamozu, Mithat Fenmen’den Fazıl Say’a…
Ey Abana sen ne güzel ve bereketli bir memleketsin.
Sonu hiç gelmeyecek bir “hikaye” bu…
İçinde sadece güzellik var.
Ahmet Şefik Midhat Paşa, bilinen ismiyle “Mithat Paşa”,1847 yılında Kastamonu’ya “divan katibi” olarak atandı, donanımlı bir gençti, bir yıl görev yaptıktan sonra İstanbul’a tayin oldu, vatanın değişik yerlerinde çalıştı, Osmanlı’daki ilk “meslek” okulunu 1861’de Niş’te açtı, Kastamonu’da “Taşmektep” namıyla bilinen bugünkü “Kastamonu Taşmektep Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” ise 1869 yılında açıldı. İlk Osmanlı anayasası “Kanuni Esasi”yi hazırlayan kurula başkanlık etti, “sadrazamlık” makamına kadar yükseldi…
Mithat Paşa’dan bir asır sonra, Mithat Fenmen, büyük dedesinin görev yaptığı Kastamonu’nun yolunu her yaz mevsimindetutmaya başladı, tatilini Abana’da geçiriyordu ailesiyle.Mithat Fenmen (1916-1982)besteci, piyanist, piyano öğretmeni, müzik yazarı, müzik yayıncısı, idareci olarak ülkemizin yetiştirdiği “öncü” bir müzisyen. Ülkemizde çok sesli müziğin yaygınlaşması başta olmak üzere, Fenmen’in katkısını anlatmak için sayfalar lazım. Müziğe başlattığı öğrencileri arasında İdil Biret, Güher Pekinel ve Süher Pekinel, Gülsin Onay, Fazıl Say var.x
Mithat Fenmen’in Abana yıllarını, öğrencisi dünya çapında ünlü müzisyen Fazıl Say’ın “Akılla Bir Konuşmam Oldu” kitabından okuyalım…
“Mithat Hocam, yaz aylarında Kastamonu’nun Abana köyüne giderdi. Abana, Karadeniz sahilinde, yalnız ve narin bir yerdir.
Burada 1970’li yıllarda bir gün, Karadeniz’in o tehlikeli dalgaları içinde yüzme bilmeden oyun oynayan 8 yaşındaki Fuat’ı dalgalar yutar. Fuat boğulmak üzereyken, o sırada sahilde bulunan Nermin (Mithat Hoca’nın kızı, kendisiyle hala görüşürüz) , hem Fuat’ı yüzerek çıkarır, hem de üç arkadaşının daha hayatını kurtarır.
Fuat bu iyiliği ömrü boyunca unutamaz ve Fenmen ailesine hep bağlı kalır kalbinde…
Fuat, küçüklük yaşlarında ailesiyle Almanya’ya gider. Geçen yıllarda başarılı bir işadamı olur. Bir yandan da Türk gençlerine yardım derneklerinde çalışır, bu konuda pek çok ödül kazanır. Fuat Ünlü’nün uzun yıllardır gerçekleştirmek istediği en büyük hayallerinden biri yaşadığı Heilbronn kentinde bir Fazıl Say konseri organize etmekti.
Hem şarkılarla hem Heilbronn’un ünlü orkestrası WKO ile hem de çok tutkunu olduğu Atatürk’ün ve Cumhuriyetimizin 29 Ekim gününde…
Buradaki en önemli unsur, bu konseri Fazıl Say’dan öte, yüreğinde unutamadığı Fenmen’in bir öğrencisi olan Fazıl ile yapmak istemesi… Çok güzel çok.”
Fazıl Say’ın yukarıdaki satırlarını okuyunca…
Kastamonulu olması yüksek olasılık olan Fuat Ünlü’nün peşine düşmek şart oldu.
Hemşehrimiz Fuat Ünlü’yü bulduk ama eşkali hakkında ortada hiç bir bilgi yoktu…
Değerli hemşehrimiz Dr. Atıf Uğurlu’ya sordum, o da tanımıyordu.
Tek “kapımız” Fazıl Say idi…
Hem Ünlü’yü tanıyordu, hem de onu kurtaran Prof. Mithat Fenmen’in öğrencisiydi. İmdada Say’ın yükseliş döneminde her şeyi olan Kadir Dursun yetişti.Dursun, artık dut yetiştiriciliği yapıyor, zamanını ağırlıklı olarak Adıyaman’ın Tut ilçesinde geçiriyor.Antalya’daki irtibat bürosunu bulduk, oraya not bırakıp, bekleyişe geçtik.Sağolsun, hemen aradı, ona derdimizi anlattık. “Fazıl bey ciddi insandır, tahkik etmezsek olmaz”dedi. Yetiştiricilik ileboğuşan Dursun’un elinin altında Say’ın kitabı yoktu. “Akılla Bir Konuşmam Oldu” kitabını İstanbul’dan getirttik, ilgili sayfaları resimledik ve Kadir beye yolladık. Çok değil, 24 saat sonra Say’ın asistanı bir sesli mesaj yollayarak, hemşehrimizFuat Ünlü’nün ismini doğruladı.
Ünlü, Almanya’nın en büyük çanta üreticilerinden biri olmuştu. Kendisini Abana sahilinde boğulmaktan kurtaran Prof. Mithat Fenmen’e olan vefa duygusuyla, onun öğrencisi olan sanatçı Fazıl Say’ı her yıl Almanya’ya bir konser vermesi için davet ediyor, finansmanını da o sağlıyordu…
Yaşamda ne yürekler var.
Hem de 57 Alay’ın ruhunu yaşatan…
İyi ki varlar!
(Kastamonulu olma olasılığı yüksek olan Fuat Ünlü, Almanya’da hem başarılı bir iş insanı hem de gerek sosyal gerekse kültür hayatında etkin bir insan…
Ünlü’nün hayatından kareler okunduğunda gururlanmamak elde değil.
Abana’da başlayan…
Almanya’da süren bir “hikaye”.
Sonu hiç gelmeyecek…
İçinde sadece güzellik barındıran.)
Not: “Mithat Fenmen’in Abana’daki piyanosu”…
Yarın.
MUSTAFA AFACAN